Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yeni yılda geçerli olacak asgari ücretin belirleneceği dördüncü ve son toplantısını yarın gerçekleştirecek. Bakanlığın ev sahipliğinde yapılacak toplantı, saat 10.30’da başlayacak. Türk-İş, Hak-İş ve DİSK, bir kez daha ortak açıklama yaparak yarın tüm yurtta eylem yapacaklarını duyurdu. 

Peki kadın işçiler yarın belirlenecek olan asgari ücretten ne bekliyor, talepleri, beklentileri neler? Yenimahalle’de çeşitli fabrikalarda ve işyerlerinde çalışan kadınlarla konuştuk. Gelin görün ki kadın işçiler belirlenecek yeni asgari ücretten pek de umutlu değil. “Ölümü gösterip sıtmaya razı ediyorlar” diyen kadınların öncelikli talepleri, başta mutfak giderleri olmak üzere temel harcamalara gelen zamların geri çekilmesi…

‘ASGARİ ÜCRETİ KONUŞAMIYORUZ BİLE’

Ostim’de havalandırma boru fabrikasında çalışan kadın işçinin bulunduğu fabrikada 35’i kadın 350 kişi çalışıyor. Bu sayı oldukça önemli çünkü konuştuğumuz işçi kadın fabrikada en zor işlerin, en kol gücü gerektiren işlerin kadın işçiler tarafından yapıldığını ve erkek işçilerin neredeyse son anda gelip sadece makinelerin düğmesine basmaktan sorumlu olduğunu anlatıyor. “Ustalar erkek, çıraklar kadın. Kadınlar amelelik işleri yapıyor, erkeklerse sadece bir düğmeye basıyor. Yüksek parayı ise ustalar alıyor, çırak olan kadınlara asgari ücret kalıyor” sözleriyle adaletsizliğin burada başladığını söylüyor.

 “Asgari ücret gündemde fakat fabrikada bu konu pek konuşulmuyor. Hem vaktimiz yok hem de korona olunca bir araya gelip konuşamıyoruz bile. Hele sendikadan hiç söz edilmiyor. Ben sendikalı olmak isterdim, kendimi daha güvende hissederdim. En azından haklarımızı alırdık” diyerek sendikanın eksikliğinden de dert yanıyor. İşçilerin yan yana gelmesinin mümkün olmayışı özellikle asgari ücret gibi temel ve oldukça önemli bir konuda konuşulamamasına sebep olmanın yanı sıra işçilerin moral ve motivasyonlarının da kırılmasına yol açıyor. Konuştuğumuz işçi kadın bu durumu, “İş yerinde sohbet olanağımız olsaydı en azından psikolojik olarak kendimi daha iyi hissederdim. Şu anda sizinle bunları konuşmak bile moralimi düzeltiyor” şeklinde dile getiriyor.

‘HÜKÜMET VE İŞVEREN ASGARİ ÜCRET TOPUNU ARALARINDA DÖNDÜRÜYOR, BİZİ GÖREN YOK’

Geçtiğimiz günlerde mecliste AKP’li milletvekilinin “kuru ekmek yiyorlarsa aç değiller” sözleri oldukça sinirlendirmiş. “Sinirden kan beynime sıçradı, ben utandım, onların hala utanması yok. Zaten bu asgari ücret maç gibi bir şeye döndü. Bir tarafta hükümet bir tarafta işveren aralarında topu döndürüyorlar, biz de izleyiciyiz işte” diyerek asgari ücret tartışmalarında işçiye söz hakkı verilmediğinin altını çiziyor.

‘HARCAMALARA GELEN ZAMLAR GERİ ÇEKİLSİN’

Ankara’da bir hastanenin yemekhanesinde çalışan kadın işçi de AKP’li milletvekilinin “kuru ekmek” ile ilgili sözlerine tepki göstererek başlıyor. “Türkiye’de işçinin değeri yok. Zaten her şeye zam geldi, bize zam yapacağına harcamalara gelen zammı geri çeksin çünkü kaşıkla veriyor, kepçeyle alıyor. Şu ‘Kuru ekmek yiyorlarsa aç değiller’ diyen vekil de gelse ve bir gün fakirlerin evinde dursa” oluyor sözleri. Başta mutfak masrafları olmak üzere her şeye zam yapıldığını, buna rağmen hükümet yetkililerinin nasıl karınlarının aç olmadığını düşünebildiğine akıl sır erdiremediğini söylüyor.

ASGARİ ÜCRET ZAMMI YİNE BUHAR OLUP UÇACAK

Birlikte çalıştığı diğer işçilerin asgari ücrete dair fikirlerinin ne olduğunu sorduğumuzda ise “İşçiler emeğimizin karşılığını alamıyoruz diyorlar. Biz de sağlık çalışanıyız ama bize verilen hiçbir destek yok. Örneğin diğer tüm hastanelerin yemekhanelerinde strafor tabaklarla servis yapılıyor, biz hala metal tepsi kullanıyoruz. Onları hastadan alırken, yıkarken vs. korona olabiliriz. Bunu söylediğimizde neymiş, bizim hastanede korona hastası yokmuş! Nasıl yok? Ben servis yapıyorum her gün” diyerek hem hiçbir hakları olmadığını hem de her gün hastalık riskiyle karşı karşıya kaldıklarını anlatıyor. Konuşmamız salgından tekrar asgari ücret ve geçim sıkıntısına geldiğinde “Mezarlığın başına ATM koyun, öldüğümüzde emekli maaşımızı oradan çekelim. Bir de mezara bir delik açın ki yapılan zamları duyalım” diyor gülerek. Asgari ücrete yapılacak zammın yine buhar olup uçacağından o kadar emin ki en azından ironi yaparak biraz da olsun neşelenmek istiyor.

HANGİ ZAM İŞ YÜKÜMÜN AĞRILARINI DİNDİRİR?

Gimat’ta temizlik firmasında çalışan kadın işçinin en büyük sıkıntısı iş yükünün ağırlığı. “İş yükümün ağırlığını düşündüğümde 5 bin lira bile alsam az. Bütün gün ayakta duruyorum, işe girerken 6 kişiye yemek ve çay yapacaktım ama şimdi bu sayı 20’ye çıktı. Bu yüzden yemek, çay, kahve, temizlik derken hiç oturamıyorum. Sırt ağrılarım, ayak ağrılarım dayanılmaz hale geldi. Her gün yatağa girerken yarın işe gidemeyeceğim herhalde diye düşünüyorum” diyerek asgari ücrete yapılacak zammın bu acılarını karşılayamayacağını söylüyor.

‘3 BİN LİRA OLUR EN AZINDAN DİYORUZ AMA ONDAN BİLE UMUDUMUZ YOK!’

Son olarak Gersan’da gıda fabrikasında kadın işçilerin çay saatine konuk oluyoruz. Çaylarımızı içerken gözümüze bir liste ilişiyor. Kadın işçiler asgari ücret tahminleri için “loto oynadık” diyerek gülüyorlar. Bu gülücüğe “Adamlar komik komik rakamlar konuşuyorlar. Ölümü gösterip sıtmaya razı ediyorlar resmen. Şu anda 3 bin lira diyoruz ama bundan bile umudumuz yok. Zaten 3 bin liranın da yetmeyeceğini biliyoruz” sözleri eşlik ediyor. Her biri tahminleri yazmış ve müdürlerden ve patrondan da tahmin alacaklarmış. Bizler de “bakalım kim kazanacak” diye sorarak gülüşmelerine ortak oluyoruz.