İzmir'de eğitimci ve veliler mitingle seslendi: ÇEDES dayatmasını kabul etmiyoruz
Okullara ‘manevi rehber’ olarak imam, vaiz atanmasını öngören ÇEDES projesine pilot il seçilen İzmir’de eğitimci ve veliler kitlesel bir mitingle ‘dur’ dedi.

İzmir’de sendikalar, Alevi, veli ve kadın dernekleri, meslek örgütleri ve siyasi partiler, Diyanet İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim Müdürlüğü (MEB) ile Gençlik ve Spor Bakanlığı ortaklığında imzalanan “Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)” projesinin iptali ve zorunlu din derslerinin kaldırılması talebiyle miting düzenledi.
Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelen kitle, “ÇEDES’e hayır! Laik eğitim, laik yaşam, eşit yurttaşlık istiyoruz” talebiyle Gündoğdu Meydanı’na yürüyüş düzenledi. Yürüyüş boyunca “Karanlığa teslim olmayacağız”, “Okullarda imam istemiyoruz”, “Parasız, bilimsel, demokratik eğitim”, “Laik, bilimsel, anadilde eğitim” sloganları atılırken, çekilen ajitasyonlarda, Türkiye’de uzun süredir laik ve bilimsel eğitimin saldırı altında olduğunu, ÇEDES projesinin de bunun bir göstergesi olduğu ifade edildi.
Milli Eğitim Bakanlığının eliyle eğitimin dini kurallar ve referanslara göre biçimlendirilmeye çalışıldığı belirtilirken, “Eğitimde karanlık bir tablo oluşturmak isteniyor. ÇEDES projesiyle iktidarın laik eğitimi hedef alarak çocuklarımızın geleceğini karartmaya dönük adımlar atıyor. Eğitim bilimden koparılıyor, tek din, tek mezhep dayatması uygulanmak isteniyor. Bu dayatmaya izin vermeyeceğiz. Laik ve bilimsel bir eğitim için mücadele edeceğiz” denildi.
ÇEDES’in Milli Eğitim temel kanunu, Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi ve uluslararası insan hakları sözleşmelerine aykırı olduğunu da ifade edilirken, uygulamanın çevreyi sevmek, duyarlı olmak gibi sözlerle dile getirildiği ancak temel amacın tek mezhep eğitimi vermek olduğunu belirtildi. ÇEDES’in din ve vicdan özgürlüğüne ve Anayasaya da aykırı olduğu ifade edildi.

'LAİKLİK MÜCADELESİ EMEKÇİ SINIFIN MÜCADELESİDİR'
Mitingde Tertip Komitesi adına konuşan Eğitim Sen İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Özcan Çetin, laik, kamusal eğitim hakkı için yıllardır mücadele verdiklerini hatırlattı. “Memleketin en yoksul köylerinde okullarının, ilçelerinde kamu yurtlarının kapatıldığı Aladağlarda yoksulluktan, çaresizlikten cemaat, tarikat yurtlarına mecbur bırakılan, çocukların yaşamlarını, umutlarını çalan bu karanlığı, tarikat düzenini reddediyoruz” diyen Çetin, laik ve karma eğitimi hedef alan saldırılara karşı sessiz kalmayacaklarını söyledi.
Çetin, “Laiklik kaybedilince ilk kaybeden çocuklardır, gençlerdir, kadınlardır, emekçilerdir. Tam da bu yüzden laiklik mücadelesi emekçi sınıfın mücadelesidir. Eşit, özgür bir Cumhuriyet mücadelesinden de laiklik eşitliktir, laiklik özgürlüktür, laiklik adalettir diyerek okul okul, sokak sokak mücadele etmekten de vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.



'ÇEDES YERİNE OKULLARA VE EĞİTİME BÜTÇE AYRILSIN'
Daha sonra söz alan Eğitim Sen Genel Başkanı Necla Kurul, demokrasi olmadan laikliğin olamayacağını, barış olmadan ise hiçbir şeyin olmayacağını söyledi. Ders programlarında yapılan değişikliğe ve ÇEDES projesine dikkat çeken Kurul, “Önceki yıllarda okulların arka kapısından giriş yapan dinci kurumların artık bu proje ile ön kapıdan öğrencilerimizle girecek. Milli eğitim Bakanlığı’na sesleniyoruz; Anayasa, yasa ve yönetmeliklerle sana verilen görevini yap. Görevini Diyanet İşlerine taşere etme. Karma eğitime dokunma toplumsal cinsiyet eşitliğini sağla” diye konuştu.
Kurul, “Bugün burada laik yaşam istiyoruz. İnsanlığın yüzyıllara yayılan eşitlik özgürlük ve barış mücadelesi için buradayız. Üretimden eşit pay alamadığı için yoksullaşan emekçilerimiz için buradayız. Yoksulluğu önleyecek politikalar için bu alandayız. Eşit yurttaşlık için buradayız. Çocuklar ve gençler için buradayız. Yoksulluğa sefalete itilen çocuklarımız için buradayız. ÇEDES’e ayrılan bütçe yerine okullara ve eğitime bütçe ayrılsın” dedi.
'EŞİTLİK, ADALET, ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ'
Alevi Birlikleri Federasyonu (ABF) Başkanı Mustafa Arslan ise, “Biz Aleviler laik eğitim, laik yaşam ve eşit yurttaşlık istiyoruz. Ancak bunların olduğu bir ülkede hepimize barış adalet eşitlik gelir. Biz aleviler eşit, adil, kardeşçe yaşam her canlının hakkıdır diyoruz. Bir arada yaşadığımız her yaşam biçimimin bu toprağın zenginliği ve güzelliği olduğunu söylüyoruz. Kendimiz için ne istiyorsak bu topraklardaki herkes için aynısını işitiyoruz. Eşitlik, adalet, özgürlük istiyoruz” diye konuştu.
Bir arada yaşamı kurmak için laik, demokratik bir hukuk devleti istediklerini dile getiren Arslan şunları söyledi; “Gelecek nesillerin özgür, demokratik, laik bir ülkede yaşamaları için devletin inançlarımızdan, kültürümüzden, dilimizden elini çekmesini istiyoruz. Bunun için bu ülkede yaşayan tüm kimliklere, inançlara, halkımıza sesleniyoruz; AKP, devlet elini inancımızdan kültürümüzden çek diyoruz.” Sivas Katliamı davasının zaman aşımına uğramasına da tepki gösteren Arslan, “Tüm katliamların hesabını soracağız” dedi.
'ÇOCUKLARIMIZIN YEMEK HAKKINI ÇOK GÖREN ANLAYIŞI REDDEDİYORUZ'
Son olarak konuşan Veli-Der Başkanı Ömer Yılmaz da “Bu karanlığı reddediyoruz. Çocuklarımıza bir öğün yemek hakkını çok gören bu anlayışı reddediyoruz. Artık yeter. Biz çocuklarımızın laik kamusal eğitim hakkı için mücadele ediyoruz. Bugün her iki çocuğumuzdan biri aç gidiyorsa, yoksulluktan kaynaklı çocuklarımız tarikatlara mecbur bırakılıyorsa sorumlusu ve sorumlularının kim olduğunu çok iyi biliyoruz. ÇEDES protokolü ile tarikatlarla yapılacak protokoller kalıcı hale getiriliyor. Çocuklarımız eğitimci kimliğine sahip olmayan imamlara teslim ediliyor. Laik eğitim hakları ellerinden alınıyor. Laik eğitim mücadelesini sürdüreceğiz” dedi.
Miting Haluk Tolga İlhan’ın konseri ile son buldu.

Fotoğraf: ekmek ve Gül

İlgili haberler
Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği: Bütçe ÇEDE...

Ankara Mamak'ta Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği okullarda bir öğün ücretsiz sağlıklı yemeğin...

Eğitimi dini kuşatma altına alan proje: ÇEDES

Hiçbir şekilde formasyon eğitimi olmayan, olsa bile görevi okullardaki öğrencileri eğitmek olmayan,...

ÇEDES projesi ve okullar üzerine

Çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitim-öğretim süreçlerinde eğitim yuvalarımızda din görevlilerinin...