Şehrimizde, mahallelerimizde her yeni eğitim döneminde yeni açılan bir imam hatip okulu, imam hatibe dönüştürülmek istenen okullar ile karşılaşıyoruz. Bunun karşısında “okuluma dokunma” diyen veliler ve öğretmenleri, yaşadığı mahallede çocuğu tek imam hatibe gidebileceği için ikametgahını değiştirmeye çalışan aileleri, ailelerin bu çaresizliği ile piyasa yapan emlakçıları, çocuğunu mecburen İmam Hatip okuluna gönderen velileri görmek mümkün… Ülkenin genelinde imam hatip okullarının sayısının ciddi bir biçimde arttığı gözle görülür bir gerçekken veriler de bu tespiti doğruluyor.

Eğitim Sen’in eğitim öğretim yılını değerlendirdiği raporunda yer verildiği üzere:
“2012-2013 eğitim öğretim yılında toplam 1099 imam hatip ortaokulu varken 2019/’20 eğitim-öğretim yılı sonu itibariyle toplam 3 bin 437 imam hatip ortaokulu bulunmaktadır. İmam hatip ortaokullarında okuyan toplam öğrenci sayısı 2012-2013 eğitim öğretim yılında 94 bin 467 iken, 2019/’20 eğitim öğretim yılı sonu itibariyle 8 kat artarak 777 bin 439 olmuştur.
Türkiye’de imam hatip okullarında okuyan toplam öğrenci sayısı MEB’in üstün gayretleri ve devletin bütün imkânlarını seferber etmesi sonucunda 1 milyon 380 bin 258’e çıkmıştır.”

İktidar ise imam hatip okullarının bu artışını bir “başarı” olarak ortaya koymakta. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, birkaç gün önce İstanbul’da 70. Yılında İmam hatip Okulları ve Türkiye'de Din Eğitimi Uluslararası Sempozyumu’nun açılışında imam hatiplerin dindar nesil yetiştirme amaçlarına nasıl hizmet ettiğinden bahsedip imam hatip okulu öğrencilerinin toplamının 1 milyon 415 bine ulaştığını duyurdu. 2016 yılından itibaren İmam hatiplerde okuyan kız çocuğu sayısının yüzde 53’lerde olduğunu söyledi. Erdoğan aynı zamanda “dindar nesil yetiştirme” hedefinin karşısında olanları “ucube nesil” istemekle suçladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyük başarı olarak ortaya koyduğu imam hatip okullarının Esenyalı Mahallesi’ndeki emekçi kadınlar ve çocuklar nezdinde nasıl göründüğüne, çocuklarının eğitim yaşamına dair düşüncelerine bir bakalım. İktidarın büyük “başarısının”, gerçekliğe tezahürü ne?

‘ANADOLU LİSESİNE GİTMEZSEM OKUMAM’

Sibel, komşularının hikayesini anlatırken, imam hatibe gönderilmenin çocuklar üzerinde yarattığı kaygıyı da göstermiş oluyor. Komşularının çocuğunu ortaokulda İmam hatip ortaokuluna yazdırdığını ama çocuğun ailesine çok tepki gösterdiğini anlatıyor. Çocuklarının “Ben nasıl üniversiteye gideceğim?” kaygısını yaşadığını ve ailesine “Ben imam hatip lisesine gitmek istemiyorum. Eğer beni Anadolu lisesine vermezseniz okumam” dediğinden bahsediyor. Bunun üzerine komşularının çocuklarını ortaokuldan sonra imam hatip lisesine vermediklerini belirtiyor.

MAHALLEDE BİR OKUL DEPREMDE HASAR ALMIŞ KALABALIK, DİĞERİ İMAM HATİP

Tuğba’nın anlattıkları ise çocukların İmam hatibe okul sayısının ve kapasitesinin azlığı sebebiyle nasıl mecbur bırakıldığına ve imam hatip okullarına sağlanan koşulların diğer devlet okullarından daha iyi olduğuna dikkat çekiyor. İki komşusunun çocuklarını İmam hatip ortaoukuluna vermek zorunda kaldığını söylüyor. Mahallede evlerine yakın olan okullardan biri depremde hasar almış bir okul, mevcudu da çok yüksek. İmam hatip ortaoukulu yeni yapılmış, sınıflardaki öğrenci sayısı 30’u bulmuyor.

SERVİS MASRAFINA VERECEK PARA OLMAYINCA TEK SEÇENEK YAKINDAKİ İMAM HATİP OLUYOR

Tuğba’nın bir diğer komşusunun çocuğu ortaokul sınavında aldığı puan ile iyi bir liseye yerleşememiş. Başka bir ilçedeki okula göndermek istediğinde ise kayıt parası ve servis parası gibi masraflar çıktığı için, ekonomik durum da malum, çocuğu mahalledeki imam hatip lisesine yazdırmak durumunda kalmış.

Halide ise imam hatip okullarının daha iyi eğitim verdiğini ve sınıf mevcutlarının 20 kişi olduğunu, çocukların Kuran öğrendiklerini söylüyor.

ÖĞRENCİLER İMAM HATİPTE OKUMAK İSTEMİYOR

Aileler genel olarak yoksulluk yüzünden çocuklarını iyi bir okula gönderemiyorlar. Aileler çocukları için dini eğitim alsın istiyor ama çocuklar aileleriyle aynı şeyi düşünmüyor. Üniversiteye girme, iş bulma kaygısından ötürü çocuklar imama hatiplerde eğitime devam etmek istemiyor.

Fotoğraf: Evrensel