Eğitim Sen yeni eğitim öğretim yılı başlarken eğitimin durumunu ortaya koyan bir rapor hazırladı. Rapor, özellikle 4+4+4 uygulamasıyla devlet okullarında yaşanan gerilemeyi ortaya koydu. Bu dönemde devlete ait ilkokul ve ortaokul sayısı azalırken özel okul sayılarının hızla arttığı görülüyor. Rapora göre devletin özellikle son dönemde eğitime ayırdığı bütçenin önemli bir bölümünün din öğretimine ayrıldığı görülüyor.
Eğitim Sen, 2018-2019 eğitim-öğretim yılı başlarken “Eğitimin Durumu”nun ortaya konulduğu rapor hazırladı. Genel merkezde basınla paylaşılan rapor, eğitim alanında özellikle 4+4+4 uygulamasıyla yaşanan özelleştirme ve dinselleştirme politikalarının sonuçlarını ortaya koyuyor.
‘MÜCADELE ETTİĞİMİZ BİR YIL OLACAK’
Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aydoğan Aytekin, eğitim alanında öğrenciler üzerinden kamusal ve bilimsel eğitimin aşındırıldığını, eğitim ve bilim emekçileri üzerinden ise iş güvencesinin ortadan kalktığı, kadrolaşmanın arttığı ve liyakatin yok sayıldığı bir süreç yaşandığına dikkat çekti. Ciddi sorunlarla birlikte başlayan 2018-2019 eğitim öğretim yılının ilk gününe mücadele çağrısı ile başlayacaklarını belirten Aytekin, “Öğretmen, öğrenci, veli olarak mücadele ettiğimiz, örgütlendiğimiz bir yıl olacak” dedi.
İLKOKULDA VE ORTAOKULDA ÖĞRENCİ SAYISI AZALDI
Verilere göre, 2012-2013 eğitim öğretim yılında 28 bin 177 ilkokul, 2017-2018’de 16 bin 875’e düşmüş durumda. Öğrenci sayıları da aynı dönemde 5 milyon 426 binden 4 milyon 870 bine geriledi. Ortaokul sayıları yerinde sayarken, öğrenci sayıları ise 5 milyon 402 binden 5 milyon 77 bine geriledi. Verilere göre ilkokul sayısı 4 bin 828 azalırken, ilkokulda öğrenci sayısı ise 556 bin, ortaokulda 326 bin geriledi.
İLKOKULDA OKULLAŞMA ORANI DÜŞTÜ
Aytekin, paylaştığı verilerle özellikle 4+4+4 eğitim sistemiyle birlikte yoksul aile çocuklarının örgün eğitim sisteminin dışına itildiğine dikkat çekti. MEB verilerine göre ilkokulda net okullaşma oranları 2012-2013 eğitim öğretim yılında yüzde 98.86 iken 2017-2018 eğitim öğretim yılında yüzde 91.54’e geriledi. Ortaokulda okullaşma ise 6 yıl içinde çok az bir artışla yüzde 93.09’dan 94.47’ye çıktı. Türkiye’de bütün eğitim kademelerinde okullaşma açısından ülke ortalamasının altında olan iller ise Gümüşhane, Kahramanmaraş ve Yozgat oldu. Okullaşma oranları açısından özellikle okul öncesi ve ilkokul açısından Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Orta ve Doğu Karadeniz illerinin önemli bir bölümü Türkiye ortalamasının altında yer aldı.
OKUL ÖNCESİNDE DEVLET OKULU SAYILARI AZALDI
Okul öncesi eğitimde de devlet okulları açısından 4+4+4 uygulamasından önce 2011-2012 eğitim öğretim yılında 25 bin 172 okul öncesi eğitim kurumu ve 1 milyon 59 bin öğrenci var iken, 2017-2018 eğitim öğretim yılında okul sayısı azalarak 24 bin 975 oldu, öğrenci sayısı ise neredeyse yerinde sayarak 1 milyon 264 bin 733 olarak gerçekleşti. Aytekin, beklenen artışın gerçekleşmemesinin nedeninin bütün itirazlara rağmen okula başlama yaşının düşürülmesi ve okul öncesi çağdaki çocukların zorla ilkokula kaydettirilmiş olması olarak gösterdi. Özel okul öncesi verileri ise Türkiye’de özel okul sayısının en çok olduğu eğitim kademesinin okul öncesi olduğunu gösteriyor. 2018 eğitim öğretim yılında faaliyet gösteren 11 bin 694 özel okulun 5 bin 218’i özel okul öncesi eğitim kurumları. Okul öncesi eğitimde özel öğretimi teşvik edici adımların atıldığını kaydeden Aytekin, sadece bir yıl içerisinde ise özel okul öncesi eğitim kurumlarının sayısında 588 gibi yüksek sayıda bir artışın gerçekleştiğine, aynı dönemde özel okul öncesinde öğrenci sayısının 35 bin artığına dikkat çekti.
İSTANBUL VE ANKARA ORTALAMANIN ALTINDA
Okul öncesi eğitimde il bazında da olumsuz tablonun devam ettiği görülmekte. 15 milyonu aşkın nüfusuyla İstanbul’un okul öncesi eğitim durumunun içler acısı olduğunu kaydeden Aytekin, “3-5 yaş grubunda net yüzde 31.92, 4-5 yaş grubunda net yüzde 40.46, 5 yaşta net yüzde 53.53 ile Türkiye ortalamasının çok altında” dedi. Verilere göre her üç yaş grubunda da Türkiye ortalamasının altındaki iller arasında İstanbul, Ankara, Gaziantep, Erzurum, Van, Şanlıurfa gibi iller yer alıyor.
17 BİN KÖY OKULU KAPATILDI
Aytekin, geçtiğimiz yıllarda Aladağ, Karaman, Kulp, Dikili’de yaşananların Türkiye’nin eğitim sisteminin fotoğrafı olduğunu söyledi. Çocukların dini yapılara teslim edilen eğitim sistemi içerisinde yaşamlarını kaybettiğini belirten Aytekin, “Bu dönemde 17 bin köy okulu kapatıldı. Aileler çocuklarını okutmak ve yaşatmak arasında tercih yapıyorlar. Çocuklar cemaat yurtlarına mahkum edildi” dedi.
Bu dönemde eğitim ve bilim emekçilerinin de güvencesiz ve baskı altında olduğuna dikkat çeken Aytekin, öğretmenlerin “İktidarın öğretmeni” olun uygulamasıyla karşı karşıya bulunduğunu belirtti. 2008’den bu yana öğretmen maaşlarında 2 bin 89 liralık kayıp yaşandığını belirten Aytekin, öğretmenlerin kendi yaşamlarını sürdürebilmesinin olanaklarının ortadan kalktığını ifade etti. İhraçlara vurgu yapan Aytekin, hukuk ve adalet taleplerine kulakların tıkandığını kaydetti. Ataması yapılmayan öğretmen sorununa da dikkat çeken Aytekin, bu politikanın bilinçli olarak sürdürüldüğünü ve öğretmenlere özel eğitim kurumlarında köleliğin dayatıldığını kaydetti.
İMAM HATİP ÖĞRENCİ SAYISINDA 8 KAT ARTIŞ
Aytekin, bu dönemde devletin bütün imkanlarının imam hatip okullarına yöneldiğine ilişkin verileri de paylaştı. İmam hatiplerin hem maddi anlamda, diğer yandan da dini yapılarla yapılan protokollerle ve öğrenci başına verilen teşviklerle çoğaldığına dikkat çeken Aytekin “ 2012-2013 eğitim öğretim yılında imam hatip ortaokullarında okuyan toplam öğrenci sayısı 94 bin 467 iken 2017-2018’de 8 kat artarak 723 bin 108 oldu. İmam hatip liselerinde de 2002-2003 eğitim öğretim yılında 71 bin 100 olan öğrenci sayısı 2017-2018 yılında 514 bin 806’ya, açık öğretim imam hatip liseleriyle 627 bin 503’e ulaşmış durumda. Adrese dayalı kayıt sistemi ile çok sayıda çocuk otomatik olarak imam hatip okullarına kaydedildi ve çocuklarını başka okullara aldırmak isteyen ailelere engeller çıkarıldı” dedi. MEB’in devlet okullarına ödenek ayırmayıp, eğitim finansmanı için elini velilerin cebinden çıkarmadığını belirten Aytekin “İmam hatip okulları söz konusu olunca bütün parasal kaynaklar ve imkanları seferber edilmektedir” diye konuştu.
ÇOCUKLAR ÜZERİNDEN AYRIMCILIK
MEB’in 92 milyar liralık bütçesinden eğitim yatırımları için ayrılan kısmın üçte birinin din öğretimine ayrıldığına dikkat çeken Aytekin, Din Öğretimi Genel Müdürlüğünün MEB bütçesi içindeki payının 2017’ye göre yüzde 68 arttığını kaydetti. Okul türlerine göre öğrenci başına yapılan harcamaların ayrımcılığı gözler önüne serdiğini vurguladı. Hiç kimsenin bu ülkenin çocukları üzerinden ayrımcılık yapmaya hakkı olmadığını belirten Aytekin “Ama tablo bunu dayatıyor. Genel öğretimde öğrenci başına 6 bin 153 lira ayrılırken, imam hatip liselerinde okuyan öğrenci başına 12 bin 707 lira ayrılmıştır. Bu ayrımcılığın en somut kanıtıdır” dedi.
ÖZEL LİSEYE GİDEN ÖĞRENCİ SAYISI 4 KAT ARTTI
Özel okullara bakıldığında ise 2017-2018 eğitim öğretim yılı itibariyle toplam 11 bin 694 özel öğretim kurumu bulunmakta. 4+4+4 öncesi özel okulların resmi okullara oranı yüzde 10 iken bu oran 2017-2018 yılında yüzde 18’e dayanmış bulunuyor. Özel ortaöğretimde okul ve öğrenci sayılarında da ciddi artış yaşandı. Özel ortaöğretimde okul sayısı 2012-2013 eğitim öğretim yılında 1033 iken 2017-2018’de bu sayı 2 bin 989’a yükseldi. Öğrenci sayısı da aynı dönemde 156 bin 665’ten 559 bin 838’e yükseldi. 4+4+4 öncesi Türkiye’de sadece 885 özel lise var iken bu sayı 6 yılda 3 kat arttı, öğrenci sayısı ise 4 kat artış gösterdi.
ÖZEL OKUL SAYISI ARTIYOR
Aytekin, 4+4+4’ün asıl amacının kamusal eğitimi zayıflatmak ve kamu kaynaklarını özel okullara aktararak özel okullara devlet desteğini güçlendirmek olduğunu belirtti. MEB’in her yıl açıkladığı örgün eğitim istatistiklerine dayanarak hazırladıkları verileri paylaşan Aytekin, devlete ait ilkokul ve ortaokul sayısının belirgin bir şekilde azaldığına, özel ilkokul, ortaokul ve lise sayısının ve bu okullara yönlendirilen öğrenci sayılarının da ciddi bir şekilde arttığına dikkat çekti.
Kaynak: Evrensel
İlgili haberler
MEB ‘karma eğitim’ maddesini yönetmelikten kaldırd...
MEB’in anadolu lisesi, mesleki ve teknik eğitim merkezi ve mesleki eğitim merkezlerinde karma eğitim...
Eğitim de okullar da dökülüyor
Eğitim öğretim yılında ders zili, niteliksiz eğitim, sınav sistemi, öğretmen açığı, kalabalık sınıfl...
Karma eğitim neden hedefte?
Eğitimde karma eğitim karşıtı her uygulama, hangi gerekçeyle yapılırsa yapılsın, BM Çocuk Hakları Sö...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.