İki somun ekmekle gün biter mi?
Nuray’ın evinde ne elektrik ne de doğalgaz var. Evin penceresini bile açmıyor üşümemek için. Yardım kömürü bile alamıyor. Tüm bu yoksulluğu üç çocuğu da yaşıyor.

Malatya’nın Zaviye Mahallesi çocuklarıyla yaşayan 59 yaşındaki Nuray Siğardemir’in yaşam koşulları ülkedeki binlerce kadının yaşadığı sorunlarla aynı.

Ekonomik kriz ve etkilerinin her geçen gün biraz daha yaşamı zorlaştırdığı bir süreçte yerel seçimlere giderken, bir yanda iktidarın vaatleri ve çizdiği pembe tablo, öte yanda Nuray Siğardemir’in “Oğlumun kazandığı ile günlük iki somun alabilirsek onu yiyoruz” sözleri hayali ve hakikati özetliyor.

Nuray’ın evinde ne elektrik ne de doğalgaz var. Muhtarlık yardımları ile halka yardım ettiğini söyleyen, tanzim satış kuyruklarına “varlık kuyrukları” diyen, seçimlerde halka çay dağıtan AKP’nin yardıma ihtiyacı olan ve görmezden geldiği kadınlardan biri Nuray.

Evin penceresini bile açmadığını belirtiyor Nuray soğuktan üşümemek için. Sonra anlatmaya başlıyor zorlu hayatını, yaşadıklarını... Akçadağlı üç çocuk annesi bir kadın Nuray. İlk eşi sara hastalığından boğularak ölmüş. İlk eşinden üç çocuğu var. Çocuklarına bakamadığı için yurda vermiş, 15 yaşına kadar yurtta kalmış çocuklar. 15 yaşında yurttan kaçmışlar. Nuray, “15 yaşında çocuklarım yanıma geldi, yurt müdürü çocuklarıma bağlanan aylığı bana verdi çocuklarıma bakabilmem için, ama çocuklarım benim yanımda da durmadılar. Madde bağımlısı olmuşlar. Liseyi bıraktılar, 18 yaşına geldiklerinde ise aylıkları kesildi. Sonraları yurt iki çocuğuma iş buldu ama madde bağımlılığı yüzünden ilk çocuğum işten atıldı. Şu an bir çocuğum da Mersin Üniversitesinde okuyor” diye anlatıyor yaşamını.

‘BENİ CAMİYE YÖNLENDİRDİ YARDIM İSTEMEM İÇİN’
Asıl sıkıntısı tam anlamıyla ikinci evliliği ile başlamış. Hâlâ resmi olarak evli olduğu ancak iki yıl önce evi terk eden ikinci eşinden ise yıllarca kendisi ve çocukları şiddet görmüş. “18 yıldır ikinci eşim ile evliyim. TEKEL’den emekli. Ayrıca Kıbrıs gazisi, gazi maaşı da var. Ama alkol bağımlısı. Şiddet uygularken dişlerimi bile kırdı. Tedavi olması için hastaneye götürmeye çalıştım, kabul etmedi. Evi terk etti. Polise gittim haber alamadığım için, Alanya’da olduğunu söylediler” şeklinde anlattı şimdiki durumunu. Eşinin evi terk etmesinden sonra geçinmekte zorlandıklarını ve yardım için gittiği kurumlardan aldığı yanıtları ise şu şekilde anlatıyor: “Muhtara gittim. Beni camiye yönlendirdi. Cami ise yardımlarını kız Kur’an kursuna yaptıklarını ama cuma namazı çıkışı olduğu için avucumu açıp dilenirsem üç beş bir şeyler vereceklerini söylediler alay ederek.

‘İKİ SENEDİR DUŞ BİLE ALAMIYORUZ BU EVDE’
AKP’nin yaz kış demeden dağıttığı kömür ve odunlardan, evi terk eden ancak resmi olarak evli olduğu eşinin maaşı gerekçe gösterildiği için yeterince yararlanamadığın söylüyor Nuray. Bir oğlunun sara hastası olduğunu ve sıkıntılar yaşadıklarını belirten Nuray, “Ben ona baktığım için çalışamıyorum. Sürekli sara krizi geçiriyor bakıma ihtiyacı var. Diğer oğlum ise günlüğü 15-20 liraya bir kahvehanede çalışıyor. Oğlumun kazandığı ile günlük 2 somun alabilirsek onu yiyoruz, kiramızı da ödeyemiyoruz. 6 bin lira birikmiş kira borcumuz var. 1900 lira da elektrik borcumuz. Evde ne elektrik var ne doğal gaz. Bir haftadır sadece ekmek yiyorum. İki senedir duş bile alamıyoruz. Anca ayda bir biri bizi evine alırsa o. Saçlarım tülbende yapışıyor kirden. Birkaç mahalle sakini yardım ediyor. Ara sıra aşağıdaki bakkal birkaç odun kırıp veriyor bana. Bu halime rağmen kimse bana yardım etmiyor” diyerek yetkililere sesleniyor ve yardım istiyor.

İlgili haberler
Yoksulluk kadınların üzerine yapışmış durumda!

Bakım hizmetlerini üstlenen kadının yoksullaştığı, kadınların ayakta kalabilmek için sosyal yardımla...

Kriz hayatımızın tam ortasında!

Küçükçekmece’den işçi kadınlar anlatıyor: ‘İşverenin gasplarına karşı çıkana kapı gösteriliyor. Kriz...

EMEP KADIN İŞÇİ BULUŞMALARI RAPORU: Krizin ağır yü...

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde, EMEP’in kadın işçilerle buluşmasının ardından hazırladığı rapo...