HÜDA PAR parti programında yer alan “Vârisleri olmayan veya bulunamayan kişilerin bıraktığı miras, devlet hazinesine değil fakirlere bırakılmalı veya sadece fakir gençlerin evlendirilmesi, yalnız yaşayan kadınların sahiplenilmesi ve yetimlerin bakımı gibi alanlarda kullanılmak üzere oluşturulacak bir fona devredilmelidir” ifadesi hakkında konuşan Sülün, söz konusu maddeye sahip çıkarak şunları söyledi:
"Parti programımızda bahsedilen şey, ihtiyaç sahipleri için devlet hazinesinden bağımsız olarak bir fon oluşturulması ve bundan muhtaçlar başta olmak üzere yalnız yaşayan kadınların da yararlanmasının sağlanmasıdır. Yani yalnız yaşayan kadınlara maddi destek sağlanmasıdır. Açık bir şekilde programımızda mesele ele alınmıştır."
Sülün, kadınları şiddete karşı koruyan tedbir ve uzaklaştırma kararının verilmesinin zorlaştırılmasını da savundu: "Adil olan, sorun yaşayan hem kadının hem erkeğin beyanlarının dinlenmesi. Tedbir gereği evden uzaklaştırılan birçok erkek iftiraya maruz kaldığını söylüyorlar, ispat edemiyorlar. Cinsel istismar konusunda da iftiraya uğrayan birçok erkeğin suçsuz olduğu belki aylar, yıllar sonra ortaya çıkıyor. Sadece kadının beyanının esas olmasının hukuki olmadığına inanıyoruz. Bu yöntemle şiddet uygulayanlarla iftiraya maruz kalanlar birbirinden ayırt edilemiyor."
“6284 KALDIRILIP YERİNE DAHA AHLAKİ DÜZENLEME GETİRİLMELİ”
Sülün, tedbir vakalarında her iki tarafın da beyanının esas alınması gerektiğini söylerken, “6284 revize edilmeli ya da kaldırılıp yerine daha yerli, daha ahlâki, daha adaletli, iki tarafın da haklarını gözetecek şekilde bir düzenlemeye gidilebilir. Kanun kendi hedefine aykırı sonuçlar doğuruyor, şiddet azalmıyor, artıyor” diye konuştu.
“KADIN BİZİM İÇİN ANNEDİR, EŞTİR, EV KADINLA YUVA OLUR”
6284 sayılı Kanun'un şiddetin kökenine inmediğini savunan Sülün, “Kadın bizim için annedir, eştir, ev kadınla yuva olur, toplumun en önemli üyesidir. Biz onun hürmetinin, onurunun korunması tarafındayız. Kadına yönelik şiddeti asla kabul etmiyoruz. Uygulamalar hem kadına zarar vermeyecek şekilde olmalı hem de istismara kapı açmayacak şekilde olmalı. Erkeğin de mağdur olmasına mahal vermeyecek şekilde olmalı. İki tarafın da hakları hukukları korunmalı, kim cezalandırılması gerekiyorsa cezalandırılmalı” açıklamasını yaptı.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİ KABUL ETMİYORUZ”
Sülün, Türkiye'nin çekildiği, muhalefetin yeniden yürürlüğe gireceği konusunda vaatte bulunduğu Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi yani İstanbul Sözleşmesi konusunda da "Kesinlikle karşıyız" dedi. İstanbul Sözleşmesi'nin içeriğini bozuşturarak şu ifadelere yer verdi:
"Bu, cinsel sapkınlıkların normalleşmesi, açıktan propagandasının yapılması hedefini taşıyan bir söylem. İnsan fıtratına aykırı cinsel sapkınlıkları biz kabul etmiyoruz. Bunlar bir toplumun kökünü kazıyacak ahlâksızlıklardır, aile kurumuna zarar verir. Bizim inancımıza göre insan, kadından ve erkekten oluşur. 3. bir cinsiyet yoktur. İnsanın yaradılışına aykırı sapkınlıkların topluma İstanbul Sözleşmesi ile dayatılmasını kabul etmiyoruz. Bu anlaşmaya göre bütün topluma, bu ideoloji dayatılmış olacaktı. Toplumun gerçekliği ve ahlâkı ile taban tabana zıt olduğuna inanıyoruz, yeniden yürürlüğe girmesine kesinlikle karşıyız."
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
HÜDA PAR seçim beyannamesi: Çocuk istismarının aff...
AKP listelerinden milletvekili adayı gösteren ve Cumhur İttifakının bir parçası olan HÜDA PAR'ın seç...
HÜDA PAR ile ittifak yapan Erdoğan, üç kişiyi öldü...
Üç kişiyi işkenceyle öldüren ve Hizbullah Davası kapsamında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına ç...
HÜDA PAR'dan kadın düşmanı vizyon: Nikâhsız birlik...
Cumhur İttifakı'nın ortağı HÜDA PAR seçim beyannamesinde ‘6284’ün kaldırılması, zinanın suç olması,...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.