
Trans kadın Esra Ateş’in ölümünden sonra gözler bir kez daha trans cinayetlerine yöneldi. Avrupa trans ağı Transgender Europe’in (TGEU) 2015 yılı raporuna göre Türkiye Trans cinayetlerinde Avrupa’da birinci, dünyada ise dokuzuncu sırada yer alıyor. Ölenlerin çoğu da hayatlarını sürdürebilmek için çalıştıkları sokaklarda ya da yaşadıkları evlerde vahşice katledildiler. İstanbul LGBTİ Derneği Başkanı Kıvılcım Arat, Oyuncu Seyhan Arman ve CHP Avcılar İlçe Yöneticisi Niler Albayrak’la trans cinayetlerini ve transfobiyi konuştuk.
FAİLLER CEZASIZ KALIYOR

Sadece homo-transfobik saldırıların değil, bir bütün olarak kadınlara dönük saldırıların ve cezasızlık durumunun da hızla arttığına dikkat çeken Arat şöyle konuştu: “Transların durumu daha fazla can sıkıcı ve umutsuz bir hal aldı. Toplum kamplara bölündü. İnsanlar birbirinden korkuyor, güven duyulmuyor ve nefret çoğalıyor.”
Translara yönelen saldırılarda failin cezasız kaldığına dikkat çeken Arat, toplumda da ihbarcılığın çoğaldığını ve transların hedef haline getirildiğini anlattı: “Tıpkı kadın cinayetlerinde olduğu gibi trans cinayetlerinde de trans katilleri çeşitli sebepler öne sürüp cezai indirim almaya çalışıyorlar, indirim sebepleri tıpkı kadın cinayetlerindeki gibi alabildiğine yaygın. Hande bu ülkenin en işlek caddesinde, yüzlerce kameranın olduğu bir ortamda kaçırıldı, dövüldü, tecavüz edildi, doğrandı ve bir ormanlık alanda cesedi yakıldı, fakat hâlâ bu davaya dair tek bir tutuklu yok.”
Arat, kendisinin de pompalı tüfekle saldırıya uğradığını ve yine saldırganın serbest bırakıldığını hatırlattı.
‘SİYASİLERİN NEFRET SÖYLEMLERİ SUÇU ARTIRIYOR’
Sanatçı Seyhan Arman da kadına, hayvana ya da translara dönük saldırıların birbirinden bağımsız olmadığını düşünüyor.
Arman, siyasilerin nefret söylemleri sonucu toplumun da buradan kendine görev çıkardığını ve nefret suçlarının arttığının altını çiziyor: “Bu ülkenin bakanı çıkıp ‘Eşcinsellik bu yüzyılın sorunu değildir’ dediği zaman bu söylem sokaktaki trans kadının öldürülmesi olarak karşımıza çıkıyor. Zaten nefrete sahip olan öyle bir insana da aradığı bahaneyi vermiş oluyorsun.”
Arman “Saldırıların artmasına rağmen kadınların, trans bireylerin ya da 'öteki' kavramı içerisinde saydığımız bütün kitlelerin biraz daha görünür, güçlü ve örgütlü olduğunu düşünüyorum” diyor.
‘ÖLDÜKTEN SONRA BİLE NEFRETE MARUZ KALIYORUZ’

Homofobik saldırıların sistematik olduğunu söyleyen Albayrak, “Hiçbir hükümet, LGBTİ+ hakları için çalışma yapmadı, zaten homofobik olan toplum yasal çerçevede ‘nasılsa bunlara kimse sahip çıkmıyor’ deyip şiddeti rahatlıkla uyguluyor. Bunu hak görüyor. Birçok yasal boşluk var.”
Çalışma yaşamında da ayrımcılığa maruz kaldıklarını söyleyen Albayrak, “Kimse bize iş vermek istemiyor. Pek çoğumuz fuhuş sektöründe çalışmak zorunda bırakılıyoruz” diyor.
İlgili haberler
Kıvılcım Arat anlatıyor: Uluslararası Homofobi ve...
Bugün Uluslararası Homofobi ve Transfobiye Karşı Mücadele Günü... Tüm nefret söylemlerine, şiddete,...
GÜNÜN BELLEĞİ: Tyra Hunter’i transfobi ve ırkçılık...
7 Ağustos 1995 günü Tyra Hunter adlı trans kadın geçirdiği trafik kazası sonrası tedavi edilmedi. Ty...
Homofobi nedir?
Cinsel kimlikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle ötekileştirilen LGBTİ+'lar hemen her alanda ayr...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.