EMEP: Kadınlar, kendilerine reva görülen koşullara karşı haykıracak!
Emek Partisi’nden 8 Mart açıklaması: Yaratmadığı krizin çilesini reddetmek, “Bu kriz bizim değil, yükünü çekmeyeceğiz” demek, kadınların en meşru hakkıdır!

Emek Partisi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Açıklamalarına “dünyanın dört bir yanında, en kalabalık şehirlerinden en ücra köşelerine dek seslerini yükselten, hakları için, eşitlik için, insanca bir yaşam için mücadele eden, dayanışmanın ve birlik olmanın gücünü büyüten tüm kadınlara selam olsun!” sözleriyle başlayan EMEP, güvencesiz, kuralsız hale getirilen çalışma koşullarına en çok kadınlar mahkûm edildiğini söyledi.

Kadınlara örgütsüzlük ve geleceksizlik, ucuz işçilik, köleliğin dayatıldığı ifade edilirken kapitalistler arası kâr, çıkar ve savaşların kadınları ölüme, yıkıma, açlığa, göçmenliğe mahkum ederek kadınları şiddete, istismara, tecavüze, vahşi sömürüye karşı daha da korumasız hale getirdiği belirtildi. 

EMEP’in açıklamasının devamı şöyle;

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de zenginlerle yoksullar arasındaki uçurum giderek büyüdü. Yoksulluk ve açlık sınırında yaşayan milyonlar arttı. Ekonomik kriz ile biŕlikte yaşanan uçurum ve yoksulluk daha da derinleşti. Yoksullaşmadan, ağır çalışma ve yaşam koşullarından, hak gasplarından, şiddetten, ayrımcılıktan en fazla etkilenen kadınlar, krizin etkilerini de en ağır biçimde yaşıyor.
Partimiz dün kamuoyu ile paylaştığı, krizin işçi ve emekçi kadınlar üzerindeki yakıcı etkilerini yansıtan rapor, kadınların bedenleri ve emekleri sermayenin sonsuz sömürü kaynaklarına dönüştürülürken kadınlara yönelik her türlü şiddetin, kapitalist düzenin devamı uğruna meşrulaştırıldığını ortaya koyuyor. Kadınları güvencesiz ve niteliksiz işlere mahkûm eden, bakım yüklerini arttıran, şiddeti derinleştiren, kadınları çaresizleştiren sömürü koşulları krizle birlikte daha da keskin bir hal alıyor.
Erdoğan ve iktidarı ise, yürütücüsü ve kollayıcısı oldukları sermaye düzeninin yarattığı krizin faturasını işçi ve emekçilere çıkarmaktan başka hiçbir anlamı olmayan fedakârlık çağrıları yapıyor. Krizin sonuçlarını katlanılır kılmaları için en çok kadınların çabasına sesleniyor. Bu yüzden “Kadın ailenin lokomotifidir”propagandası yapılıyor, 8 Mart yaklaştıkça süslü laflar ediliyor.
Fakat yaratmadığı krizin çilesini reddetmek, “Bu kriz bizim değil, yükünü çekmeyeceğiz” demek, kadınların en meşru hakkıdır! İnsanca çalışmayı ve yaşamayı talep etmek, sömürüsüz bir dünyada eşit ve özgür yaşamak için mücadele etmek de en meşru hakkıdır.
109 yıl önce bu hedeflerle insanlığın yeni bir çağının başlangıcını, eşit ve sömürüsüz bir toplumu müjdeleyen sosyalist enternasyonalin kadınlar konferansının tüm dünya kadınlarına armağan ettiği 8 Mart, bu meşru hakkın kullanıldığı bir mücadele ve dayanışma günüdür.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar, kadınlara reva görülen koşullara karşı, aynı gayelerle, onları ortaklaştıran yoksulluk, işsizlik, kriz, eşitsizlik ve şiddete karşı taleplerini haykıracak. Kapitalist sömürü düzenine karşı emekçi sınıflarla birliklerini güçlendirmeye, cesaretlerini, umutlarını ve mücadelelerini büyütmeye devam edecek.



İlgili haberler
GÜNÜN ÇAĞRISI: 8 Mart’ta alanlara

8 Mart’a giderken sen de kadınlara katıl, kadınların sesine ses ver...

EMEP KADIN İŞÇİ BULUŞMALARI RAPORU: Krizin ağır yü...

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde, EMEP’in kadın işçilerle buluşmasının ardından hazırladığı rapo...

8 Mart 2019| Krize, şiddete eşitsizliğe karşı kadı...

Hakları için, eşitlik için, insanca bir yaşam için mücadele edecek, dayanışmanın ve birlik olmanın g...