Emekli maaşı, emeklilerin geçimine yetmiyor; emekliler yoksulluğa açlığa mahkum bırakılıyor. Emekli kadınlar açısından sadece geçimi nasıl sağlayacağını düşünmek değil aynı zamanda anneanne, babaanne olarak yeniden bir bakım yükünün altına giriyorlar. DİSK Emekli-Sen Çanakkale Şubesi yöneticilerinden Keziban Buldu, emekli kadınların durumuna dair Ekmek ve Gül’e konuşuyor.
Buldu, kadınların emekli olunca nefes alacağını zannettiğini ama gerçekliğin böyle olmadığını ifade ediyor. Emekli kadınların yan yana gelmesinin, örgütlenmesinin önündeki engellerden bahseden Buldu, “Torun bakan arkadaşlarımız var, geçinemeyen, kendi kabuğuna çekilen, içe dönük arkadaşlarımız var. Çoğunluğu geçim zorluğu içinde” diyor.
TORUN BAKIMI ANNEANNE, BABAANNEYE KALIYOR
Torun bakma sorumluluğunun sanki kadınların göreviymiş gibi görülmesine dair Buldu, “Sizi şununla sınıyorlar: torununuz, bırakamazsınız. Geliriniz de yok bakımını karşılayamıyorsunuz. Biz en insani haklarımızı sürdüremiyoruz: ekonomik olsun, bağımsız olmak olsun. Kadın emekliliğinde sadece okumakla ilgilenebilir, şair olabilir, hikayeci olabilir, bir örgütün bir parçası olabilir. Hem siyasi hem ekonomik hem kültürel hayattan kadının tekrardan bir eve geri dönüşü, ‘kadınlık misyonunu’ yüklenmesiyle tüm bunlar zorlaşıyor. Sistem ite kaka, zorla kadını oraya götürüyor” diye konuşuyor ve ekliyor: “Çocuklarımızı, torunlarımızı seviyoruz elbet ama çocuklar, torunların bakımı üzerinden bir sömürüyü kapitalist sistemin yarattığını görmemiz gerekiyor.”
KREŞ OLSA…
Ailelerin çocuklarını verecekleri ücretsiz ya da düşük ücretli kreşlerin olmamasının da emekli kadınları torunun bakımını üstlenmek zorunda bıraktığını söylüyor: “Özel kreşler ağırlıkta. Özel demek para dememek. Kadın bunu da kurtarmaya çalışıyor. Kadın, aileyi biraz daha rahatlatmak için orada ekonomik olarak çözüm üretmek istiyor. Bir kreş olsa, ücretsiz ya da düşük ücretli o çocuk kreşe gider.”
‘KENDİNİ ANLATAMIYOR VE GÜVENİNİ KAYBEDİYOR’
Emeklilerin, yoksulların, kadınların örgütlenmelerinin önündeki engellerden birinin de örgütlenebileceği, yan yana geleceği örgütlere güven duygusunun oluşmaması olduğundan da bahsediyor Buldu: “Konuşamıyor, anlatamıyor, paylaşamıyor ve güvenini kaybediyor. Kendini anlatacak, güvenecek bir ortamın koşulları olmayınca ne yapsın? O mesafeyi bizim kaldırmamız gerekiyor o dar gelirli yoksulla, emekliyle.” Kitle örgütlerinin, sendikaların, mahalle meclislerinin çalışmalarını yukarıdan değil, halkla birlikte, bağlarını güçlendirerek yürütmesi gerektiğini vurguluyor.
'MÜCADELEDEN EMEKLİ OLUNMUYOR'
Buldu, mücadeleden emekli olunmadığını, olunamayacağını belirtiyor. Kadınların örgütlenmesinin önündeki engelleri bir duvara benzeten Buldu, “Siz bir tekmenizi vurup bir ışık açabildiyseniz, bir kitap okuyarak, bir arkadaşınızın yön vermesi ile, bir kitlesel hareket ile; ışık girdiyse biraz içeri… Sonra karanlığı delip aydınlığa çıkabiliyorsunuz” diyor ve yan yana gelme çağrısında bulunuyor: “Siz emekli oldunuz ama vahşice bir sömürünün içinde olduğunuzu görüyorsunuz. Yani daha çok dört elle sarılıp bu kavgayı vermek gerekiyor. Kenara çekilmek değil. Bizim dört elle sarılıp mücadele etmemiz gerekiyor. Emekli de olsak. Hala bu hayatı yaşıyoruz.”
‘EMEKLİ YEMESİN İÇMESİN İSTENİYOR’
Emeklilerin en temel sorunlarından birisini pek çok kişinin olduğu gibi geçim sorunu oluşturuyor. Emekli maaşı ile geçimin mümkün olmadığını söyleyen Buldu, “Emekli, yemesin, içmesin, aç kalıp hayatına devam etsin isteniyor” diyor.
EMEKLİLİKTE SAĞLIK ÖNEMLİ, MUAYENE ÜCRETLİ
“Tedavi olmak için hastaneye gidiyorsunuz, sağlıksızlık üzerine sağlıksızlık eklenerek dönüyorsunuz. İlaçlar ücretli, muayene ücretli. Bir de ciddi bir rahatsızlığınız olduğunu düşünün. İnsanlık dışı bu” diyen Buldu, yaşından kaynaklı sağlık sorunları artan emeklilerin tedavisinin, sağlık hizmetine erişiminin ne kadar zorlaştığından bahsediyor.
“Siz zaten çalışmışsınız, vergiler kesilmiş, zaten sağlık hizmetine kesintiler yapılmış. Tekrardan ödemeleri ayrıca yapıyorsunuz. Evde ne yapacaksınız? 3 kuruş emekli maaşıyla hayatınızı nasıl devam ettireceksiniz?” diyerek az verilen emekli maaşından sağlığa da ayırınca hiçbir şey kalmadığını ifade ediyor.
GENÇLERİN GELECEĞİ İÇİN DE EMEKLİLER MÜCADELE VERİYOR
DİSK Emekli Sen olarak verdikleri mücadelenin sadece kendileri için olmadığını, gençlerin, çocukların da geleceği için olduğunu vurguluyor Buldu: “Bu ülkenin çocukları var, arkadan gelen torunlar var. Biz emekli maaşlarımızı alıyoruz, tazminatlarımızı aldık ama bizden sonra gelen çocukların bu hakları kalmadı. Bunlar için ısrarlı davranıyoruz. 20 yıl çalışıyor, maaş alamıyor, EYT’li. EYT’liler de bizim mücadelemizin bir parçası.”
ORTAK MÜCADELE KRİTİK!
Ekonomik krizden kadına şiddete, çalışma koşullarının ağırlığından sağlığın piyasalaşmasına pek çok sorunun kaynağının ortak olduğunu belirten Buldu, bu sorunlara karşı kitle örgütlerinin ortak mücadelesinin önemini vurguluyor: “Kapitalizmin ürettiği sorunlar hepimize şamar atar gibi çarpıyor tüm topluma. Birlikte hareket etmeden bu iş nasıl çözülür? Ortak hareket, ortak gelen sorunlara çözüm üretmeyi, daha güçlü kılar. Birlikte hareket etmek farklılıklarımıza rağmen önemli. Birlikte bir şey için hareket etmek, yan yana durmak toplum için umut verir. Omuz omuza olmadan hiçbir şey çözülmez. Çok büyük yıkımlar var nasıl onarılacak? Dayanışmayla bir şeylerin önü açıldı bugüne kadar. Vazgeçmeyi kabul etmemek lazım. Ekonomik baskılara, cinsiyetçi ayrıma, şiddete asla vazgeçmeden mücadele edilmesi gerekiyor.”
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Kadın işçilerin emeklilik koşulları
Kadın işçilerin emeklilik koşulları, sigorta başlangıç tarihine göre değişir. Kadın işçilerin emekli...
Emeklilikte yaşa ve AKP’ye takılan kadınlar
Türkiye’de bugün 50’li yaşlardaki birçok kadın emeklilik için gereken yaşı doldursa bile primleri ek...
Emeklilik kalbimizde bir yaradır!
Ankara’dan Filiz ve Serpil, Adana’dan Şenay, Aydan ve Ayşe’nin anlattıkları, kadınlar için emeklilik...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.