Ekonomik kriz sağlığımızı da vuruyor, buna ‘Dur’ diyelim
Sağlıkta artan iş yükü sağlık emekçilerini şiddetle daha fazla karşı karşıya bırakırken, derinleşen kriz halkın sağlığa erişimini de zorlaştıracak.

Kamu hastanelerinde yaşanan yoğunluk nedeniyle Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) ile ağız ve diş sağlığı merkezlerinden (ADSM) randevu alamayan yurttaşlar, doğrudan bu hastanelere ve merkezlere giderek sağlık hizmeti almaya çalışıyor. Diş hekimleri MHRS’den randevu alan hastalar dışında ayaktan gelen hastalara yetişemiyor.

Ayrıca 2020 yılının mart ayından beri filyasyon, diş hekimleri üzerinden yürütülüyor. Kamuda çalışan diş hekimleri, meslek tanımları dışında filyasyon uygulamasında görevli. Son aylarda azalsa da birçok meslektaşımız hâlâ bu temaslı takibi uygulamasında ve asıl görev yeri olan hastanelere dönmüş değil.

Buna bağlı olarak hastanelerde azalan hekim sayısı ve artan iş yükü ile yüksek enfeksiyon riski altında ağız diş sağlığı hizmeti verilmeye çalışılıyor. Çalışma ortamları hâlâ tam olarak pandemi koşullarına uygun şekilde düzenlenmedi.

Diş tedavilerinin neredeyse tamamı girişimseldir, 15-20 dakika arayla hasta randevusu verilmesi aklın kabul edeceği bir şey değil, üstelik eskiye nazaran çok daha fazla önlem alınması gerekiyor, muayene ve tedavi prosedürlerindeki değişiklikler nedeniyle muayene ve tedavi süreleri uzuyor.

SAĞLIKTA ŞİDDET ARTIYOR

Randevu almadan gelen hastalar, randevu alan hastalardan fazla ve düzensiz. Bu artan hasta sayısı ve tedavi ihtiyacına yanıt vermenin imkansızlığı da her zaman dile getirdiğimiz diğer etkenlerle birlikte şiddet vakalarını artırıyor.

Vatandaşların muayene için MHRS üzerinden randevu alamamalarının en önemli nedeni kışkırtılmış sağlık talebi ile emeğimizin değersizleştirilmesi, olumsuz çalışma koşulları, performans baskısı, bitmeyen sağlıkta şiddete bağlı olarak artan hekim istifaları ve kamudan emekli olanların sayısının 10 bine yaklaşması.

Pandemi sürecinde kamu hastanelerinde oluşan doktor açığına, bununla birlikte pandemi sonrasında artan hasta akışına karşın yeterli atama da yapılmıyor.

Bu dönemde kamu ağız diş sağlığı hastaneleri ve merkezlerinde muayene için randevu alınabilse de tedavi için randevu almak çok zorlaştı. Kamu hastanelerinden sağlık hizmeti alamayan vatandaşlar özel kliniklere yöneliyor.

Özel klinikler de ilaç ve sarf malzeme temininde son zamanlarda büyük sıkıntılar yaşıyor. Diş hekimliği alanında kullandığımız ürünlerin neredeyse tamamı ithal. Ülkemizde üretilenlerin de hammadde temininde yaşanan sıkıntılar ve üreticilerin içinde bulunduğu ekonomik zorluklar nedeniyle fiyatlarının artması kaçınılmaz.

Son bir yılda neredeyse yüzde 100 oranında zamlanan ürünleri şu anda fahiş fiyatla bile temin edemiyoruz ya da stokta olmadığı gerekçesiyle belli sayılarda satılıyor.

Pandeminin başlangıcında koruyucu ekipmana talebin artması ve üretimin yetersiz olması nedeniyle fiyatlar yükselmişti, son birkaç aydır önlenemez ve öngörülemez bir kur artışıyla, yani paramızın anormal değer kaybıyla birlikte inanılmaz zamlarla karşı karşıyayız, ülkenin büyük çoğunluğu gibi biz de çok ciddi bir ekonomik baskı altında eziliyoruz.

TEMEL İLAÇ İHTİYAÇLARI BİLE KARŞILANAMIYOR

Şu anda diş hekimliği tedavileri için gereken en temel ilaç ihtiyaçlarımızdan biri olan anestezik solüsyonları bile tedarik edemiyoruz. Eczanelerde, ecza depolarında, rutin kullandığımız anestezik solüsyonlar yok.

Malzeme tedarikinde yaşanan sorunlar nedeniyle, yeterince stok yapamamış diş klinikleri hizmet vermekte zorlanacak hale gelebilir.

Sıkça yapılan, acil ve temel tedavilerde kullandığımız ilaçlara, malzemelere de yine yüzde 100 oranında zam geldi, ancak ucuz ve kalitesinden emin olamadığımız ürünleri kullanamayacağımız gibi, tedavi ücretlerini de bu oranda yükseltmemiz mümkün değil.

Özetle, şu an halkın sağlık hakkına erişiminin önündeki en büyük engel, mevcut ekonomik durum.

İçinde bulunduğumuz koşullarda sağlık hizmeti almaya çalışan da sunmaya çalışan da bu yıkıcı etkiyi iliklerine kadar hissediyor.

Toplumun tüm kesimlerini etkileyen ve günden güne derinleşen ekonomik ve sosyal krizle ilgili bir an önce önlem alınıp, bu kötü gidişata “Dur” denmeli.

Görsel: Pixabay

İlgili haberler
Görünmeyen emeğimiz, kutlanamayan bayramımız…

Diş hekimi Gamze Burcu Gül’den 1 Mayıs mektubu: ‘Emeğin bayramını yeniden meydanlarda kutlayacağımız...

Filyasyonda çalışan kadın diş hekimleri: Tuvaletim...

Filyasyon çalışanı diş hekimi kadınlar ağır çalışma koşullarını anlattı: Tuvalete gitmemek için su i...

Sistemin sorunlarını emekçilere, çözümü ‘vicdan’a...

Sağlıkta şiddetin en önemli nedenlerinden biri yanlış sağlık politikaları. Kadınlar sağlık hizmetind...