Çukurova Üniversitesi'ndeki kadın öğrenciler olarak , üniversitemizde kadın çalışmalarının eksikliğinden dolayı "Çukurova Üniversitesi Ekmek ve Gül Kadın Atölyesi" çatısı altında bir araya geldik. “Soraya’yı Taşlamak” filminin gösterimi yaparak ilk toplantımızı gerçekleştirdik. Sonrasında da film hakkında değerlendirmelerde bulunduk. Filmde İran’da gerici zihniyetten ve Soraya adlı kadının toplumdaki erkek egemenliğinden kaynaklanan baskıların sonucunda recm edilmesi anlatılıyordu. Kadın emeğinin erkeğe hizmet etmek için kullanıldığı, erkeğin yüceltildiği toplumda bir erkek çocuğunun annesini taşlayacak ve öldürecek kadar canileşebileceğini gözler önüne seren bir filmdi.

Ülkemizde de kadının yok sayılması, kadın bedeninin cinsel obje olarak görülmesi, kadın emeğinin sömürülmesi, tecavüzü meşrulaştıran ve teşvik eden yasaların çıkarılmasıyla bu zihniyetin devam edeceği görülüyor. İşte biz de tam bu sebepler sonucu Ekmek ve Gül Kadın Atölyesi olarak çocuk istismarından, kadın erkek eşitliğinden, yasaların hayatımızı nasıl etkileyeceğinden bahsederek yaşadığımız, gördüğümüz olayların mücadelemizi engellemeyeceğini vurguladık ve bir araya gelip mücadele edersek sorunlarımızı aşabileceğimizi konuştuk. Ekmek ve Gül Kadın Atölyesi olarak bundan sonraki atölye çalışmalarımızda 8 Mart’ a giderken yapacağımız etkinliklerle, çalışmalarla, okumalarımızla da bu bilinci uyandıracağız ve kadınlar olarak mücadele etmeye devam edeceğiz.