Çanakkale’nin kırlarında çobanlık yapan kadınlar
Peki, paket sütlerin reyonlara gelmeden önce kimlerin onlara koruyuculuk yaptığını biliyor muyuz? Çobanlar. Ekmek ve Gül Çanakkale olarak, o çobanların, kadın çobanların peşine düştük.

Çanakkale’nin kırlarında çobanlık yapan kadınların peşine düştük… Her gün marketlerdeki paket süt fiyatlarını konuşurken, o sütleri ilk gören, sütlerin hayvanların memesine düşmesini dört gözle besleyen çobanların peşine…
Ekonomik buhranının en can almaya başladığı günlerde reyonlardaki paketli gıdaların artışı günlük rutin konuşmamızı belirliyor. Paket sütlerden kolisi on liraları geçen yumurtalara, fahiş fiyatları nedeniyle yarım satılmaya başlayan marullardan demeti her geçen gün artan yeşilliklere kadar… Fiyatlar cebimizi boşaltıyor ama mutfağımızı doldurmuyor.  Peki, paket sütlerin reyonlara gelmeden önce kimlerin onlara koruyuculuk yaptığını biliyor muyuz? Çobanlar.

Ekmek ve Gül Çanakkale olarak, o çobanların, kadın çobanların peşine düştük. Çanakkale Merkez’den Çan yoluna doğru rotamızı çevirdik. Büyük sürüler de hayal etmeyin. Sakın! O kadar hayvana güç yetmez. Yol boyunca, Atikhisar Barajı’nın devamı niteliğinde olan mesire alanlarında 20-30 hayvanı güden çobanlara tanık olduk. Asfalt yoldan arabayla geçmemiz nedeniyle duramasak da tanık olduğumuz manzaralar, koyunlar, keçiler ve kadın çobanlar oldu.

HAYVAN ÇANLARI BİZİ DURDURDU

Çoban Gülizar | Fotoğraf: Ekmek ve Gül

Çanakkale Kayadere Köyü’nde ikamet eden Gülizar onlardan sadece biri. Senelerini çobanlık yaparak geçirmiş bir kadın. Kadın Çoban Gülizar, 5 keçisi ile Atikhisar Barajı mesire alanında karşımıza çıktı. Ekmek ve Gül Çanakkale ekibi olarak kadın çobanları arayamaya çıktığımız yolculukta direksiyonu Atikhisar Barajına çevirdik. Etrafa baktıktan sonra yolculuğumuza devam etmek üzere arabaya yöneldiğimizde ise hayvanların boyundaki çanlar bizi uyardı. Hayvancılıkta önemli bir unsur olan çanlara kulaklarımız kenetlenmiş, Çoban Gülizar’a yöneldik. Şimdiye kadar hiç evlenmemiş olan Çoban Gülizar, keçilerini kendi çocuklar gibi bağrına basmış. İlkokula başladığı yıllarda aynı zamanda çoban hayatına da başlayan Gülizar’ın ömrü inekler, keçilerle kırlarda geçmiş.  Hiç evlenmemiş olmasını belirtmemizin nedeni ise çevre köylerde “hiç evlenmemiş kadın çoban” olarak biliniyor olması. Keçilerin isimlerini sorduğumuzda ise “Hepsinin ismi var. Karakız, Sarıkız, Fıstık ve Boncuk” cevabını alıyoruz. Gülizar’ın diğer keçisi ise peşi sıra gelen sürüdeki arkadaşlarıyla otlanıyor. Tek hareketinde keçilerin çevrelediği Gülizar, her gün keçileriyle çevre mesire alanlarını geziyor. Kış aylarında ise keçilerini serbest bıraktığını, keçilerin beslendikten sonra geri geldiklerini anlatıyor. Her ayın son günlerinde keçilerin sütlerini mandıracılara sattığını ifade eden Gülizar, diğer çobanlara nazaran daha şanslı. Keçi sütüne aldığı paradan şikâyetçi değil. Keçilerinin yanından ayrılmadığını gururla anlatan Gülizar, keçilerle aralarındaki bağdan bir hayli memnun.

4 KEÇİSİ VE 1 İNEĞİNE ÇOBANLIK YAPAN GEVHER

Kayadere Köyü’nden Gevher Kahraman ise köyün içinde hayvanlarını otlatırken karşımıza çıktı. Ağacın altındaki gölgelikte hayvanlarına bekçilik yaparken rastladığımız Çoban Gevher ise geçtiğimiz aylarda koyunlarını satmış. “Neden?” diye sorduğumuzda o anda öyle gerektiğini “Aklımız öyle buyurdu” şeklinde ifade etti. Aklın neden öyle buyurduğunu irdelemek bize düşmese de neden olduğunu sözlerinde aramaya çalıştığımız Gevher, 4 keçisi ve 1 ineği ile köydeki mesire alanında sorularımızı yanıtladı. Gevher, önceki dönemlerde mandıracılara hayvanların sütünü sattığını ancak artık satamadığını ifade ederken ise gözleriyle söze dökemediğini anlattı.

Çoban Gevher | Fotoğraf: Filiz Ceylan/Ekmek ve Gül

‘HAYVANLARA YEM VEREMEZ OLDUK’

Mandıracılar ve süt tedarikçilerinin daha az litreye gelip süt almadıklarından şikayetçi olan Gevher, “O kadar süt için daha çok hayvan gerekli ama ona da güç yetmez. Önceden 3 okka süt almaya gelirlerdi şimdi 5 okka 10 okka istiyorlar. Yoksa gelmiyorlar” dedi. Hayvanlarının sütlerini satamayan Gevher, hayvanlardan elde ettiği sütten bugün yoğurt yarın ise peynir yapacağını anlattı. Eşi ile birlikte aldığı iki engelli maaşları ve hayvanlarından geçimlerini sağlayan Gevher, hayvanlarına ancak bir avuç yem verebildiklerini elleri ile göstererek, “Onu da veremez olduk. Yemin kilosu 350 lira. Bir kilo yem ayı çıkartmıyor. Yemsiz hayvana süt yaptıramazsınız. Kış ayları kuru samanla besliyoruz. Sütleri de olmuyor o zaman” diye anlattı.  Hayvanların nasıl da süt üretemediklerini iç burukluğu ile dile getiren Gevher, evde yoğurtsuz, peynirsiz olmanın yavan olduğunu dile getirdi. “Birkaç hayvanımız daha olsa ayakkabı paramız çıkar ama o hayvanlara da güç yetmez” diye yaşadıkları ekonomik sıkıntıyı anlattı.  Eşi ile birlikte aldığı engelli maaşının yetebildiği giderleri ise, “Aylığımız ışığa, elektriğe gidiyor. Karın doyurmaya ise keçilerin sütü kalıyor. Napalım?” diye karşılık verdi. Ekonomik sıkıntıları her dile getirdiğinde gözleri başka yöne çevrilen Gevher, sebze ihtiyacını ise bahçelerinden karşıladıklarını söyledi.  Gevher, bahçesini sürecek kimseyi bulamadığı için bu sene ekinleri geç dikmiş, böyle olunca mahsulün az olduğunu dile getirdi.

Yolculuğumuza başlama nedenimiz geçmişten bildiğimiz kadın çoban Analık’tı. En verimli toprakların peşinde giden sürüyle adımlarını atan Analık’la dağlarda denk gelemedik. Yanından öylece geçtiğimiz dağ kekikleri çıktı karşımıza. Kuzukulağı selamladı, yeşil yaylalar ve kırlangıçların şarkıları. Karşımıza başka kadın çobanlar çıktı. Sözleri farklı ama anlamları aynı olan hikâyelerini anlattılar. Hikaye aynı her bir coğrafyada. Her bir köyde ve her bir sürüde.


Ayakkabı için daha çok hayvan gerekir, daha çok süt gerekir.

Yeme para yetmez, çok hayvana güç yetmez.

Kadın çobanlar keçilerin ve ineklerin yaylalarda yoldaşı olur.

Ama yol bitmez. Ömür gitse de yaş geçse de iş bitmez.

Bitemez.

Yoksa karın aç kalır. Dam çatısız, mutfak boş.

Manşet fotoğraf: Filiz Ceylan/Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Üretici köylü Naide: Burası yaşam alanlarımız, baş...

Naide Tokgöz Çanakkale Kumarlar köyünden üretici köylü bir kadın. Altın madenine karşı mücadele etmi...

Çanakkale’den pazar görüntüleri: Üretici tezgâhı k...

Çanakkale’nin kent merkezinde kurulan Salı pazarı da Türkiye’deki her bir pazar yerinde duymaya alış...

Çanakkale Ekmek ve Gül'den 'Basında Kadın' atölyes...

Çanakkale Ekmek ve Gül, editörümüz Elif Turgut'la yapacağı 'Basında Kadın' atölyesine tüm ilgilileri...