Bornova’da işçi kadınların 25 Kasımı: Bu eylemin her şeyini biz yaptık!
Bornova Belediyesi işçisi kadınlar 25 Kasım hazırlıklarına erkenden başladı, kadın işçi komitesi birim birim buluşmalar, tek tek görüşmeler ile tüm işçi kadınları hazırlıkların parçası yaptı.

İzmir Genel-iş 7 Nolu Şubenin örgütlü olduğu Bornova Belediyesi’nde çalışan kadın işçiler, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında dün belediye binası önünde bir etkinlik gerçekleştirdi.

7 No’lu Şubenin daha önceki yıllarda da 8 Mart, 25 Kasım gibi kadın mücadelesinin yükseldiği önemli günlerde ve kadın cinayetleri, haklarımıza yönelik saldırılar gibi olaylarda çeşitli eylem ve etkinlikleri olmuştu. Ancak bu yılı geçen yıldan farklı kılan, daha çok kadın işçinin bu 25 Kasım eyleminin hazırlıklarında üstlendiği örgütleyici rol oldu.

Yaklaşık bir aydır 20 kadının yer aldığı kadın işçi komitesi, her şeyi tek tek planladı. Bildirisinden çağrısına, taleplerin oluşturulmasından dövizlerin hazırlanmasına, kadınlarla hafta boyunca buluşmalardan alana çıkılmasına daha çok kadın işçinin bu sürecin bir parçası olması için her şeyi ilmek ilmek dokudu.

Bildiriler yazıp toplantılar gerçekleştirdiler. Tek tek bütün işyerlerine hazırladıkları bildirileri ulaştırdılar, mesai arkadaşlarıyla tek tek konuştular. Bu yıl 25 Kasım’ın neden önemli olduğunu konuştular… Afişinden, sosyal medya çağrısına, dövizlerin hazırlığından ne yazılacağına, eylemin nerede başlayacağından nasıl devam edeceğine, müziğinden şarkısına her şeyi kadınlara sordular, fikir aldılar, iş paylaştılar.

Böyle yazarken kolay ama yaparken kolay olmayan bir çalışma bu. Bazılarının dudaklarında uçuklar çıktı yorgunluktan, bazıları nasıl olacak heyecanıyla geceler boyu uykusuz kaldı. Tatlı stresler bunlar diye bahsediyordu komiteden Berrin… Gülümseyerek..

Haliyle alana da yansıdı bu birlikteliğin coşkusu.


Yürüyüş başlamadan önce buluşma yerinde toplanan kadınlar, her şeyiyle kendilerinin hazırladığı, bütün sürece dahil oldukları, kendilerinin yönettiği kendileri ve bütün kız kardeşleri için yaptıkları bu eylem için öyle heyecanlıydılar ki programı tekrar gözden geçirip deneme sloganı bile attılar.

Kadınlar sadece eylemin katılımcısı değil örgütleyicisi idiler, kimi sloganda görevliydi kimi pankart tutmada kimi ajitasyon attırdı, kimi meşaleleri yaktırdı. Enstrümanlarını almış gelmiş kadın işçiler şarkılarıyla güç kattı meydana…

Yürüyüş başladığında pankartı nasıl taşıyacağını soran kadın işçilerden bazıları, birkaç adım sonra başka bir güvenle tutuyordu pankartı. Başka bir güvenle atıyordu sloganı. Bu güven her adımında kendi iradesinin, emeğinin, çabasının olduğu bir eylemde çok kadın olmanın verdiği bir güvendi.

Kadınların coşkusu alanda bulunan, ya da yoldan geçen herkese yansıdı. Öyle ki Eğitim Sen Şube çalışanı bir kadın, “Gazete almaya gelmiştim sesleri duyunca ben de katıldım eyleme, o ne güzel eylemdi öyle” diye yorum yapmaktan kendini alamadı daha sonra karşılaştığımızda…

Kadın işçilerin eylemine desteğe gelen az sayıdaki erkek işçinin de etkilendiği açıktı.


Eylemden sonra Genel İş şubelerinin ortaklaşa düzenlediği Konak Pier önünden gerçekleşecek 25 Kasım yürüyüşüne gitmek için otobüslere bindik kadınlarla birlikte. Yolda, neler hissettiklerini sordum kadınlara. “Çok güzel oldu eylem” diyor biri… Diğeri “Kendimi iyi hissetmiyordum, akşam sabaha kadar doların yükselişini konuştuk eşimle. Yorgun, bitkindim, canım çok sıkındı. Gelmeyecektim, son anda vazgeçtim. İyi ki gelmişim” diyor. Bir başkası “Bunlar başımızdayken biz ne yapsak olmaz” diyor sinirle… “Trafiği kapatmak lazım” diyor öbürü, “Onu da 8 Mart’ta yaparız” diyor bir başkası… 8 Mart planı yapmaya başlıyorlar.

“Bunlar varken hayat düzelmez” diyen kadına soruyorum, peki nasıl düzelecek? “Seçimde göndereceğiz inşallah” diyor. Dertlerimizin çözümünü sadece sandığa endekslemek doğru mu tartışması yürüyor bir müddet. “Tabi ki değil” diyenler de var, “Başka ne yapabiliriz ki?” diyenler de.

“Umutsuz değilim ama çok öfkeliyim, kimseye de değil kendimize öfkeliyim” diyor bir kadın. Neden sorusuna şu yanıtı veriyor; “Biz yaptık, bizim suçumuz. Bunların bu kadar tepemize binmesine izin vermemeliydik. Ben 81’liyim, kendimi bildim bileli bunların yarattığı dertlerle uğraşıyoruz, ceremesini çekiyoruz, bari bizim çocuklarımız çekmesin. Bizden sonrakilerden çok umutluyum” diyor. “Elbette sadece seçim değil mesele, bir şey yapmak lazım ama ne?” “İşte şimdi yaptığınız bir şey” diyorum, “Örgütleniyorsunuz, tepkinizi örgütlüyorsunuz, yan yana geliyorsunuz, taleplerinizi dile getiriyorsunuz.” Sözümü tamamlıyor başka bir kadın işçi “Evet bu bile bir şey, bir kişiyi bile kazanmak önemli…”


Yol boyunca yaşadıkları kaygı ve korkuları konuşuyoruz. “Son 10 yıldır sokakta yürümekten korkuyoruz, sürekli arkamıza bakmak zorunda kalıyoruz” diyor biri. “İzmir Büyükşehir Belediyesi saat 22.00’den sonra otobüslerde kadınları istediği yerde indirme kararı aldı ya. Bu güzel bir şey gibi geliyor kulağa ama bence çok kötü bir şey. Biz kadınlar açısından acı bir durum. Maalesef ki buna seviniyoruz” diye konuşuyor.

İşyerinde yaşanan mobbing ve taciz olaylarının karşısında sendikal kazanımlarını, kadına yönelik şiddetin önlenmesine yönelik maddelerin toplu iş sözleşmesine girmesinin ne kadar önemli olduğunu ifade ediyorlar.

Sohbet yol boyu sürüyor. Yan yana gelişin iyi bir eylem örgütlemenin heyecanı, mutluluğu hala üzerlerinde!

Diğer şubelerden işçi kadınlarla buluştukları Konak Pier önündeki eylem alanına varıyoruz.

Heyecan gittikçe büyüyor. Yaklaşık 1000 kadın işçi büyük bir disiplinle yürüyüşün başlayacağı anı bekliyor.

Kadın cinayetleri politiktir, hükümet istifa, krizin faturası patronlara sloganları eşliğinde alkış ve ıslıklarla yürüyor kadın işçiler.

Bugün, yoksulluğa ve şiddete karşı, çarenin örgütlülüğümüz olduğu, bizi güçlü kılanın, mutlu edenin de örgütlü birliğimiz olduğunun sadece söylemde kalmadığını görmek ne güzel! Ne kadar güçlendirici!

Bu iyi geleni şimdi daha da çoğaltma zamanı!


İlgili haberler
İzmir’de işçi kadınlar hükümeti istifaya çağırdı

Genel-İş İzmir Şubelerinde örgütlü kadın işçiler, ekonomik kriz, zamlar ve doların yükselmesinden ka...

İzmir’de Genel-İş üyesi kadınlar eğitim çalışması...

Genel-İş Sendikası Genel Merkezinin başlatmış olduğu kadın işçi eğitimleri İzmir’de devam etti.

Krize ve şiddete karşı Bornova’da işçi kadınlar ay...

Genel-İş İzmir 7 No’lu Şubesi üyesi olan Bornova Belediyesi işçisi kadınlar 25 Kasım açıklaması yapt...