Kardelen Mahallesi’nde Ekmek ve Gül dergisi aracılığıyla tanıştığımız kadınlarla 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında bir araya geldik. Kadına yönelik şiddetin ve ekonomik zorlukların konuşulduğu toplantımıza Avukat Sinejan Kut da katıldı. Kut toplantıda İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlar açısından ne ifade ettiğini, sözleşmenin bir gecede nasıl iptal edildiğini, yasalar önünde kadınların hangi haklarının olduğunu, şiddete uğrayan bir kadının nereye başvurması gerektiğini anlattı. Kut’un konuşmasının ardından kadınların kendi yaşadıklarını üzerinden anlattıkları “bir dokun bin ah işit” derler ya tam da o nitelikteydi. Meğer kadınların konuşmaya, anlatmaya ne kadar çok ihtiyacı varmış. En önemlisi de şunu gördük; gerek fiziksel gerekse psikolojik şiddet görmeyen kadın yokmuş aslında, ama birbirine güvenip anlatamamak varmış. Katılımcılardan birinin anlattıkları şöyleydi: “Eşim beni çok döverdi hatta o kadar çok eziyet ederdi ki perdeleri sıkı sıkı kapatıp kapıyı üzerime kilitleyip giderdi. Döndüğünde perdenin bir yeri ellenmiş mi aralanmış mı diye kontrol ederdi. Eğer bir yeri açılmışsa beni bayıltana kadar döverdi”. Sonrasında kadın dayanışmasının şiddete karşı kadını nasıl güçlendirdiğini anlatır nitelikteydi sözleri: “Keşke sizleri daha önce tanısaydım bu haklarımın olduğunu bilseydim. Hiç o kadar eziyeti çeker miydim?”

Bir başka kadının anlattıkları ise şöyleydi: “Yıllardır çalışıyorum ama maaş kartıma eşim el koymuş durumda. Canı isterse bana 10 lira bırakıyor, bu da şiddettin başka boyutu. Kadınlar kendilerine güvenmezse hiçbir şeyin üstesinden gelemez”. Toplantıda ekonomik sıkıntıdan kaynaklı da kadınların şiddet gördüğünü aktaran kadınlar, “Bu ekonomik durum bizi mahvetti, zaten her gün her şeye zam zam nereye kadar” diyerek öfkelerini dile getirdiler.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül