Havva Özdoğan, Çorlu’da bulunan ve Colin’s’e üretim yapan Eroğlu Tekstil’den Öz İplik-İş Sendikasına üye olup örgütlenmeye önderlik yaptığı gerekçesiyle işten atıldı. “Marka baskısıyla” geri işe geri dönen Özdoğan, işçilerden habersiz sözleşme imzalanmasına tepki gösterdi ve Öz İplik-İş’ten istifa ederek DİSK/Tekstil Sendikasına üye oldu. Özdoğan bu sefer de sendika değiştirince işten atıldı. Üretime girip arkadaşlarıyla vedalaşmasına dahi izin verilmeden kapı önüne konan Özdoğan, hem patrona hem de Öz İplik-İş’e tepkili.
Evrensel’den Vedat Yalvaç’ın haberine göre; Eroğlu Tekstil’de 2001 yılından bu yana çalışan Özdoğan, 2016’da Öz İplik-İş Sendikasına üye olup örgütlenmeye önderlik ettiği gerekçesiyle işten atılmış, uluslararası marka baskısıyla 12 Aralık 2016’ta yeniden işbaşı yapmıştı.
İşe döndüğü tarihten itibaren işyerinde mola saatlerinde, iş çıkışlarında, mahalle mahalle, köy köy gezerek arkadaşlarını Öz İplik-İş Sendikasına üye yapmaya çalıştığını anlatan Özdoğan, “Sendikanın çoğunluğu sağlayıp toplu iş sözleşmesi masasına oturmasını sağlamak için çok çaba harcadım” diyor.
Toplu sözleşmenin imzalandığını sosyal medyadan öğrendiğini söyleyen Özdoğan, ilk olarak sendika yöneticilerini arayarak toplu sözleşmede anlaşılan maddeleri sormuş. İşçilere verilen sözlerin tutulmadığını öğrenen Özdoğan, bunun üzerine sendika yöneticilerine tepki göstermiş.

SOSYAL MEDYADAN ENGELLENDİ

Bu telefon konuşmasının ardından tüm yöneticilerin kendisini sosyal medyada üzerinden engellediğini söyleyen Özdoğan, yaşananları şöyle anlatıyor: “Sendikalaşma sürecinde gece gündüz beni arayan sendikacılar tartışma üzerine beni aramamaya başladı. 20 Ağustos’ta Öz İplik-İş Sendikasından istifa ederek DİSK/Tekstil’e üye oldum. 21 Ağustos’ta dayanışma dilekçesini İnsan Kaynakları Müdürlüğüne vermek istedim ancak oradaki yöneticiler ‘İstanbul’a sormam gerekir, ben size haber vereceğim’ diyerek dilekçemi almayı reddetti. 25 Ağustos’ta ise öğlen saatlerinde İnsan Kaynakları Müdürlüğüne çağırıldım. Önüme bir tutanak koyarak orada derhal savunmasını yazmamı, aksi takdirde savunma yapmaktan kaçınmış sayılacağım söylendi. Yapılan suçlamalar ‘iş saatlerinde başka bir sendikanın propagandasını yapmak, iş arkadaşlarımı rahatsız etmek, ‘burası bayramdan sonra karışacak’ ve benzeri konuşmalar yapmak’ şeklindeydi.”

VEDALAŞMAMA DAHİ İZİN VERMEDİLER

Suçlamaları kabul etmeyen Özdoğan, ne savunma yapması için kendisine süre verildiğini ne de kağıt verildiğini söylüyor. “Hemen orada yeni bir kağıt çıkarttılar” diyen Özdoğan şöyle anlatıyor: “Bu kağıtta da İş Kanunu'nun 25. maddesinin alfabedeki bütün harflerle başlayan fıkraları sayılmış ve tazminatsız ve ihbarsız olarak işten atıldığımı söylediler. Ben de kağıdı imzalamadım. Üretime girip arkadaşlarımla vedalaşmama dahi izin vermeden dolabımı boşalttırdılar ve işten kovdular. Çıkarıldığım gün ücretler ödenmesine rağmen geriye dönük çeyrek ikramiyem, bayram ikramiyem ve maaş farkım ödenmedi.”
Sendikacılar da Havva Özdoğan’ı hedef almış, “Maalesef beni karalama adına içeride bir şeyler yayıyorlar. Başkan olamadığım için böyle yaptığımı anlatmışlar. Onlara küfür ettiğime dair kayıtları varmış” diye anlatıyor sendikacıların yaptıklarını. İşe iade davası açacağını söyleyen Havva, sonuna kadar haklarının takipçisi olmak istiyor.

5485 ÇALIŞAN VAR
1983 yılında kurulan ve 1987 yılında Kulis markası altında pantolon, gömlek ve mont üretimine başlayan Eroğlu Giyim, kısa zamanda büyüdü. Tüm atölyeleri 1992’de Eroğlu Giyim Sanayi Ltd. Şti. çatısı altında topladı, Kulis markası ise yerini Colin’s markasına bıraktı. Loft markasının satın alınmasının ardından ise Avcılar’da 35 bin metrekare kapalı alana sahip fabrika tamamlandı. 5 bin 485 çalışanı olan Eroğlu Giyim, İstanbul Merkez, Çorlu, Aksaray ve Mısır’daki fabrikaları ile yurt içi ve yurt dışında bir çok büyük firmaya hizmet veriyor.