Aile ve Gençlik Fonu kurulması hakkında verilen Kanun teklifi Salı günü Meclis Genel Kurulunda görüşülmeye devam ediyor.

İyi Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, görüşülen yasa teklifi ile “aile yapısının korunması ve gençlerin desteklenmesi için bir fon kurulması ile ilgili tüm yetkinin” Cumhurbaşkanına verilmek istendiğini söyledi. Öncelikle yasanın yapılma ve Meclis komisyonlarında görüşülme şeklini eleştiren Çömez, “Yine sivil toplum örgütlerinin, yine uzman görüşlerin alınmadığı bir süreç ve yine alt komisyonlarda enine boyuna tartışılmadan devam eden bir süreç. Ancak bu sefer daha da ucube bir durum var: Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda bu teklif görüşülürken aynı zamanda Sağlık Bakanlığının bütçesi de Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülüyordu yani aynı Komisyonun üyeleri aynı anda 2 yerde bulunmak durumundaydılar. Bu plansızlık ya da plan -her neyse- iktidarın süreci nasıl ele aldığının açık bir göstergesi” diye konuştu.

‘FON VAKIF, DERNEK VE KİŞİLERE PARA AKTARILMASININ ÖNÜNÜ AÇIYOR’

Fonun kaynağının Türk Petrol Kanunu ve Maden Kanunu kapsamında tahsil edilen devlet haklarından sağlanacak olmasının, devletin petrol ve maden gelirlerinin bütçe dışına çıkartılması ve tamamen Cumhurbaşkanının emrine bırakılması anlamına geldiğini belirten Çömez, “Hâlen kurulu bulunan ve kurulacak olan fonların gelirlerinden yüzde 10’luk bir pay, yine Cumhurbaşkanının kararıyla, Cumhurbaşkanının denetimi ve kontrolünde olan bu yeni fona aktarılabilecek. Peki, bu para fon tarafından nerelere, kimlere aktarılacak? Fonun onayladığı projeler için ilgili kurum ve kuruluşlara aktarılacak. Hangi projeler, nasıl projeler, belli değil. İlgili kurum ve kuruluşlar hangileri, belli değil. Buradan rahatlıkla ilgili dernek veya vakıf tüzel kişiliklerine de para aktarılabileceği anlaşılıyor” diye ekleyerek bu fonun çeşitli vakıflara para aktarılmasının önünün açılacağına dikkat çekiyor.

‘MİLYONLARCA GENÇ ZATEN BORÇLU’

HEDEP adına söz alan Semra Çağlar Gökalp, “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanının açıklamasına göre, Aile ve Gençlik Fonu’nun ilk faaliyeti olan evlilik kredisinin 18-27 yaş arasındaki gençlere faizsiz 150 bin TL olarak verilmesi planlanmaktadır. Bakan Hanım ile iktidarın ülkeyi getirdikleri hâlden ne yazık ki haberleri yok sanırım çünkü aşırı fiyat artışlarıyla birlikte şu anda ortalama evlilik maliyeti 400 bin lirayı aşmaktadır. Gençlerin evlilik kredilerine değil işe ihtiyacı var, özgür bir ülkede refah içerisinde yaşamaya ihtiyacı var, en temel hakkı olan eğitim hakkını ücretsiz almaya ihtiyacı var. Milyonlarca genç eğitim görmek için devlete borçlanıyor ve aynı devlet bu gençlere iş vermeden önce borcu için onların peşine düşüyor. Yaklaşık 5,5 milyon gencin KYK kredi borcu olduğu, 300 binin üzerinde gencin ise KYK borcundan dolayı icralık olduğu biliniyor. Fonla gençlerin evlenmesinin güvence altına alınması planlanmaktadır ancak bu senaryo gençlerin sosyoekonomik ve politik sorunlarını yansıtmamaktadır” diye konuştu.

GENÇ KADINLARIN HAK İHLALİNİ DERİNLEŞTİRİR

Aile ve Gençlik Fonunun genç kadın yoksulluğuna bir çözüm olarak aile kurumunu sunduğunu ve devletin sorumluluğunu aile kurumu üzerinden bireylere yüklediğini vurgulayan Gökalp, “Aile ve Gençlik Fonu’nun kuruluş amacı ve işleyişi AKP’nin sosyal politikalarının bir uzantısı olup genç kadınlar başta olmak üzere gençlerin haklarını kapsamadığı gibi bu hakların ihlalini de daha da derinleştiren bir şekilde formülize edilmiştir” dedi.

DEPREM BÖLGESİNDE GENÇLER ÇADIRDA, ULAŞIMSIZ, İNTERNETSİZ AMA YUVA KURSUNLAR

CHP adına konuşan Nermin Yıldırım Kara, deprem bölgesinde genç evlilik teşviki olarak kredi verilecek olmasına karşın deprem bölgesindeki sorunlara şöyle dikkat çekti: “Depremin en fazla olduğu, hissedildiği iller, başta da kendi bölgem kendi ilim Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya gibi çok fazla hasarın olduğu yerlerde gençler yuva kursunlar isteniyor. Arkadaşlar, değerli milletvekilleri; deprem bölgesindeki yurttaşlarımızın yuva kurmak ve evlenmek dışında çok daha önemli sorunları var, problemleri var. Mesela, biz hâlâ 21-22 metrekarelik kutular içinde yaşıyoruz, İskenderun KYK yurdumuzdaki erkek ve kız öğrencilerimiz -NATO yerleşkesi, biz buna ‘NATO çadır kent’ diyoruz- orada 3-5 kilometreyi yürüyerek, bazen taksilere otostop çekerek bazen de yürüyerek yayan gidiyorlar. Yani doğru ve sağlıklı bir şekilde ulaşıma bile ulaşamamışken hani gençleri evlendirelim, 150 bin lira verelim, geleceğe bir borçlansınlar, nasıl olsa bir şekilde öderler; bunu söyleyemeyiz. Bizim, yurtlarda kalan öğrencilerimizin şu anda internetleri maalesef yok, kendi cep telefonlarındaki internetleri kullanıyorlar, hepinizin malumu genç arkadaşlarımızın bunlara bütçesi maalesef yok. Çadır kentte kalıyorlar.”

Fotoğraf: TBMM Haber