Ülkede yașadığımız kriz nedeniyle ortaya çıkan, her geçen gün keskinleșen ve eșitsizliklerde somutlașan kapitalizmin çelișkileri, bu durumu kınamak için sokağa çıkan biz kadınlar tarafından giderek daha fazla görünür oldu. Fırsat eksikliği ile karakterize olan bu sistem, haklarımızı kullanmamızı olanaksızlaștırıyor. Burjuva demokrasisi halklarımızın üzerindeki tahakküm ve sömürüsünü sürdürüyor, baskı ve giderek büyüyen toplumsal eşitsizlikler yaratıyor.
İșçi sınıfının kadın ve erkekleri güvencesizliğe maruz kalıyor; zenginliklerini yoğunlaștıran ekonomik gruplar ișçi sınıfının sorunlarını çözemez. Zenginler zenginliklerine zenginlik katıyor. Kapitalist krizin yükünü emekçi sınıflar çekiyor; yine ayrıca bu krizden en çok etkilenenler, halk tabakalarından, halk sınıflarından Perulu kadınlar oluyor. Biz Perulu kadınlar yalnızca ait olduğumuz sınıftan dolayı kapitalist sınıfın kurbanı değil aynı zamanda ev kadınlarının üzerinde bir yük olarak tercüme edilebilecek ataerkil baskının, cinsiyet rolü olarak tercüme edilen, aile gibi toplumsal alanlarda uygulanan tahakkümün de kurbanlarıyız. Biz kadınlar, ayrımcı uygulamalar ve ayrımcı kavramlarla yüklü bir toplumun da kurbanlarıyız. Bütün bu koșullar birbiriyle iç içe geçmiș olup sistemin kadınlar üzerindeki, politik, ekonomik, toplumsal ve kültürel tahakkümünü güçlendirmekte.
KADINLARIN YÜZDE 32,3´ÜNÜN HERHANGİ BİR GELİRİ YOK
31 milyon olan Peru nüfusunun yüzde 49,9´unu kadınlar olușturuyor. İstatistik Enstitüsünün son verilerine göre kadınların yüzde 32,3´ünün herhangi bir geliri yok. Bu oran aynı durumdaki erkeklerden neredeyse üç kat daha fazla. Bu yüzde 2007´den bu yana yalnızca yüzde 6 oranında bir düșüș göstermiștir. Ulusal düzeyde Cajamarca, San Martín ve Apurimac, geliri olmayan kadınların en fazla olduğu yerlerdir. Bölgesel düzeyde ise bu konuda listenin bașında Amazonlar yer almaktadır. Bu bölgede kadınların yüzde 39´u ekonomik olarak bir erkeğe bağımlıdır.EĞİTİMDE EŞİTSİZLİK EN ÇOK KIRSAL KESİM KADINLARINI ETKİLİYOR
Kırsal kesimde 15 yaș ve üstü kadınların yüzde 13.8´i okuma yazma bilmiyor. Bu oran erkeklerde yüzde 4.6´dır. Kentlerde erkekler arasında okuma-yazma bilmeyenlerin oranı yüzde 2.4 iken bu oran kadınlarda yüzde 7.6´dır. Kırsal bölgelerde yaşayan Perulu kadınların sadece yüzde 15.9'u uygun yaşta orta öğretimi tamamlayabiliyor; ve yerli topluluklarda, Amazon'daki 10 yerli kadından sadece 1'i ve 10 Quechua yerli kadınından 3'ü ortaokula kaydolmaktadır.Eğitime erişimde kadınların maruz kaldıkları ayrımcılık, sadece kendi gelişimlerini değil, bu kadınların çocuklarının gelişimini de etkilemektedir. İlkokul eğitimini tamamlayamayan ya da hiç okumayan kadınların çocuklarının yüzde 45'i kronik yetersiz beslenmeyle karșı karșıyayken, bu oran ortaöğretimi bitirmiș kadınların çocuklarında yüzde 8'dir. Peru'da, 25 yaş üstü kadınların yüzde 29'u yüksek eğitim görmüștür. Bu grubun yüzde 13'ü üniversite dışı yüksek eğitime sahiptir; üniversite eğitimi alanların oranı yalnızca yüzde 16´dır.
Bu nedenle biz kadınlar, herkes için erișilebilir, tamamen ücretsiz, ülkemizin gelișimine yardımcı olacak, gerçekliğimize uyan, halkların gelișimi için bilimi geliștiren bilimsel, demokratik ve halkçı ulusal bir eğitim için mücadele ediyoruz.
KADINLARIN YÜZDE 69’U ŞİDDETE UĞRUYOR
Peru´da kırsal bölgede kadınların yüzde 69´u ve șehirlerde yüzde 51´i yașamlarının herhangi bir anında eșinin fiziksel ya da cinsel șiddetine maruz kalmakta. Ayrıca kırsal kesimde yașayan kadınların yüzde 24´ü ilk cinsel deneyimlerini rızaları dıșında, tecavüz sonucu yașıyor. (Dünya Sağlık Örgütü, 2005)Ülkemizde günde 20 tecavüz vakası rapor ediliyor; bunların yüzde 93´ünü kadınlar ve çocuklar olușturuyor. Öte yandan tüm mağdurlar istismarı bildirmemekte; bu anlamda bu oranın daha da yüksek olduğu söylenebilir. Yine bu yüzde 93´ün yüzde 76´sını çocuklar olușturuyor. (Kadın ve Yardıma Muhtaç İnsanlar Bakanlığı, 2017)
Kadınların yüzde 41'inin iş, okul veya bir başka yerde maruz kaldığı bir şiddet türü olarak cinsel taciz, binlerce Perulu kadının endișe verici bir gerçekliğidir; ''Sokakta Tacizi Durduralım'' Kolektifi tarafından gerçekleștirilen bir araştırma kadınların yüzde 99'unun hayatlarının bir döneminde tacize uğradığını gösteriyor.
KÜRTAJ: SADECE YASAL OLMASI YETMEZ, ÜCRETSİZ DE OLMALI!
Peru´da kürtaj, kadın ölümlerinin nedeni olarak üçüncü sırada yer almaktadır (% 7). Yapılan çok sayıda araștırma, kanama (% 60) ya da enfeksiyon (% 13) nedenli olarak kaydedilen ölümlerin içinde kürtaj nedenli ölümler bulunduğunu ortaya koyuyor; yani kurtaj nedenli ölüm yüzdesi daha da fazla. Sonuç olarak anne ölümlerinin kayıtları doğru tutulmuș olsa kürtaj muhtemelen birinci sıraya geçecektir. Günde binden fazla kadın kürtaj oluyor. Bu kadınların 94´üne eksik kürtaj yapılıyor ve 2´si komplikasyon nedeniyle yașamını kaybediyor. Kürtajların geneli, özellikle de ekonomik durumu iyi olmayan kadınlara yapılan kürtajlar sağlıksız ve tehlikeli koșullarda gerçekleștiriliyor. “Zenginler kürtaj olur, yoksullar ölür”. Kürtajın yasal olması yetmez; kürtaj, kararını veren tüm kadınlara güvenli ve ücretsiz olmasını da talep etmeliyiz.Sağlık hizmetinin kamusal olmaması kırsal bölgelerde ekonomik durumu iyi olmayan kadınların yașamını tehlikeye atıyor. Bu kadınlar tuvaletlerde ve hastane koridorlarında doğum yapmak zorunda kalıyor. Son aylarda hastanelerde yeterli ya da nitelikli sağlık personeli olmaması nedeniyle istenmeyen öyküler ortaya çıkıyor.
KADIN CİNAYETLERİ: PARAYA DAYALI YARGI SİSTEMİ KATİLLERE YOL VERİYOR
Ocak 2009-Aralık 2017 arası 1003 kadın cinayeti ișlendi; 1308 kadına cinayet girișiminde bulunuldu. Yalnız 2017 Ocak – Aralık döneminde toplam 121 kadın cinayete kutban gitti. En fazla cinayet vakasının olduğu bölgeler, 33 cinayet ile Lima, 12 cinayet ile Arequipa, 7 cinayet ile Puna, 7 cinayet ile Junin´dir. 2018 yılında, 38 kadın cinayeti, 125 kadına cinayet girișimi rapor edildi. Bunların önemli bir kısmı ülkenin bașkentinde vuku buldu.Peru´da ișlenen kadın cinayetlerin geneli birden ortaya çıkan cinayetler değil, bir geçmiși olan çiftler arası șiddet ya da aile içi șiddet öyküsü ile karakterize. Bunların çoğu, cinayet vuku bulmadan farklı devlet kurumlarına yardım bașvurusunda bulunmușlar; ancak bu kurumlardan (harekete geçme yetkileri olduğu halde) yanıt alamamıșlar. Bu durum bize, devletin, kadınları gerektiği gibi koruma kapasitesine sahip olmadığını gösteriyor. Çünkü yalnızca paranın -ki kadınların genelinin sahip olmadığı -etkili olduğu yargı sistemi, kadınları daha sonra ölümlerine neden olan saldırganların misillemesine maruz bırakarak onların taleplerine etkin bir yanıt vermiyor.
Eyvi Agreda davası, Peru´nun eșitlikçi bir toplum olmaktan uzak olduğunu ortaya koydu. 23 yașındaki genç bir kadının maruz kaldığı ikinci ve üçüncü derece yanıklar, hala, kadınları mülk olarak gören öznelerin varlığının göstergesidir.
İNSAN TİCARETİ: HER GÜN EN AZ 15 KİŞİ KAYBEDİLİYOR
Peru´da bir diğer șiddet biçimi, insan ticareti yani kișilerin çoğunlukla da fuhușa zorlanarak kâr amaçlı sömürülmesidir. Bu genelde kırsal bölgelerde savunmasız kișileri tehdit eden bir sorundur. Bu sorundan en çok etkilenen yer Madre de Dios bölgesidir. Bu bölgede her gün aralarında kadın, kız ve erkek çocuğunun bulunduğu yaklașık 15 kiși kaybolmakta. Her șeyden önce, esas olarak kırsal bölgelerdeki kız çocuklarını ve ergenleri etkileyen, emek sömürüsü amaçlı insan ticareti normalleștirilmiș ve doğallaștırılmıș olduğu için ülkemizde bu konuda fazla veri yoktur.Peru, en çok insan ticareti (modern kölelik olarak da isimlendirilen) mağduruna sahip üçüncü Latin Amerika ülkesidir. Ülkemizde 500 kız, erkek çocuğu, ergen, kadın ve erkek kölelik kurbanıdır. Küresel Kölelik Endeksine (IGE) göre, her 10 kișiden 7´si kız çocuğu ve ergen olmak üzere yılda 3 bin ile 4 bin kiși insan ticareti kurbanı. Her 10 kișiden 6´sını reșit olmayan çocuklar, her 10 kișiden 8´sini kadınlar, her 10 kișiden 5´ini sahte iș teklifi ile kandırılmıș kurbanlar olușturuyor. Lima, Loreto ve Madre de Dios, en çok cinsel sömürü ve çocuk işçiliği vakalarının olduğu bölgelerdir.
YOLSUZLUKLA MÜCADELE KADINLAR İÇİN “HAYATTA KALMA MÜCADELESİ”
Yolsuzluk, emekçi halkın yılda 3 milyar dolardan fazla parasını çalıyor. Bu parayla 196 Kadın Acil Yardım Merkezi inșa edilebilir; böylece 1 buçuk milyon aile içi șiddet davası ele alınır; her yıl 76 bin 20 kadın cinayeti girișimi engellenebilir. Yolsuzluk, ölümleri çoğaltır. Dolayısıyla yolsuzlukla mücade, hayatta kalma mücadelesi anlamına da gelir. Perulu kadınlar ayrıca, işçi sınıfı, köylülük, gençlik, kadınlar ve halklar tarafından desteklenen gerçek temsilcilerimizle katılımımızın sağlandığı bir Halk Kurucu Meclisi talep ediyorlar.Biz kadınlar, yolsuzluğa, cezasızlığa, maçoluğa ve bizi sömüren, güvencesiz bırakan bu sisteme karșı, ama aynı zamanda demokratik ve halkçı bir hükümet, içinde kadın ve erkeğin eșit haklara sahip olduğu ve eșit koșullarda yașadığı bir toplum ve sosyal adalet için de mücadele ediyoruz.
II. Latin Amerika ve Karayipler Kadın Buluşmasının son günü Qutio'da gerçekleştirilen yürüyüşten...
MÜCADELEMİZ KAPİTALİZME KARŞI
Her ne kadar rakamlar ve istatistikler tamı tamına doğru olmasa da olanları göstermesi açısından bir referans niteliğinde. Yönetmelikler, yasalar, kamu politikaları, sosyal programlar, sosyal aktörler ve sözde bunları yürütmekten sorumlu siyasi yetkililer olmasına rağmen durum değișmedi ve endișe verici boyutta. Șunu bilmek gerekir ki eșit ve saygın bir yașamın garantiye alınmasında yürürlükte olanlar dahil yasalar tek bașına yetmez. Eșitsizlik ve ayrımcılık sürüyor.Kadınlar, toplumun savunmasız durumda olan bölümü ve halk kesimi her geçen gün daha zorlu ve adil olmayan koșullarla karșı karșıya. Bizler, kadına yönelik şiddetin ve ayrımcılığın ortadan kaldırılmasının, ișçi sınıfı için adil bir dünya yaratılmasında, tam eșitlik ilkesine dayalı insan ilișkilerinin inșa edilmesi, yeni üretim ilișkileri, kapitalist sistemin ortadan kaldırılması demek olan, toplumun köklü bir șekilde dönüștürülmesi mücadelesi ile bağlantılı olduğunu biliyoruz. Bizim erkeklerle eșit șartlara sahip olmamız ve tam olarak özgürleșmemiz, kadınların toplumun maddi üretiminde yer almasına, ev ișlerinin toplumsallașmasına ve ezilen toplumsal sınıfların özgürleșmesine bağlıdır. Kapitalist toplumda, onunla özdeș olan bir unsur, kadını yalnızca üreme rolü üstlenmeye zorlayarak sınıflı bir toplum içinde sömürü ilișkilerini sürdürme ișlevi gören ataerkil toplum düzenidir.
* II. Latin Amerika ve Karayipler Kadın Buluşması’nda Movimiento por la Liberación Social Perú (Peru Sosyal Kurtuluş Hareketi) delegasyonunun sunduğu rapor- Quito 2018
Çeviri: Hilal Ünlü
II. Latin Amerika ve Karayipler Kadın Buluşması'nda 11 ülkeden delegelerin ülkeleri hakkında verdikleri bilgileri içeren dosyamıza BURADAN erişebilirsiniz.
İlgili haberler
II. Latin Amerika ve Karayipler Kadın Buluşması
İlki 2015 yılında Dominik’te gerçekleştirilen, ikincisi 28-30 Eylül’de Ekvador’un Quito kentinde ger...
PORTO RİKO: ABD sömürgeciliği, ‘kamu borçları’, ne...
Porto Riko’da kadınlar uzun yıllardır süren kemer sıkma politikalarıyla bağımlı hale getirildi. Dini...
ȘİLİ: Öğrenci gençliğin kadın hareketini güçlendir...
Şili’de tabana dayalı sistematik kadın çalıșması farklı politik, toplumsal, kültürel alanlardan binl...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.