Sıradan kadınlar nasıl canavarlara dönüştü: Ravensbrück Kadın Toplama Kampı
Ravensbrück Nazi kampı, sıradan kadınların nasıl işkencecilere dönüştüğünü gösteren korkunç bir örnek olduğu kadar kampta tutsak edilen kadınların hayatta kalmak için yürüttüğü mücadelenin de örneği.

Ravensbrück Nazi kampı, Hitler faşizminin iktidarda olduğu Nazi Almanyası'nın en karanlık dönemlerinden biri olan II. Dünya Savaşı yıllarında, kadınların hem kurban hem de fail olarak yer aldığı, sadece kadınlara özel tasarlanmış bir toplama kampıydı. 1939 yılında Berlin’in kuzeyinde kuruldu, Sovyet Kızıl Ordusu’nun kampı ele geçirdiği 30 Nisan 1945 yılına kadar faaliyette kaldı.

Kampta, 48 bin 500 kadın Polonya’dan, 28 bin kadın Sovyetler Birliği’nden, 24 bin kadın Almanya’dan, 8 bin kadın Fransa’dan ve kalanları diğer ülkelerden olmak üzere 132 bin kadın tutsak edildi. Yüzde 80’i siyasi tutsak ve direnişçilerden oluşan kampta; Yahudiler, Romanlar, Alman olsalar bile Nazi yönetimi altında çalışmayı reddeden emekçiler, evsizler, fahişeler, lezbiyenler, kürtaj yasağı gibi yasakları delen kadınlar tutuluyordu.

Kampın çevre duvarı içinde, birkaç üretim tesisinden oluşan bir endüstriyel kompleks kuruldu ve burada kadın tutsaklar dikiş, dokuma veya düğümleme gibi işlerde çalışmaya zorlandı. Siemens & Halske şirketi, kampın çevresinin dışında 20 atölye inşa etti ve kadınlar V-2 roket parçaları üretmek üzere köle olarak bu atölyelerde çalıştırıldı. 1944'e gelindiğinde, Almanya silah üretimi için giderek daha çok kadın emeğine ihtiyaç duydu. Rövensbrück, kadınların köle işçiliğe zorlandığı, 40'dan fazla uydu kampın idari merkezi galine geldi. Kamptaki çalışamayacak kadar zayıf veya yaralı olarak görülen tutsaklar periyodik olarak izole edilip öldürüldü.

Fahişelik yaptığı gerekçesiyle tutuklanan kadınlar başta olmak üzere kadın tutsaklar Ravensbrück ve diğer toplama kamplarında açılan genelevlerde çalıştırıldı.

1942'den 1945'e kadar Naziler, Ravensbrück’te siyasi mahkumlar üzerinde uzuv kesme, öldürücü bakteriler enjekte etme gibi işlemlerin yapıldığı öldürücü deneyler yapıldı.

Ravensbrück kampından geçen kadın mahkumlardan yaklaşık 50 bini ya işkenceden, ya hastalık ya açlıktan ya da çalışmaktan öldü. Sadece son yıl toplama kampına kurulan geçici gaz odasında 5 bin ile 6 bin arasında değişen sayıda tutuklu katledildi.

Sovyet Kızıl Ordusu'nun 1945 baharındaki hızla ilerlemesiyle Nazi askerleri 24 bin 500'den fazla kadını ölüm yürüyüşüne zorladı. Kalan yaklaşık 2 bin 500 etnik Alman mahkum serbest bırakıldı. Kadınların bir kısmı savaş pazarlığı için kullanıldı. 30 Nisan 1945'te, Kızıl Ordu kampa girdiğinde yetersiz beslenme, dayak ve çalışmaktan ölmek üzere olan yaklaşık 3 bin 500 hasta mahkum vardı. Ölüm yürüyüşünden sağ kalanlar, 3 Mayıs’ta bir Sovyet keşif birimi tarafından kurtarıldı.

CANAVARA DÖNÜŞEN 'SIRADAN' KADINLAR

Ravensbrück’te sadece kadın tutuklular yoktu. Onlara tüm bu işkenceleri yapan hemcinsleri de vardı. Ravensbrück kadın gardiyanlar için bir eğitim kampı oldu. Nazi toplama kamplarında 3 bin 700 kadın çalıştı ve bu kadınların tamamı işlerine Ravensbrück'te başladı. Daha sonrasında pek çoğu Auschwitz-Birkenau ya da Bergen-Belsen gibi ölüm kamplarında görev aldı.

Altı yıl boyunca tutuklu kadınlar, kadın gardiyanlar tarafından uygulanan dayak, işkence, istismar, rastgele infazlara maruz kaldılar. Savaşın son aylarında Ravensbrück bir imha kampına dönüştü. Gardiyanların bazıları öyle zalimdi ki tutuklu kadınlar onlara “Zalim Brygyda” ya da “İşkenceci Anna” gibi lakaplar taktı. Savaş bittikten sonra yargılanarak asılan başka bir kadın gardiyana basının taktığı lakap ise “güzel canavar” oldu.

Bu kadın gardiyanların çoğunluğu yoksul, işsiz, eğitimsiz kadınlardı. Ve yine çoğunluğu genç Nazi SS birliklerinin tedrisatından geçmişti.

1929 krizinin etkilerinin kendini kitlesel bir işsizlik ve yoksulluk olarak ortaya koyduğu bir dönemde iktidara tırmanan Hitler faşizmi, kadınların görev alanını aile, çocuklar ve ev olarak çizdi.

Hitler’in iktidara gelmesinin hemen ardından Lebensborn Programıyla genç kadınlar SS subaylarıyla evlenmeye teşvik edildi. Devlet yeni evlenen çiftlere çocuk sayısına göre değişen oranlarda kredi verdi. Faşist rejim, 1933’te doğum kontrol araçlarının üretimini ve satışını yasakladı. Nazizm, kadınlar için ağır işleri ve gece vardiyasını kağıt üzerinde yasaklasa da kadınların tüm emeğini kapitalist sömürünün hizmetine sundu. Kitlesel olarak çalışma yaşamına katılan kadınlar çok ağır koşullarda ve işlerde, düşük ücretlerle çalıştırıldı.

MÜCADELENİN SİMGESİ

Öte yandan Almanya'da kadın hareketi, farklı sınıflardan kadınların ortak talepler etrafında birleşemediği bir yapıya sahipti. 1920'lerde komünist kadınların bastırılması, kadın hareketini zayıflattı. Binlerce üyesi olan Alman Kadın Dernekleri Federasyonu da (BDF) kadınların asli görevini annelik olarak tanımlayarak faşizme eklemlendi. Nazizmin propaganda aracı haline geldi.

Bu propaganda ve yaşam koşulları altında kalacak ev, yüksek maaş ve fabrikalar dışında iyi bir statüye sahip iş vaadiyle proleter ve köylü kadınların bir kısmı Ravensbrück’in gardiyanlarına dönüştü.

Ravensbrück Nazi kampı, sıradan kadınların nasıl işkencecilere dönüştüğünü gösteren korkunç bir örnek olduğu kadar kampta ölüp giden ya da kurtulan kadınların "kahramanlık, insanüstü azim ve hayatta kalmak için olağanüstü irade" göstererek yürüttüğü mücadelenin ve dayanışmanın da örneğidir.

Örneğin tekstil atölyelerinde Nazi askerleri için çorap yapımında çalıştırılan kadınlar, çorapların topuk ve ayak parmaklarına gelen kısımlarını olabildiğine zayıf tasarlayarak, çabucak delinmesini sağlamaya ve soğukta delinmiş çoraplar, buz tutan ayaklarla Nazi askerlerinin ilerlemesini zayıflatmaya çalıştılar. Kampta gücü tükenen her kadın, kendini feda etme ve dostluk eylemleri, sabotaj, protesto ve kaçış yoluyla direnme iradesi gösteren kadınların dayanışmasıyla hayatta kaldı. Naziler tarafından kampa gönderilen tamamlanmamış nakil listeleri, Polonya Yeraltı Kız Rehberleri Birimi Mury (Duvarlar) üyeleri tarafından kamp operasyonunun son anlarında saklandı ve bu sayede kamp nüfusu hakkında bilgi edinebildik.

8 Mayıs Hitler faşizminin, Sovyetler Birliği tarafından yenilgiye uğratıldığı günün yıl dönümü... Ravensbrück Nazi kampı ve faşizmin tarihi, bu tür trajedilerin tekrarlanmaması için bugün yükselen sağ faşist ideolojilere karşı daha güçlü ve birleşik mücadeleleri örgütlenme sorumluluğunu bir kez daha hatırlatıyor.

Fotoğraf: Wikimedia Commons

İlgili haberler
GÜNÜN KADINI: Nazilere karşı bir direnişçi, Freddi...

Ablası Truss ile daha 14 yaşındayken Nazi işgalcilerine karşı suikastlar ve sabotajlar düzenleyen Fr...

Bir Kitap: Nazi İşgalinde Sovyet Kadınları

Yüreğiyle, beyniyle, bileğiyle, Nazi faşizmini püskürtülmesinde emeği geçen kadınlar. Bu bir kitapta...

Nazi’lere direnen bir illüstratör, Aat Breur

Krijn Breur ile Nazi işgali sırasında direniş grubuna katılan, toplama kamplarına sürülen Hollandalı...