Şiddete karşı haklarımız için dayanışma var
Kadınlar olarak şiddetle mücadele ettiğimiz bu zorlu süreçte, şiddete karşı haklarımızı ve bu hakları kullanırken karşılaşabileceğimiz engellerle başa çıkma yollarını ele alacağız.
DAYANIŞMA VE ISRARLA YASAYI UYGULATABİLİRİZ

Şiddete uğradığımızda başvurabileceğimiz yöntemler oldukça çeşitli. 6284 Sayılı Kanun’un tanıdığı haklar ve başvuru yolları kağıt üzerinde etkili görünse de uygulamada bu hakları kullanmak kolay olmuyor. Bunun en önemli sebebi, şiddete karşı bütüncül bir mücadele yürütülmemesi, uygulayıcıların kanunun amacına uygun tavır almaması ve uygulamaların yeterince denetlenmemesi. Karakollar gibi birinci basamak kurumlarda şiddet mağdurları çoğu zaman geri çevrilebiliyor. Ancak bilinçli olmak ve destek almak bu engelleri aşmada çok önemli. Şiddetin belgelenmesi ve başvurunun alınması için ısrarcı olmak şart.

Karakollarda yaşanabilecek en yaygın durumlardan biri, şiddet mağdurunun manipülasyonla geri çevrilmesidir. Örneğin, eşi hakkında şikayetçi olan bir kadın, "Kocandır, yuvanı yıkma, zaten ceza almaz, her ailede olur..." gibi telkinlerle şikayetten vazgeçirilmeye çalışılabiliyor.

Z.T.’NİN YAŞADIKLARININ GÖSTERDİKLERİ

Adana Kadın Platformuna dayanışma talebi ile başvurusu üzerine tanıştığımız Z.T. eşinden şiddet gördüğü için boşanmak isteyen, bu konuda birkaç defa girişimde bulunmasına karşın boşanamamış, en son yaşadığı şiddet üzerine karakola başvurup bir süre sığınmaevinde kaldıktan sonra başka bir şehirden Adana'ya gelmiş genç bir kadın. Kendisi, oğlunun velayetini alarak boşanmak istiyor. Bize başvurduğunda, eşinin anlaşmalı boşanmaya ikna olduğunu söylediği için boşanma davasına haricen destek sunmuş ve yasal başvuruları için yönlendirmede bulunmuştuk. Z.T. boşanma davasının görüleceği tarihte adliye içerisinde, güvenlik görevlilerinin gözleri önünde eşi tarafından darp edildi. Hakkında 2 ay süre ile uzaklaştırma kararı olmasına rağmen eşini, üstelik adliye içerisinde darp etmekten çekinmeyen D.C.T., duruşma sonrasında çocuğu da zorla alarak kaçırdı.

Duruşmadan sonra karakola başvuran Z.T. oradan Aile İçi Şiddet Birimine yönlendirildi, buradan ise vücudunda darp izi olmadığı gerekçesiyle "Haksız duruma düşersin, başın derde girer" denilerek geri gönderildi. Oysa olay adliye girişinde, kameraların önünde meydana gelmiş, orada görevli polis memurları olaya müdahale etmiş, Z.T. duruşmaya kadar korumaya alınmış, duruşma saatinin öne alınması sağlanmış, hatta güvenlik görevlileri Z.T. ile birlikte Aile Mahkemesine gelmiş, mahkeme güvenlik görevlilerinin olay hakkında bilgilerine haricen başvurmuş. Tüm bunları görevlilere anlatmasına rağmen, darptan iz kalmamış olması, Z.T.'nin başvurusunun sonuçsuz kalacağı iddiası ile bizzat merkez çalışanları tarafından engellenebiliyor.

Z.T.'NİN PEK ÇOK HAKKI VAR

6284 Sayılı Ailenin Korunmasına ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’da şiddet uygulayana karşı evden uzaklaştırmak, iletişim araçlarıyla rahatsız etmesini engellemek; evinize, işinize veya diğer adreslerinize yaklaşmasını engellemek, kişisel bilgilerinizi gizletmek, şiddet uygulayıcının silahına el koydurtmak, kişiden korunmak amacıyla yakın koruma talep etmek, tedbir nafakası talep etmek, geçici maddi yardım talep etmek, geçici velayet talep etmek, geçici genel sağlık sigortasına başvurmak, müşterek konuta şerh koydurtmak gibi pek çok önlem biçimi düzenleniyor. Z.T. de bu önlemlerden yararlandırılmış olsa, bu önlemler uygulansa D.C.T. uzaklaştırma kararını ihlal ettiği için zorlama hapsine çarptırılabilir, çocuğun geçici velayeti Z.T.'ye verilebilir ve D.C.T'nin çocuğu kaçırması önlenebilirdi.

DAYANIŞMAYA SIRTINI DAYADI

Z.T.'nin başına gelenlerin ardından haricen desteğin yeterli kalmadığını görerek gönüllü olarak hukuki destek sunma ihtiyacı duyduk ve başvurularını avukatı olarak yaptık. Zira bir kadının daha şiddete uğramaması için mücadelemizin ayaklarından biri de hukuki mücadele olup bu alanda oluşacak içtihatlar ve olumlu uygulama örnekleri, tüm kadınlar bakımından bir kazanım olacaktır.

Aynı zamanda kadınlar, Z.T'nin çocuğu ile birlikte daha insani koşullarda yaşayabilmesini sağlamak için evini düzenlemek ve eksiklerini tamamlamak konusunda da bir dayanışma kampanyası başlattılar. Z.T. şimdi çocuğunun geçici velayetinin kendisine verilmesi ve çocuğuna kavuşabilmek için sosyal inceleme raporunun düzenlenmesini bekliyor.

Haklarımızı korumak, kullanabilmek, geliştirmek ve şiddete karşı durabilmek için en büyük silahımız olan kadın dayanışması ve kadının örgütlü gücüyle, haydi en güvenli yer olan mücadeleye!

ŞİDDETTEN KURTULMAK İÇİN BARINMA İHTİYACI DUYUYORSANIZ NE YAPMALISINIZ?
Bulunduğunuz yerdeki Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İl Müdürlüğü, karakol/jandarma komutanlığı, belediyeler/belediyelerin kadın danışma merkezleri ve kadın örgütlerine sığınmaevi desteği için başvurabilirsiniz. Adli bir süreç başlatmak istemeseniz de bu kurumlara başvurarak sığınmaevi ve danışma desteklerinden faydalanabilirsiniz.
Başvuracağınız karakolun ikametgahınızın olduğu karakol olması gerekmez. Karakoldaki memurlar sizi ve çocuklarınızı bir sığınmaevine yönlendirmekle yükümlüdürler. Bunun için herhangi bir delil ya da tanığa ihtiyacınız yoktur.
Eğer 12 yaşından büyük erkek çocuğunuz varsa, sığınmaevi desteğini çocuğunuz ile birlikte almanız mümkün olmayabilir. 6284 Sayılı Kanun’a göre, devlet bu durumda olan kadın ve çocuklara ev tahsis etmekle yükümlü fakat pratikte bu yöntem uygulanmıyor. Çocuğunuzu bırakabileceğiniz güvenli bir yer yok ise devlet, çocuğunuzu koruma altına alarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı bir kuruluşa yerleştirebilir.
Başvurabileceğiniz kuruluşlar
Polis merkezleri, jandarma karakolları
Aile Mahkemeleri
Sağlık kuruluşları
Cumhuriyet Savcılığı
Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM)
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İl Müdürlükleri
Belediyelerin Kadın Danışma Merkezleri
Baroların Adli Yardım Büroları
Kadın örgütleri

Fotoğraf: Ekmek ve Gül