İşte yine başlıyoruz. Bu sefer hasta bir anne. Çocuğunun şeker ilacı “piyasada yok!” Bunu söylemek görevi yine bana düşüyor. Devlet hastanelerinden alınan muayene ücretlerinin söylenmesi gibi. Çünkü ücreti ilaç alımı sırasında eczanelerde çıkıyor. Ben, mahallemin işini çok severek yapan eczacısı bu sefer zamanımı, çaresiz bir anneye “Maalesef ilaç piyasada yok” diyerek harcıyorum. Anne “Neden, seçimden dolayı mı?” diye soruyor. Politikaya bağlıyor, yavrusunun yaşayabilmesi için vurulmak zorunda olduğu insülin iğnesine ulaşamıyor oluşunu! Ona tüm samimiyetimle “Aslında sağlıktaki politikasızlık yüzünden” demek istiyorum... Ama “İlaç fiyatlarında bazı düzenlemeler yapılıyor” diyorum. Karşılığında ise bana basit bir soru soruyor; “Ne yani biz ölelim mi?”
Neden bilmiyorum; ülkenin ileri gelen fakültelerinden birinden mezun olmuş bir uzman eczacı olarak, kendimi hep maç sırasında orta sahadan topu çeviren futbolcu gibi hissediyorum. Oysa iyi bir üniversiteden dereceyle mezun oldum, uzmanlığımı yaptım, devletten aldığım bursumu kuruşu kuruşuna geri ödedim... Ama hiçbiri beni bu zor durumdan kurtarmaya yetmiyor.
Geçen gün yine acımasızca “İlacınız piyasada yok” dediğim yaşlı bir prostat kanseri hastam geliyor aklıma... Cevabı anneden daha kırıcı! Ama yine “ben” karşılıyorum bu haksız cevabı; “Fiyatlar zamlanacak diye saklıyorsunuz siz o ilaçları, akşam haberlerde söylediler...” Ona da, bitmeyen vergilerden, zamlanan fatura ödemelerimden ve bu zamların bu giderlerimdeki artışları karşılamadığından bahsetmek istiyorum...
Şüphesiz sosyal devlet anlayışında devletin görevi, sağlık hizmetini eksiksiz olarak vatandaşına vermektir. Hatta sağlık protokolünde “Ücretsiz hizmet ve ilaç temini” der. Oysa şu anda seçim telaşında olan ülkemde zaman durdu! İhtiyaçlar durdu! İnsanlık durdu! “Piyasada yok” ilaçların sayısı günden güne artarken, o ilaç kutuları gerçekte nelerde yatıyor (!) hiçbirimiz bilmiyoruz. Aracı depolar ellerindeki stokları biz eczanelere çok temkinli dağıtıyor ve dağıtıldığı kadarı sene 2019’da hastaları ilaçsız bırakacak kadar yetersiz. İnsanlar ilaçsızlıktan kaçak ilaçlara, merdiven altı üretimlere, tehlikeli ve koşulları sağlığa uygun olmayan alternatif tıp yöntemlerine, internetten satılan sahte ilaçlara mahkum bırakılıyor.
Bu ülkenin meslek yeminini etmiş bir eczacısı olarak tek hayalim var; “Sağlık bir haktır. Ve bu hakkı oluşturan zincir içerisinde hastalarım ile birlikte saygıyla, insanca yaşamak.”
Her gün bunlarla işimizi, mesleğimizi yerine getirmeye çalışırken, bunlara sebep olanlar nerede mi? “PİYASADA YOK!”
İlgili haberler
Tanrıkulu: İhraç edilen ve baskı altında çalışan k...
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, sağlık alanında çalışan kadınların yaşadığı sorunları Cu...
Yerel yönetimler güvenli ve sağlıklı kentler yarat...
Sağlığa ulaşmada büyük zorluklar yaşayan kadınlar için yerel yönetimler ne yapabilir, ne yapmalı? Bu...
GÜNÜN ÇAĞRISI: Sağlık Bakanlığına sorun: Kan örneğ...
Sağlık Bakanlığı’na soruyoruz: İlik nakli olmak için uygun donör bekleyen Öykü Arin için 150 bin kiş...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.