Kadıköy Belediyesi işçileri: Tavrımız net, kararlı şekilde mücadeleye devam!
Kadıköy Belediye işçileri ile belediye arasındaki TİS süreci yeni yılda da devam ediyor. Arabuluculuk dönemi bitti ancak işveren sorunu çözmek bir yana, süreci uzatma yoluna devam ediyor.

Kadıköy Belediyesi işçileri ile Kadıköy Belediyesi arasında devam eden TİS sürecinde arabuluculuk dönemi bitti. Belediyede çalışan, aynı zamanda DİSK Genel-İş İstanbul Anadolu 1 No’lu Şube’nin Kadın Komisyonunda yer alan kadın işçilerle TİS sürecini ve taleplerini konuştuk. Pandemi koşullarında iş yükü artan belediye işçileri bu kriz ortamında, enflasyonun yükünü taşımak istemiyor. 

ARABULUCULUK SÜRECİ TAMAMLANDI AMA…

İşçilerden biri arabuluculuk sürecinin tamamlanmış olmasına rağmen işverenin müdahalesiz kalmasına tepkili: “İşveren, çalışanının verimli olmasını istiyor ama talepleri karşılanmamış bir işçi verimli olamaz. Bizim taleplerimiz içinde çalışanların boş vakitlerini iyi değerlendirecekleri kültürel faaliyetleri, çocuğuyla ailesiyle yaşayacağı güzel aktiviteleri ekleyemiyoruz, geçinebileceğimiz miktarları söyleyebiliyoruz sadece. Buna rağmen işverenin mantığı her zaman olduğu gibi yine ‘Ne kadar az para ile çok iş yaptırabilirim’ oluyor. İş yükümüz çok arttı. Yerel yönetim personelleri kısıtlamalarla evde olan insanların ihtiyaçları gidermek için seferber oldu. Belediye çalışanları çok ciddi risk altında, bunu da görmemiz lazım. Evde karantinada olanla biz görüşüyoruz. Sokaktaki bütün temizlik işlerini biz yapıyoruz. Güvencemiz de yok, fedakârlık hissiyle hareket ediyoruz. İşveren bunun karşılığını da vermiyor. Aslında kabul edilmeyen zam oranı insanca yaşayabilmenin sınırında. Arabuluculuk süreci bitti, işveren hala ciddiyetle sürece müdahale etmiyor. Sürekli görüşmelerin ertelenmesi ve masaya gelinmemesi bunu gösteriyor. İşveren arabuluculuk sonrası süreci değerlendirmek istemiyor, sorunu çözmekten ziyade pandemi sürecinden faydalanıp kendince haklarımızı yontmaya çalışıyor. Ama bizim tavrımız net. Kararlı şekilde mücadeleye devam edeceğiz.”

‘GREV DÜŞÜNCESİNİN GÜCÜ ÖRGÜTLÜLÜĞÜMÜZDEN GELİYOR’

Bu sürecin ilk defa yaşanmadığını söyleyen bir başka belediye işçisi şöyle devam ediyor: “İlk günden beri grevi hep bir seçenek olarak düşündük. Güllük gülistanlık bir TİS süreci olmayacağını biliyorduk. Süreç başladığında grev komiteleri için çağrı yapıldı. Komiteler kurulacak, eğitimler ve örgütlenme olacak. Çeşitli eylem biçimleri de düşünüyoruz. Sendika bu süreci açıklıkla yürüttü. Bundan önce çok kısa bir grev süreci olmuştu. O kısa süreçte bile deneyim kazandık, geliştik. Bu süreç de bize bunları kazandıracak. Grev düşüncesinin gücü hem örgütlülüğümden hem de mücadelemizin haklı olmasından geliyor.”

BİR SİMİT, BİR ÇAYDAN ÖTESİ İÇİN…

Bir başka belediye işçisi ise; “Biz kamu alanında çalışan işçileriz. Beklentimiz, TİS sonunda adımıza olumlu sonuçların olması. Hâlâ masada maddi şartlar var ve zam bekliyoruz. Evimize ayda en az bir kez et girebilsin istiyoruz. Bir simit çay ile öğle yemeği geçirenler var. Kira, elektrik, su ısınma masrafları…” diye gelirin karşılayamadığı giderleri sıralıyor…

Başka bir işçi ise ücretlerin yetersizliğini şöyle vurguluyor: “Kadıköy’de en ucuz kira 1500 lira. O da Fikirtepe’de. İçine girdiğinizde üstünüze yıkılacakmış gibi hissettiren evler bunlar… Türkiye’de açlık sınırı belli, yoksulluk sınırı belli. Bunun içinde kültürel ve sosyal faaliyeti katmıyoruz. Bir ailenin temel ihtiyaçlarının karşılanması için en düşük 7-8 bin geliri olmalı.”

TİS SÜRECİNDE YENİ BİR YIL
2021 yılına TİS süreciyle girecek işçilere yeni yıl beklentilerini de soruyoruz. İşçilerin yanıtları şöyle:
■ 2020 depremiyle, hastalığıyla, cinayetiyle, yoksulluğu ile berbat bir yıldı. Yine de gelecek yıla umutla bakıyorum. Tabii yılbaşı sevinci de duymuyoruz. Tedirginiz kovid mi olacağız, maaş alabilecek miyiz diye…
■ Benim gelecek yıldan da umudum yok. Bu yıl hem maddi olarak hem de pandemiden dolayı moral bozuklukları ile geçti. Markette fiyatlar geçen yıla göre çok arttı. Geçen sene 100 liraya aldığım şeyler şimdi 250 liraya geliyor. 2021 yılı daha kötü geçecek diye düşünüyorum. Enflasyon da artacak, gidişat öyle görünüyor.
■ Gelen yıl giden yılı aratıyor resmen. Kemerini sıkması gereken hep biz oluyoruz. İktidar bize bunu dayatıyor. Yeni yıldan iyi bir şey beklemiyorum elimizdekinden de olmamayım istiyorum. Emekçilerin bu süreçte zorlukları çekmesi, özveri göstermesi, fedakârlık yapması bekleniyor. Ama devletin fedakârlık yapmak gibi bir çabası yok. Yeni yıla mutlu girmedim. Pandemi, geçim sıkıntısı derken aklımıza gelmiyor bile yılın yeniliği.

Fotoğraf: 2019 yılı grevinden / Evrensel

İlgili haberler
Toplu iş sözleşmesinde kadınların da talepleri var

Kadıköy Belediyesinde çalışan, Genel-İş Anadolu 1 Nolu Şube Kadın Komisyonunda bulunan Necla Özülkü,...

Barınmanın bedeli bu kadar ağır olmamalı

Belediye işçisi Birgül öykü yazmak istiyor aslında ama hiç zaman bulamıyor ‘İşçi olmanın bir sonu yo...

Bakırköy Belediyesinde olan işçiye oluyor

İş yerimiz, kamu hizmeti veren ve çalışması kesintiye uğramaması gereken bir kamu kuruluşu olmasına...