Merhaba, ben 19 yaşında bir fabrika işçisiyim. Daha önce 6 ay kadar küçük bir tekstil atölyesinde ortacı olarak çalışmıştım. Fabrikayla karşılaştırdığımda atölyelerdeki çalışma ortamı daha acımasız. Bugün fabrikada çalışırken tepemde duran kişi ustabaşı ancak tekstil atölyesinde doğrudan patron ile muhatap oluyordum. Patronun her dakika tepemizde olması çok zor bir durum. Ustalar işçilikten geldiği için bazen bizi anlayabiliyorlar ama patron anlayıştan çok uzak. Atölyede “Daha 19 yaşındasın, bir yıl daha çalış, sigortanı 20 yaşında yaparız” diye kandırmaya çalıştılar beni. Yeni bir iş arayışına girdim. 6 ay boyunca izin almamıştım. 7. ayımda iş başvurusu için izin istedim ama sıkıntı çıkardılar: “2 saat içerisinde geleceksin” dediler. Ben de bu durumu kabul etmedim.
Bir tekstil fabrikasından olumlu dönüş oldu ve işe başladım. İşe başladığım gün her şey çok güzeldi. İnsanların birbirine yaklaşımı iyi ve sıcaktı. Bir ay sonra insanlar arasındaki ilişkileri daha iyi anlamaya başladım. Ben dayanışma ortamının olduğu bir çalışma hayatı beklerken birbirinin arkasından kuyu kazanlar gördüm. Beyaz bir kağıt görmeyi beklerken siyah bir sayfa buldum. Peki bu ne demek? O siyah sayfanın beyaz kalemi benim elimde, sadece işçiler örgütsüz ve dayanışmadan uzak. Ben içinden geldiğim örgütlü ortamdan ve dışarıdan gözlemlediğim işçi direnişlerinden değiştiğimi fark ettim. Yani bu beyaz kalem benim elimdeyse benim artık bu sayfayı çizmem ve değiştirmem gerekiyor.
Ben Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinde faaliyetlere katıldığım için dayanışmanın ve örgütlü olmanın ne demek olduğunu biliyorum. Biz kadın işçiler olarak birimizin açığı varsa o açığı göstermek, ustanın fark etmesini sağlamak yerine dayanışma içinde olmalı ve birbirimize yardım etmeliyiz. Ama fabrikada daha fazla göze girme isteği olduğu için usta bir işçinin açığını yakaladığında genelde diğer işçiler memnun oluyor. Oysa benim kadın derneğinde gördüğüm insan ilişkileri kesinlikle bundan farklı.
GÖSTERMELİK DENETİMDE HER ŞEY MÜKEMMEL!
Fabrikada işçilerin canı çok değersiz. 5 ütünün çalıştığı bir kattayım. Ortam çok sıcak ve bazı işçilerin tansiyonu çıkıyor. Fabrikaya bir gün üst kademeden biri denetime geldi Amerika’dan. Bir anda beş ütünün olduğu, vantilatörün açılmadığı ortamda her işçi başına bir vantilatör açıldı. İşçilere eldiven dağıttılar. Yemek molalarında yangın merdivenini kullandıran sorumlular bize can güvenliğimiz için normal merdivenleri kullandırmaya başladılar. Yemekhaneye giderken can güvenliğimizin olmadığı asansörleri kullandıranlar kendi kullandıkları merdivenlere yönlendirmeye başladılar bizi. Yani patronlar geldiğinde can güvenliğimiz artıyor bir anda ama stres desen had safhada. Her bir işçinin işine göre dakika tutulmaya başlandı. Ütüyle işçinin çalıştığı nokta arasında bile hesap yapılıyor.
Eğer ütü uzakta ise ulaşmak için geçireceğim süre patronun cebini zarara sokuyormuş. Adeta adımlarımız hesaplanıyor yani. Üç kez burnum kanadı stresten. Patronların geldiği 3 gün boyunca işçiler bizim kata denetime gelecekler diye tir tir titredi. Ustamın bile asansör yukarı çıkarken gerildiğini gördüm. Bu 3 günlük sinir stresten sonra işçiler patronun acımasızlığını kendi aralarında tartışmaya başladı.
Fabrikada çalışan kadınlar işten atılmaktan çok korkuyor. Çoğu, zamanında şiddet görmüş, boşanmış. Ülkede işsizlik yoğun olduğu için tekrar iş bulamayız korkusu ile yaşıyorlar. Bu nedenle örgütlenme konusunda kaygılılar. Şimdilik benden bu kadar. Beyaz kalemimle insanlara dokunmaya devam ettikçe gelişmeleri sizlerle paylaşacağım.
Fotoğraf: DHA
İlgili haberler
Sendikalaşan tekstil işçileri: ‘Geleceğimiz de bug...
Bursa'da sendikalaştıkları için işte çıkarılan kadın işçiler 25 Kasım'a giderken işyerinde şiddeti k...
Sendikalaştıkları için işten atılan Nersoy Tekstil...
Baskı, taciz, aşağılama… Nersoy Tekstil’de ne ararsan var. ‘Ben sizin bokun içinden geldiğinizi bili...
Barutçu Tekstil'de işten çıkarılan kadın işçiler:...
Öz-İplik İş'e üye olan 4 kadın işçinin işten çıkarılması üzerine, Barutçu tekstilde işçiler fabrika...
ETF Tekstil işçileri: Zafer direnen emekçinin oldu...
Direnişlerini 79’uncu günde kazanımla sonlandıran ETF Tekstil işçileri, bu mücadelenin Türkiye işçi...
Başörtülü tekstil işçisi Leyla: Bizim gündemimiz y...
Leyla, 39 yaşında başörtülü bir kadın, tekstil işçisi. Her seçim dönemi başörtüsünün gündeme getiri...
Tekstil işçilerinin kimliği delik deşik elleri | ‘...
Tekstil atölyelerinden kadın işçiler, parmaklarını kaybetmelerine, ellerini eskisi gibi kullanamamal...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.