Sendikalaştıkları için işten atılan Nersoy Tekstil işçileri: Baskıya ve tacize karşı örgütlendik
Baskı, taciz, aşağılama… Nersoy Tekstil’de ne ararsan var. ‘Ben sizin bokun içinden geldiğinizi biliyorum bir de burayı beğenmiyorsunuz’ sözlerine maruz kalan işçi kadınlar haklarını arıyor.

Zonguldak Çaycuma Organize Sanayi Bölgesinde (OSB) bulunan Nersoy Tekstil’de, Öz-İplik İş’e üye olan 25 işçi işten atıldı. Zonguldak Valiliğinin yasaklaması nedeniyle OSB’ye girişlerine izin verilmeyen işçiler, iki aydır direnişlerini OSB dışında sürdürüyor.

300 civarında işçinin çalıştığı, 17 ülkeye ihracat yapan, üretim yaptığı markalar arasında Zara, Lacoste ve Jack Jones’in de bulunduğu Nersoy Tekstil’den atılan kadın işçiler yaşadıklarını Ekmek ve Gül’e anlattı. İşçiler, düşük ücret, ağır çalışma koşulları, baskı ve tacizlere karşı sendikalaştıklarını söyledi.

‘SÜREKLİ RAHATSIZ EDİCİ LAFLAR’

Sendikalı olduğu için işten atılan bir kadın işçi fabrikada yaşadıklarını şöyle anlattı: “Tekstil fabrikalarında çok fazla ayrımcılığa ve tacize maruz kalıyoruz. Erkek iç giyimi üzerine çalışıyoruz, boxer üretiyoruz. Sürekli rahatsız edici laflar duyuyoruz. Bir erkek ‘Oo hızlısın, sen diğer işte de hızlısındır’ diyerek taciz edebiliyor. Bunun gibi çok örnek var. Amire söylüyorsun, ‘Siz yüz vermezseniz öyle konuşamaz’ diyor. Yine kadınlar suçlu oluyor. Kıyafetlerimize karışılıyor, ‘Fabrikada açık kıyafet giyilmeyecek’ diyorlar, hakkımızda tutanak tutuyorlar.”

‘TUVALETLER KİLİTLENDİ’

Mola zamanları dışında tuvalete gidemediklerini aktaran işçi, “Regl oluyoruz, tuvalete gidemiyoruz. Sürekli kıyafetlerimizi kontrol etmek durumunda kalıyoruz. İzin istediğimizde, yönetici ‘Molayı bekleyin, saat başı tuvalete mi gidilir’, ‘Benim 10 yaşındaki kızım bile bu kadar tuvalete gitmiyor’ diyebiliyor. Amir bir gün boyunca tuvaletleri kilitledi, kimseyi tuvalete göndermedi. Günün sonunda yüzümüze baka baka ‘Tuvalete gitmeyince bir şey olmuyormuş’ diye kendini savundu. Sürekli psikolojik baskıya maruz kalıyoruz. Hastasın, elinde randevu kağıdın var, gösteriyorsun ama onu bile kabul etmiyorlar. Hastaneye gitsen binbir laf yiyorsun, istiyorlar ki aralıksız çalışalım” diye konuştu.

‘BAŞKA FABRİKALARA TALİMAT VERİLMİŞ’

Hakkını arayan işçilerin işten atılmakla tehdit edildiğini ifade eden başka bir kadın işçi de şunları söyledi: “Topladılar bizi bir yere, bizim köyden geldiğimizi biliyorlar ya ‘Ben sizin bokun içinden geldiğinizi biliyorum bir de burayı beğenmiyorsunuz’ diyerek azar çektiler. Sürekli işimizle tehdit ediliyorduk, uydurma tutanaklar tutuluyordu. Sıkıntıları söylediğimizde muhatap alınmıyorduk, sendikaya üye olmaya karar verdik. Üye olmamızla, atılmamız bir oldu. Ekonomik sıkıntılar çekiyoruz. İsimlerimiz başka fabrikalara gitmiş, işe almayın talimatı verilmiş. Ama pes etmeyeceğiz.”

‘SERİ ÜRETİM, SIFIR HATA İSTİYORLAR’
Nersoy Tekstil’de işe yeni başlayan işçiyle beş yıllık işçi arasında 100-150 lira kadar ücret farkı olduğunu, ortalama ücretin ise asgari ücret seviyesinde olduğunu ifade eden bir yıllık bir kadın işçi, “Çok yoğun çalışıyoruz, bir ay içerisinde sadece iki kez izin yaptım. Başlangıç saatimiz 08.00 ama zil her gün beş dakika erken çalıyor. Aya vurduğumuzda birkaç saat fazla çalışmış oluyoruz, akşam çoğu zaman fazla mesai oluyor. Saat 22.00’ye kadar çalıştığımız da oluyor. Seri üretim, sıfır hata istiyorlar, bu yapılacak bir şey değil. Hem hızlı çalışacaksın hem hata olmayacak. Ürün hatalı çıkınca da herkesin içinde hakaret edip, azarlıyorlar. Yöneticiler arkamızda bekleyip dakikada kaç iş yaptığımıza bakıyor, sürekli baskı altındayız” dedi.
İki çocuk okuttuğunu söyleyen kadın işçi şöyle devam etti: “Sadece eşimin maaşıyla hayatımızı devam ettiriyoruz. Her şeyden kısıyoruz, her istediğimizi alamıyoruz. Hiçbir sosyal hakkımız yok, şimdi işçiler yan yana gelince, kısmi yardımlar yapmaya başladı patron.”

‘ARKADAŞLARI YEMEK ISMARLARSA ÇOCUĞUMUN KARNI DOYUYOR’

Beş senedir Nersoy Tekstil’de çalışan başka bir kadın işçi de tazminatsız işten atıldığını söyleyerek, “Eşim hasta çalışamıyor, iki çocuğum var, bir tek benim maaşımla geçinmeye çalışıyorduk. Şimdi o da yok. İşime geri dönmek istiyorum. Ekonomik kriz döneminde işsiz kaldım, 2 çocuk okutuyorum. Evim kira. Ne kirayı ne de faturaları ödeyebildim. Sendikalı olduğum için başka fabrikalarda çalışmam da engelleniyor. Çocukları okula harçlık vermeden gönderiyorum, okulda yemek listesi yapılıyor ama dolabım boş, ne koyacağım beslenme çantasına? Tüpüm bitti, onu bile değiştiremedim. Okul idaresiyle konuştum, durumumu anlattım. Bir aydır küçük oğluma ücretsiz yemek veriyorlar. Liseye giden oğlum var, arkadaşları yemek ısmarlarsa karnı doyuyor. Bizi bu hale soktular, hakaretler edip, laf söylediler, geri adım atmayacağım” dedi.

‘SOYUN BAKALIM NERESİ HASTA BUNUN GÖRELİM’

İşçilerin çalışma koşullarının düzeltilmesi için kendileriyle irtibat kurduğunu söyleyen Öz İplik-İş Batı Karadeniz Bölge Temsilcisi Mehmet Çakır, “İşçiler bizimle temasa geçtiler. İşveren ve temsilcileri tarafından kendilerine baskı uygulandığını söylediler. Başlarında bekleyen amirler sürekli ‘Hadi hadi’ diyerek işçilere baskı yapıyor. Bir kadın işçi hastalandığı için rapor alıyor, ayaklarıyla ilgili bir sıkıntısı varmış. Üç gün rapor veriyor doktor, ardından kontrole gidiyor iki gün daha rapor veriyorlar. Kadın işçi fabrikaya dönünce, yönetici, ‘Soyun bakalım neresi hasta bunun görelim’ diye talimat veriyor. Bu kabul edilemez. Üretimde hata yapıldığında ardı arkası gelmeyen hakaretler sürekli tekrarlanıyor. İşçiler baskı altına alınıyor, azarlanıyor. Bir ay içerisinde sendikaya üye olan 25 işçi belli aralıklarla işten atıldı. Suç işliyorlar, işçiler anayasal hakkını kullandı, koşullarının düzeltilmesi için mücadele ediyor. Atılan işçilerin geri alınması toplu sözleşme sürecinin başlatılmasını istiyoruz” dedi.

VALİLİKTEN FABRİKA ÖNÜNDE EYLEM YASAĞI

Zonguldak valisinin talimatıyla fabrika önünde eylem yapmalarının engellendiğini söyleyen Öz İplik-İş Batı Karadeniz Bölge Temsilcisi Mehmet Çakır, “Bir hafta fabrika önünde eylem yaptık, daha sonra bizi patronun isteği üzerine sanayinin dışına çıkardılar. Valiye gitmişler, vali de talimat verince güvenlikler bizi yaka paça dışarı çıkardı, sendikanın araçlarına da el koydular. Bizi emniyete götürdüler adli bir suç işlemişiz gibi. Organize sanayinin içine giremiyoruz, eylemlerimizi sanayinin dışında yapıyoruz. Orada olmamızdan da rahatsızlar. Polisi, jandarmayı gönderdiler ama gitmedik. Sonra Karayollarından geldiler ‘Ceza keseceğiz’ dediler. Sadece patrona karşı değil, yedi düvele karşı mücadele ediyoruz. Emniyete, bu kararı uyguluyorsunuz yazılı bir belgeniz var mı dedik? ‘Yok talimatla çalışıyoruz’ dediler, yazılı belge sunamadılar” diye konuştu.

NERSOY TEKSTİL: FABRİKANIN TUVALETLERİ TIKANMIŞTI
Nersoy Tekstil’den ulaştığımız bir yetkili ise işçilerin ve Öz İplik-İş’in iddialarını kabul etmedi. İnsan kaynakları müdürü olduğunu söyleyen yetkili işçilerin sendika üyesi oldukları için değil, küçülme nedeniyle çıkarıldığını savundu: “Ülkede açıklanan enflasyon yüzde 85 ama yaşanan yüzde 300. Maliyetler katlandı, sürekli bir daralma var, siparişlerimiz yüzde 40 azalmış. Başka neden yok. Buraya sendikal faaliyet göstermek için iyi niyetle gelen bir oluşum olsalardı, bize yazılı olarak başvururlardı” dedi.
Kadın işçilerin sıkça dile getirdiği taciz iddialarına ilişkin ise “Burada kesinlikle böyle bir şey olamaz” diyen yönetici bir yandan da yaşanan bir örneği anlattı: “Burada bir şef, işe yeni başlayan birkaç aylık bir işçiye ‘Bugün çok güzelsin’ gibi laflar söyledi. O kadın işçi bize gelir gelmez, şefi sorgulayıp olayı kabul ettiğinde şefi tacizden çıkardık” diye konuştu.
İnsan kaynakları müdürü, tuvaletlerin ise tıkanma nedeniyle kilitlendiğini iddia etti: “Tam o dönemi hatırlayamamakla beraber Çaycuma Belediyesinden tıkanan tuvaletleri açmak için vidanjör gelmişti, o dönem olabilir. Kullanılan pedlerin tuvaletlere atılması nedeniyle tıkandığı için kapanmıştır. Kapalı olduğu süreçte o zamana gelmiştir, o da kısa sürelidir.”

Fotoğraflar: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Barutçu Tekstil'de işten çıkarılan kadın işçiler:...

Öz-İplik İş'e üye olan 4 kadın işçinin işten çıkarılması üzerine, Barutçu tekstilde işçiler fabrika...

ETF Tekstil işçileri: Zafer direnen emekçinin oldu...

Direnişlerini 79’uncu günde kazanımla sonlandıran ETF Tekstil işçileri, bu mücadelenin Türkiye işçi...

Başörtülü tekstil işçisi Leyla: Bizim gündemimiz y...

Leyla, 39 yaşında başörtülü bir kadın, tekstil işçisi. Her seçim dönemi başörtüsünün gündeme getiri...