İş yerlerinde taciz: Anlatması zor, çözmesi örgütlülük ister
Sağlık, büro, temizlik, belediye işçisi kadınlar iş yerlerinde karşılaştıkları tacizi anlatıyorlar. Kadınları susmaya iten ne? Susmayıp ifşa ettiklerinde neler yaşıyorlar?

Sosyal medyadan yapılan taciz ifşaları, ifşanın bir yöntem olarak tartışılmasına yol açtı. İşçi ve emekçi kadınlar bu tartışmaların neresinde duruyor anlamak için işçi kadınlara taciz hikayelerini sorduk. İş yerlerinde yaşanan tacize karşı, mücadele yöntem ve araçları neler, karşılaştıkları tacizle nasıl baş edebiliyorlar, baş edemiyorlarsa neden? Tacize karşı ses çıkardıklarında neyle karşılaşıyorlar? Sağlık, büro, temizlik, belediye işçileri anlattı, dinleyelim. 

BALIK BAŞTAN KOKAR

20 yıldır sağlık sektöründe çalışıyorum. Kurumda iş hayatına 30 yaşlarından sonra başlamış, kadın erkek çalışma alanlarında ilk kez bulunmuş bir erkekle yaşadığım olayı anlatacağım. Önce iş yerinde disiplinsiz, uyumsuz, kavgacı kimlik takınarak üzerimizde güç oluşturmaya, otorite kurmaya çalıştı. Kadınlar olarak ona sabırla yaklaştık. Zamanla durum değişti, bizim bu alttan alma tavrımız onda bedenimizde istediği gibi hüküm süreceği algısını doğurmuş olacak ki tavırları değişti, dokunarak taciz etmeye başladı. Öfkeli tavrımıza rağmen devam edince müdürlüğe bildirdik. Çalışma alanını değiştirilmekten öte bir yaptırımları olmadı.

Sağlık emekçisi

GÜNÜMÜN YARISI KARAKOLDA GEÇTİ

Yıllar oldu. Sabah 7’de hastanenin daha az kullanılan arka kapısına yakın olan koridordaydım. Paspas yapmaya başladım. Birden karşıma bir adam çıktı. Üstüme geldi. Bağırdım ama o saatte o koridorda kimse olmaz. Güvenlik de yok. Çok korktum. Zor kurtuldum elinden. Hemen hastane polisine gittim, şikâyet ettim. Adam zaten bu suçtan sabıkalıymış. Şartlı bırakılmış falan. O günümün yarısı karakolda geçti, sonra gelip çalışmaya devam ettim. Sonra ne mi oldu? Hiçbir şey. Ne yeni bir güvenlik önlemi ne de başka bir korunma…

Temizlik işçisi

İKİ STATÜ, İKİ TACİZ
Size iki farklı taciz olayı anlatacağım. Bir doktor, hemşirelere ne zaman ilaç istemi verse ya da başka bir şey için yanlarında olsa eli ya omuzda ya da sırtta. Tepki gösterildiğinde de durumu bir şekilde normalleştirip, arkadaşça yaklaşım gibi göstermeye çalışıyordu. Ama bu sürekli devam etti. Daha ilerisi de yaşanmadığı için taciz yanına kâr kaldı.
Bir gün hemşire arkadaşıma “Formanı kapat göğüslerin gözüküyor” dedi bir erkek hasta bakıcı. Arkadaşın formasına dönüp baktım gayri ihtiyari; forma normaldi, kadının yüzü kıpkırmızı idi. Döndüm o kişiye “Sen de bakma o zaman, bakmazsan görmezsin” dedim. Meğerse hastanın işlemlerini yaparken hemşire arkadaş deske yüklenmiş; forma V yaka; öne eğilince öyle görmüş. Yani dikizliyormuş zaten!
Bence iş yerlerinde taciz statü ile bile değişiyor. Doktor elleme cüretini gösterirken, personel o kadarına cesaret edemiyor, sözel ya da bakışta kalıyor. Ya da doktor yaptığında ses çıkaramıyorsun da; personel yaptığında yüklenme cesareti buluyorsun. Aynı şekilde patron yaptığında ses çıkaramıyorsun, çünkü işinden olabilirsin vs. Tacize karşı tepkinin doğuracağı sonuçlar, kadınların tutumunu etkiliyor ne yazık ki. Ne zaman ki örgütlü duruş sergiliyorsun o zaman sonuç alabiliyorsun.
Yoğun bakım hemşiresi


ŞİKÂYET ETTİM, İŞİMDEN OLDUM

Ben 40 yaşında 3 çocuk annesiyim. Eşim vefat etti. Askeri hastanede taşeron bir şirkette temizlik işçisi olarak çalışıyordum. Komutanlardan biri sürekli taciz ediyordu. Savcılığa giderek suç duyurusunda bulundum. Bu olaydan 2 ay sonra ‘elemana ihtiyacımız yok’ diyerek beni işten çıkardılar. Asgari ücretin altında bir ücrete başka bir şirkette çalışıyorum şimdi. Suç duyurusu da böylece kapandı gitti. Ayrıntı veremiyorum çünkü bu işimden de olurum diye korkuyorum. Bir de çocuklarımın öğrenmesini istemiyorum. Yaşadığım şeyin sonuçlarının daha ağır olmasından korkuyorum.

Temizlik işçisi

ÖRGÜTLÜ TAVRIMIZ SAYESİNDE TACİZCİ GİTTİ
27 yaşımdaydım. Boşanma duruşmam mesai saatlerine denk geldi. İşten izin almam lazım. Müdüre gidip izin istedim. İzin vermeyince mahkemem olduğunu söylemek zorunda kaldım. Mahkeme günü akşamüzeri aradı ve görüşmek istedi. Peki deyip gittim bir taraftan da kaygılıyım, işten mi çıkaracak acaba diye… Dışarıda buluşmak istedi mesai saati bitmek üzere olduğu için rahatsız olsam da iyi biri olma ihtimalini gözeterek kabul ettim. Babam yaşında adam. O gün çok sorun teşkil edecek bir şey olmadı. Aradan birkaç gün geçti. Odasında bir erkek misafiri var. Beni yanına çağırdı. Şahıs, gözleri ve sözleriyle beni resmen taciz etti. Boşanmış olduğumu söylemiş olacak ki karşımdaki şahıs özel hayatımla ilgili sorular yöneltti. Cinsel imalı özgürlük söylemlerinde bulundu. Beynim döndü. Ayağa kalktım ve ağzıma geleni söyledim. Döndüm genel müdüre, “Benim hakkımda zorunlu olarak öğrendiğiniz bilgileri ne hakla başkalarıyla paylaşırsınız? Hiç yakıştıramadım size babam yaşında adamsınız” dedim vurdum kapıyı çıktım.
Beraber çalıştığım kızlara anlattım yaşananları. İş durdurmayı önerdim. Benzer tacizleri onlar da görmelerine rağmen birlikte bir şey yapmaya önce yanaşmadılar. Yine aynı odada bizden haylice kıdemli çalışma arkadaşım vardı. Ramazan ağabey, ona da anlattım. Dedim, böyle böyle oldu. Boynunu büktü. Açık açık söylemeseler bile işlerinden olmak istemediler. Sessiz bir kabulleniş, normalleştirmeyle karşılaştım. Şok içerisindeyim.
Diğer servisin müdürü kadındı. Patronun sağ kolu, yanına gidip ona anlattım. “Yanlış anlamışsındır” diyerek beni savuşturdu, dinlemek bile istemedi. Çok bozuldum, kadın yahu!
Sendikasız bir iş yeri. İşten atılmak istemiyorum, geçim zor. Ama artık işten atılmak umurumda bile değil. Kararttım gözümü patrona gittim, anlattım. “Tamam” dedi, “İdare edin”! O sırada bilgi işlem müdürü beni yanına çağırdı, “N’oldu” dedi. Ağabey dedim, “Bu adam bana böyle böyle yaptı. Kendisi sarktığı yetmiyor gibi bir de...”
Dellendi bizim bilgi işlemci, zaten maaşlar yatmamış kapısına bir not astı “Grevdeyiz.” Ben de gittim diğerlerini örgütledim. Akşama sorun çözüldü, maaşlar yattı. İki gün sonra da genel müdür işinden oldu. Tacizden değil, greve engel olamadığından. Sonuç olarak örgütlü tavrımız sayesinde tacizci gitti, biz de haklarımızı aldık. Sendikasız olduğumuz için ben daha sonra sürüldüm uzak bir ilçeye ama olsun tacize sessiz kalmadık sonuçta…
Büro emekçisi

Fotoğraflar: Ekmek ve Gül, Hale Güzin Kızılaslan / csgorselarsiv.org 

İlgili haberler
Dayamış sırtını pozisyonuna, almış erkekliğini ark...

Eğitim Fakültesinden yeni mezun iki genç kadın. İş aramak için kurum kurum gezerken cinsiyetçiliğin,...

Şimdi anlatabiliyorum, çünkü yanımda kadınlar var!

‘Ben de sizin birçoğunuz gibi yaşadığım tacizin etkisini taşıyorum üzerimde, ancak eskisine göre dah...

İfşa: Yöntem, muhteva, olanaklar ve sınırlar

İfşa; somut dayanışma ağları ve somut bir örgütlülük ile örülü bir araç olarak kullanılamadığında fa...