Hayatımı vermişim, nafaka benim hakkım
Sincanlı kadınlar, nafakanın hakkını savunuyor. ‘Okumamışım, çalışmamışım ben ne yapacağım? Üç çocuk yaptım, hayatımı verdim, bu benim hakkım’ diyor kimi, kimi devletin sorumluluk almasını istiyor.

Kadınların boşandıkları kocalarından aldıkları nafakanın sınırlandırılması ile ilgili tartışmalar bir süredir gündemde. Biz de Sincanlı kadınlarla Ertuğrulgazi Mahallesi semt pazarında nafaka hakkında ne düşündüklerini konuştuk. Kadınların çoğu boşanan kadın nafaka alsa da almasa da mağdur edildiğine, büyük zorluklar yaşadığına dikkat çekti.

DEVLET HAKKI VERİYOR AMA KADINI KORUMUYOR

Adliyede zabıt katibi olarak çalışan bir kadın nafaka hakkında kadınların her türlü mağdur edildiğini anlatıyor: “Nafaka veriyorum diye kadınlara karşı çok fazla sivrileşen erkekler var, sırf bu yüzden cinayet bile işleniyor. ‘Ben bu kadına niye bakıyorum hâlâ’ diye düşünüyor ve kendi kendine kinleniyorlar. Nafaka kalkarsa belki bu durum da ortadan kalkar. Yani demek istediğim şu; devlet bu hakkı veriyor ama kadını korumuyor. Ama diğer yandan kadın boşandığında toplum tarafından dul damgası yiyor ve iş bulamıyor, erkeğe hiçbir şey olmuyor. Benim nazarımda nafaka haktır alınsın, ama işleyişte durum farklı olabiliyor.”

NAFAKA ÖDEMEMEK İÇİN MAAŞINI GİZLİYORLAR

Pazarda karşılaştığımız bir başka kadın ise “Nafakanın amacı kadınların yeniden hayat kurana kadar ayakta durabilmesini sağlamak. Ama erkekler öyle bir duruma getiriyor ki, nafaka ödememek için maaşını göstermeyenler var. Bu durum bence erkekleri hiç de mağdur yapmaz, artık evlenince mallar bile bölüşülüyor. Gerçi erkekler malı mülkü de kaçırıyor da... Almalı bence kadınlar, sonuçta çocuklar da çoğu zaman kadında kalıyor” sözleriyle paylaşıyor düşüncelerini. Sohbetimiz devam ederken söze giren bir kadın ise iş yerinde “Gerekirse sigortasız çalışırım, çalışmıyorum der nafakadan kurtulurum” diyen bir erkek iş arkadaşı olduğunu anlatıyor.

DEVLET DESTEK OLMALI

Pazarcılık yapan bir kadın ise devletin bu konuda sorumluluk alması gerektiğini belirtiyor; “Bizim ülkemizde boşanan kadınlar çok zorluk yaşıyor, bunun giderilmesi sadece nafakayla olmuyor, devletin de desteği gerekiyor. Erkek ekonomik olarak zor durumdaysa devlet kadına destek olabilir. Belli bir oranda destek verebilir hatta çocuğuyla birlikte sigortalı olarak çalışabileceği bir iş bulabilir. Bunu devletin yapması çok kolay. Kadınların evde oturup çocuk bakarak nafakayla geçinmesi bana saçma geliyor. Gerçi 300 lira nafaka alan kadınlar var, bu parayla da geçinilmez ya...”

OKUMAMIŞIM, ÇEK GİT DERSE BEN NE YERİM

Çocuklarıyla pazara gelen bir başka kadın da duruma göre karar verilmesi gerektiğini, tek tip bir uygulamanın adil olmayacağını düşünüyor; “Mesleği olmayan bir kadından ev hanımı olmasını bekleyerek evleniyorsun, boşanınca da iş yok güç yok! O kadın ne yapacak, böyle bir kadın için tabii ki nafaka gerekli.”
Eşiyle birlikte pazarcılık yapan bir başka kadın ise şöyle konuşuyor: “Niye bırakacakmışım hakkımı! Ben de yıllarca emek verdim aynı işe, yaşım 43, çocuğum var. Yarın “Çek git” derse ben ne yiyeceğim. Çalışmamışım, okumamışım ben ne yapacağım. Ben üç çocuk yapmışım, hayatımı vermişim benim de hakkım. Valla söke söke alırım.”

İlgili haberler
Nafaka hakkına sınırlama: Neden, Nasıl?

Hükümet ‘Ömür Boyu Nafaka Zulmüne Son’ kampanyacılarıyla ortaklaşa yeni bir düzenleme hazırlığında....

Nafaka nedir, ne değildir?

Nafaka gerçekten de adaletsiz bir uygulama mıdır? Kadınların elinden alınmak istenen nedir tam olara...

Çocuğum için bile nafaka talep etmedim ama şimdi a...

O yuva yıkıldıysa bunun çok büyük sebepleri vardır. Bu bedellerin hem erkek tarafından hem de kanunl...