Dersim’de velilere çağrı: Endişelerimizi ancak örgütlü mücadele ile aşabiliriz
Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği dağıttığı bildirilerle velilerin yeni eğitim döneminde yaşadığı sıkıntılara dikkat çekerek velilerin sözlerini aktarıyor, talepler için mücadeleye çağırıyor.

Yaklaşık iki yıldır pandemi ile birlikte hayatlarımız birçok yönüyle değişti. Birçok sorumluluğu olan kadınlara bir de çocuğunun eğitiminin neredeyse tamamı yüklendi. Okulların kapanmasıyla uzaktan eğitim başladı ve annelerden çocuklarına öğretmen olması istendi. Evdeki yemek, temizlik, yaşlı bakımı, çalışıyorsa iş yerindeki sorumlulukları kadının bütün yaşamını altüst etti. Yüze yüze eğitim başladı, ancak değişen bir şey yok. Sorunlar artarak devam ediyor. Aileler bir taraftan çocukların yüz yüze eğitime geçmesinden mutlu iken öte taraftan kime dokunsak bin ah işitiyoruz. Bu “bin ah” içinde kadınların talebi parasız, nitelikli ve sağlıklı bir eğitim. Bunun kendi kendine gelmeyeceğinin farkında olan veliler tek çarenin daha çok buluşmak, yana gelmek ve birlikte, örgütlü bir mücadeleyi örmemiz gerektiğini söylüyor. Biz de dernek olarak bu talepler etrafında mücadeleyi örgütlemek için kentte yaşayan bütün kadınlara çağrı yapıyoruz. Kentteki çeşitli okulların sorunlarını kadınlarla konuşarak bir bildiri hazırladık ve okul önlerinde dağıtıyoruz. Bildiriyi ulaştırdığımız kadınların sözüyle birlikte “Çocuklarımızın ve bizim geleceğimizin yok edilmesine izin vermeyelim” diyoruz…

VELİLER DE ÖĞRETMENLER DE KAYGILI
İlkokul öğretmeni Zeynep: Çocuklar için çok kaygılıyım. Okullarda yüz yüze eğitim için hiçbir hazırlık yok. Okullarda fiziki güçlendirme yapılıyor ama okulların açıldığı hafta başladı. Bizim okulumuzda ikili eğitim var. Öğlenden sonraki grup girdiğinde okul temizliği bitmemiş oluyor ve dolayısıyla çocuklarımız temiz bir sınıfta eğitim alamıyor. Okul açıldığı zaman sınıfım çok kötüydü. Yeterli personel olmadığı için ben sınıfımı temizlemek zorunda kaldım. Aynı zamanda bir veliyim, çocuğumun sınıfını bizler boyadık ve temizledik. Okullarda her şey yetersiz. Çocuklarımıza sürekli müdahale etmek, temiz olmalarını sağlamak çok zor, sınıflar kalabalık.
Meral: Okular açıldı ama hala adapte olamıyoruz. Eskiden 8.30’da zil çalarken şimdi 7’de. Çocuk okula gelmek istemiyor. Hijyen sadece okuldaki öğretmenlerin ve velilerin çabasıyla sağlanıyor.
Çiğdem: İkili eğitim var sabah ortaokullar giriyor öğleden sonra da ilkokullar. Aradaki süre yeterli olmadığı için okul temizlenmiyor. Mahalleler arasındaki okullarda bile eşitsizlik var. Bizim okulumuzda laboratuvar yok mesela. Mahallelerin gelir durumuna göre okullara hizmet veriyorlar.

Gülten: Tek maaş alıyorum ve üç çocuğum var, bir çocuğuma alerjik astım teşhisi konuldu. Ben düzenli olarak Elâzığ’a hastaneye gitmek zorundayım. Aldığım maaş otomatik olarak yarıya düşüyor. Çocuğumun başarısı düştü. İŞ-KUR’a başvurdum ama işçi eşimin maaşı olduğu için beni başlatmadılar. Aldığı ücret bizi geçindirmiyor. 5 kişilik bir aile bir işçi maaşıyla nasıl geçinir? Okullar eğitimiyle de, fiziki koşularıyla da yeterli değil. Önlemler artırılmalı, okul sayıları artırılmalı, bunlar okullar açıldığında değil okullar kapalıyken yapılmalıydı. Kış geliyor çocuğum akşam karanlıkta gelecek. Güvenli bir ortam yok ki ben sürekli tedirgin oluyorum.

KAYNAK KİTAP ALABİLMEK İÇİN EVDE FIRIN ÇALIŞTIRMIYORUM!

Gönül: İki öğrencisi olan bir anne için uzaktan eğitim büyük bir kâbustu. Çocuklarla sürekli bir gerginlik hali vardı. Okullar açılınca bu sorunları aşacağımız düşündük. Yaklaşık iki aydır okullar açık ama sorunlar artarak devam ediyor. Okullarda yeteri kadar hijyen, temizlik personeli yok. Çocuğumu okula göndermekten korkuyorum. Her gün yeni vakalar duyuyoruz. Karantinaya alınan sınıflar arttı. Bir buçuk yıldır neden okullar hazır hale getirilmedi? Okulların temizlik masrafları biz velilere bırakıldı. Ben tek maaşımla geçinemezken, evimde birçok şeyi kısmışken devlet okulun masraflarını da bana yüklüyor. Aldığımız her şeyin vergisini iki kat veriyoruz, bu vergiler nerede? Okulda öğretmen kaynak kitap istiyor, ben o kitabı almak için evde fırın çalıştırmıyorum. Süpürge makinesini haftada bir çalıştırıyorum. Her şeyin fiyatı iki kat artmışken birçok arkadaşımız çocuklarının eğitimi için evde bir şeyler yapıp satıyor. Mantı yapıp satan arkadaşlarımız var, sadece çocuğunun dershane parasını karşılamak için. Neden okulda iyi bir eğitim verilmiyor, yeterli kaynaklar bulundurulmuyor? Okul açılınca heyecanlanmıyoruz, başımızı önümüze eğip kara kara düşünüyoruz. Çünkü bizim gemilerimiz, fabrikalarımız, katlarımız yok, verebileceğimiz tek şey eğitim o da elimizden alınıyor. Dersimde aileler çocukların okuması için elinden geleni yapıyor çünkü burada iş olanakları hiç yok, çocuğunun geleceğini kurmanın tek yolu okutmak. Eskiden doğu batı eşitsizliği vardı ama artık bu eşitsizlik her yerde. Çocuklarımız için mücadele etmeliyiz. Çünkü onlar en güzelini hak ediyor.

ÇOCUKLARIMIZ GÖZDEN ÇIKARILDI
Elif: Önlemler alınmadığı için, okul açılır açılmaz çocuğumun sınıfında vaka sayısı arttı, uzaktan eğitim tekrar başladı. Evdeki eğitim verimli değil, konsantre olamıyor çocuklar, alt yapı hala yetersiz. Çocuklarımız bu süreçte var olan eşitsizlikten dolayı tek başlarına mücadele ettiler ve yoruldular. Sosyal yaşamları bitme noktasına geldi. Tek odaya hapis oldular. Benim iki öğrencim var biri üniversite öğrencisi diğeri geçen LGS’ye girdi. LGS’ye hazırlanırken çok zorlandı, uzaktan eğitim yetersiz kaldı ve başarısı düştü, çocuğumun suçu değildi. Türkiye’de eğitim pandemi döneminde de gördük ki resmen gözden çıkarıldı. Bir anne olarak onların yaşadığı sıkıntıları kendi imkânlarımla çözmekten çok yoruldum. Bir kadın olarak lüksüm olmamasına rağmen birçok ihtiyacımdan vazgeçerek, harçlıklarımla çocuklarıma özel destek aldırmak zorunda kaldım, o da yetersiz kaldı. Çünkü aldığımız maaş evin ihtiyaçlarına ve üniversitede okuyan çocuğumun ihtiyaçlarını anca karşılayabiliyor. Zar zor kazandığımız lise tadilata alındı ve okullar birleştirildi. Sürekli bir kaygı içindeyiz. Biz idarecilerle, öğretmenlerle karşı karşıya getiriliyoruz onların da yapacağı bir şey yok. Bir anne olarak enerjim düşüyor kendime dair hiçbir planlama yapamıyorum. Bir yere gitmek, oturmak, gezmek artık ekonomik anlamda da bir lüks. Devlet bu çocuklara sahip çıkmalı, üzerimizdeki yük giderilmeli. Okulun masraflarını ben değil MEB karşılamalı. Ben çocuğuma çanta alamazken beslenmesi için sağlıklı gıda karşılayamazken, okul ihtiyaçlarını nasıl karşılayalım? Bütün bu sorunları aşmamız için yüksek sesle konuşmak, yan yana gelmek zorundayız!


İlgili haberler
Talebimiz net: Nitelikli eğitim, insani koşullarda...

‘Eskişehir’e okumaya gelmek yüz yüze ve nitelikli eğitimle birlikte aynı zamanda aile baskısından ku...

Eğitime önlemsizlik değil, kaynak lazım!

Körfez’den bir veli: ‘2 yıla yakındır okullar kapalı iken tadilat yapılmayan okul, depreme dayanıklı...

Kırsalın kız çocukları ve eğitim hakkı…

Emekli Öğretim üyesi Dr. Semiha Özalp Günal: ‘Köylerde neredeyse hiç okul kalmadı. Çocuklar ‘taşımal...