Geçtiğimiz günlerde açıklanan tercih sonuçları kadınların gündeminde. Kocaeli’nin Derince ilçesinde bulunan Esentepe Mahallesi’nde kadınlarla eğitim sistemini konuştuk. Ev içi her işle yakından ilgilenen Esentepeli kadınların diğer bir sorumlulukları da çocukları oluyor. Çocukların her şeyiyle kadınlar ilgilendiği için sınav sonuçları onlar için de oldukça önemli.

‘GENÇLER SÖZ SAHİBİ OLMALI’

İlkay, 46 yaşında 2 çocuk annesi, bir kızı bu yıl üniversite sınavına girdi. Kızının ortalama bir puan aldığını öğrendiğimiz İlkay “Benim kızım bu yıl sınava girdi. 1 yıl boyunca psikolojisi oldukça bozuktu. Sürekli sınavla yatıp sınavla kalkıyordu. Ben böyle olmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü gençler psikolojisi bozuk bir şekilde girdikleri sınavlardan istedikleri sonuçları alamıyorlar bu sefer daha da geriliyorlar. Geleceklerinden kaygı duyuyorlar. Bu eğitim sistemi çocukların geleceğini düşünmüyor” diyor. Nasıl bir eğitim sistemi istediğinden ise emin değil, bu konu üzerine oldukça fazla kafa yorulması gerektiğini ve gençlerin söz sahibi olması gerektiğini söylüyor.

‘ÇOCUKLARIMIZ İŞSİZLİĞİ DERT EDİYOR’

Hazal 35 yaşında, bir kızı var. Şu an olan sistemin çocukların geleceklerini iyi etkilemediğini düşünüyor. Hazal “Aslında geleceğe dair gayet umutlular ama sistem bunu desteklemiyor. Şu an işsizlik oldukça önemli bir sorun. Çocuklar da aileler de geleceğe dair işsizlik sorununu dert ediniyor. Çocuklarımız bunu düşünmek zorunda olmamalı” diye konuşuyor. Kendisinin okuma yazma bilmediğini söyleyen Hazal, kızının bir geleceği olmasını istiyor.

‘SINAVLAR KALKMALI’

Sevda, 2 çocuk annesi. Bu yıl oğlu lise sınavına giren Sevda sınavların kalkması gerektiğini düşünüyor. Nasıl bir sistem olmalı sorusuna “Hiç yoktan okul puanına bakılmalı diye düşünüyorum” diyerek cevap veriyor. Sevda, “Yurt dışında ortaokula kadar okul eğitimi verilmiyor, hayatı öğretiyorlar. Orada en beğendiğim şey çocuklara okuduklarında ne yapabileceklerini açıkça göstermeleri oluyor” diyor.
Ülkemizdeki sistemin çocukları eğitmediğini söyleyen Sevda “Burada ise daha çocuk gözünü açmadan hemen “Alfabeyi öğren. Çarpım tablosunu ezberle, yapamadın mı sınıfta kal” bu şekilde sağlıklı bir birey yetişebilir mi sizce?” diye soruyor.

PUAN NEREYE YETERSE...
Nurdan “Bizim adrese dayalı sisteme göre çocuğu imam hatibe göndermemiz gerekti, fakat ben doğru düzgün bir eğitim almasını istiyorum diye bin bir zorlukla özel okula gönderdim, fakat orada da harcamalardan dolayı çocuğu sürekli kısıtlamak zorunda kaldık” diye açıklıyor. Lise giriş sınavının sonuçları açıklandıktan sonra oğlunun fen lisesi kazanmasını beklerken anadolu lisesine yerleştiğini öğrenen Fatma ise “Bu sistemde çocuklarımızın kaderi bazen tek bir soru ile belirleniyor, ileride yapmak istediği mesleği değil puanı nereye tutarsa oraya gidilen bir sistemde çocukların mutlu olmasını imkansız görüyorum” diyerek sözlerini tamamlıyor.