Bayat ekmeğe, elde çamaşır yıkamaya mahkumiyet
Çocuğun önüne bayat ekmek ıslatıp koyan, evde ne varsa satıp çamaşırı bile elde yıkayan, derdine çare bulmak için derneğin kapısını çalan kadınların ortak hikayesi…

Birinin İsmi Sene, Iraklı Türkmen; milyonlarca göçmenden biri… Diğeri Tülay, Anadolulu. İkisinin ortak derdi ise yoksulluk, geçim... Dostoyevski’nin, Tolstoy’un romanlarında okurken “Yok artık, bu kadar da yokluk olmaz!” dediğimiz her şeyi bizzat yaşar olduk son zamanlarda. Enflasyon canavarı hepimizi yutmadan, bu gidişata “Dur!” demek insanlık görevidir bir yerde…

YEMEK DİYE BAYAT EKMEK
Sene, kirasını ödeyememekten, evine ekmek dahi alamamaktan dert yanıyor. İki küçük çocuğun bezi, maması, insanca yaşayacak kadar temel ihtiyaç gıdası, her şey lüks olmuş onlar için. Taşındığında evinde eşyası bile bulunmayan Sene’ye, Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği olarak bazı eşyalar sağladık. Erzak, gıda ihtiyacı da karşılandı fakat, eşya gibi değil boğaz. Durduğu yerde durmuyor senelerce. Sene de akşamdan ne kaldıysa, sabah onları yediriyor çocuklarına, çoğu zaman önlerine bayat ekmek ıslatıp koyuyor…
ÇAMAŞIRLAR ELDE, ÜÇ KİŞİ BİR KANEPEDE
Tülay’ın öyküsü başka, dertleri ortak demiştik Sene’yle. O da geçinemiyor. Kocası yeni işe başlamış, gelen yardımlar da kesilmiş. Eşyalarını yoksulluktan satmak zorunda kalmışlar. Elinde yıkıyor çamaşırlarını. “Bulaşık neyse, seve seve yıkıyorum elimde ama çamaşır yıkamak zoruma gidiyor” diyor. “Birisi karyola getirdi, üzerine koyacak yatak bulamadığımdan kanepede yatıyoruz üç kişi. Oğlum gece yataktan yere düştü kaç kere. Üstelik otizmli, nasıl tedavisini, özel eğitimini sağlayacağım? Gelecek kaygılarından, günümü yaşayamaz oldum. Eşimi çok seviyorum, ama parasızlıktan onunla da anlaşamaz olduk. Ekonomik sıkıntı huzur bırakmıyor.” Tülay ailesinin istemediği bir evlilik yaptığı için aile de sırt dönmüş. Eşinin ailesinden de kimse yok yardımda bulunacak, çaresiz çözüm arıyor…
Çözüm, geçici yöntemlerle yoksullara nefes aldırmak, yara bandı olmak yerine yoksulluğu ortadan kaldırmak! Yoklukla, yoksullukla mücadele etmek değil mi asıl mesele? Mümkün mü peki? Dünyada yoksulluğun olmadığı ya da çok az ülkeler olduğunu biliyorsak, bastığın yerden bereket fışkıran topraklarımızda neden olmasın…

Fotoğraf: Ekmek ve Gül