Merhaba Ekmek ve Gül okurları;
Ben Bodrum’dan Gülvahit. 25 seneyi aşkın bir süredir turizm sektöründe çalışan bir işçiyim.
Biz dünyaya gözümüzü açtığımızdan beri sürekli baskı altındayız. Gülüşümüzden oturuşumuza, yürüyüşümüzden nefes alış biçimimize kadar bizim adımıza sürekli kararlar veriliyor. Her koşulda bu dünyada ezilen kadın oluyor.
Ekonomik özgürlüğümü elde etmeye başladığım anda akrabalarımdan, arkadaşlarımdan hemen tepkiler almaya başladım. “Kocanın sözünü dinle, senin ne işin var otellerde, otur çocuğuna bak” gibi laflar duydum. Özellikle turizm sektöründe çalıştığımız için üzerimize damgalar yapıştırılıyor. İyi de size ne? Bu benim hayatım. Neden birilerine muhtaç yaşamak zorunda bırakılıyorum, neden haklarım ve hayatım elimden almaya çalışılıyor diye düşünerek buna karşı çıkmaya ve çalışmaya başladım. Şu an çalıştığım yerin lojmanında kalıyorum. Aldığımız ücretler ile kira ve diğer giderlerimizi karşılayabilmemiz çok zor. Yaşam zaten pahalı. Bir kadın olarak öncelikle ekonomik özgürlüğümüzü kazanmamız gerekiyor. Elbette bu yeterli değil tek başına. Tüm kadınlar ile bir arada haklarımız ve hayatlarımız için mücadele etmemiz gerekiyor. Ayıp, bizim çalışmamız değil, sizin kadınlara yaptığınızdır.
Görsel: Freepik
İlgili haberler
Turizm işçisinin sorunlarına pandemi tuz biber old...
Pandemi başlayınca da ücretsiz izin beklerken işten çıkarıldım. Tüm lokanta ve oteller kapalıydı ve...
Kim bakacak bu çocuklara?
İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hemşire Özge Dülüstan Şahin kreş talebini dile getiriyor:...
Kanıksama, tepki ver!
Tepki ver ki insan olduğumuzu unutmayalım. Çünkü unutarak unuttuğumuz yerden tekrar vuruluyor ya da...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.