Flört şiddeti iki kişinin birbirini “çift” olarak tanımlamasının ardından, erkeğin, genç kadını kontrol etmeyi, denetlemeyi “hak” olarak görmesi, onun adına kararları vermek istemesiyle başlar. Kesinlikle korkutucu ve kafa karıştırıcı bir deneyimdir.

Günümüzde artan şiddet olayları ile birlikte flört şiddeti de artıyor. Bununla birlikte farkındalık belirginleşiyor. Yalnızca fiziksel değil özellikle psikolojik şiddetin gözlemlendiği; erkek tarafından kadın üzerindeki baskı ve kısıtlamaların arttığı bir şiddet. Genellikle bunun sebebinin “masum bir sevgiye” bağlandığını, fakat süreç ilerledikçe çok daha ciddi bir boyut kazanarak “öldüren sevgiye” dönüşebileceğini gözlemleyebiliriz.

Bizler de bu yüzden özellikle genç kadınlar olarak, yaşadığımız flört şiddetine dair liseli genç kadınlar arasında küçük bir anket yaptık. 89 kişi ile yaptığımız ankette “Sevgilin seni sık sık kıskanıyor mu” sorusuna 52 kişi “O çocuğun numarasını hemen sileceksin, bu çocuk kim, bir daha onunla görüşmeyeceksin; cümlelerini sık sık duyuyorum” cevabını verdi. “Sevgilin senin telefonunu karıştırır mı?” sorusuna 41 kişi “Mesajlarımı, sosyal medya hesaplarımı kontrol ediyor, hatta şifrelerimi bile istiyor” cevabını verdi. “Aklından sık sık acaba sevgilim buna kızar mı sorusu geçiyor mu” sorusuna 40 kişi, “Bazı zamanlar aklımdan geçmiyor değil” cevabını verdi.

“Sevgilin her konuda kendini mi haklı buluyor” sorusuna 51 kişi “Hayır, birbirimize karşı anlayışlıyızdır” cevabını verdi. “Sevgilin senden her an yanında olmanı mı bekliyor” sorusuna 46 kişi “Her an yan yana olmayacağımızın bilincinde, sonuçta sevgili olmak bu anlama gelmiyor, hayatlarımızdaki tek şey birbirimiz değiliz” cevabını verdi. “Sevgilin kadınlar bazen dayak yemek hak ediyor düşüncesine katılıyor mu” sorusuna 67 kişi “Kesinlikle hayır, kadına şiddete karşıdır” cevabını verdi.

Liseli kadınlar sevgililerinin kadına yönelik şiddete kesinlikle karşı olduğunu söylüyor. Fakat tablo pek de öyle değil. Yine anket sonuçlarından çıkan cevaplara göre; bir çok genç kadın sevgilileri tarafından sık sık mesajlarının karıştırıldığını, sosyal medya hesaplarının kontrol edildiğini, hatta şifrelerinin bile erkek arkadaşları tarafından bilindiğini, istendiğini belirtiyor. Yalnız bunlar da değil; “Acaba sevgilim buna kızar mı” sorusu akıllarından sıkça geçen bir soru niteliğinde ve tedirginlik yaratan bir durum.

Peki, tüm bu saydıklarımız flört şiddetinin göstergesi ise liseli kadınlar neden erkek arkadaşlarının kadına yönelik şiddete karşı olduğunu söylüyor?

Çünkü çok sayıda genç kadın, yaşıtı olan erkek arkadaşı tarafından şiddete maruz kaldığı halde çoğunlukla yaşadıklarını anlamakta, anlamlandırmakta ve şiddetin belirtilerini tanımakta zorluk çekiyor. Unutmayalım ki şiddet “Geliyorum” der. Bugün yaşanan psikolojik şiddet, süreç ilerledikçe fiziksel bir şiddete de dönüşebilir.

Baskıya, kısıtlanmaya, kontrol altında tutulmaya dolayısıyla flört şiddetine karşı tüm liseli kadınları; okul okul, sınıf sınıf ortak talepleri etrafında birleşmeye davet ediyoruz. Unutmayalım ki yalnız değiliz; önümüzde, kurabileceğimiz upuzun bir kız kardeşlik köprüsü var. Gelin bu köprüyü hep birlikte kuralım, tüm liseli kadınlar olarak kadına yönelik şiddetle mücadele edelim!