Renkli kozmetik sektörünün karanlık perde arkası
Kozmetik sanayine milyarlar kazandırıyoruz, ama açlık sınırı altındaki ücrete tabiyiz. Çift vardiya sisteminden tek vardiya sistemine döndüğümüzden beri 12 saat aralıksız çalışıyoruz.

İMES sanayi sitesinde kozmetik ürünler için sert plastik kap üreten bir işyerinde çalışıyorum. Çoğu zaman 10-12 saat kadar asgari ücrete çalışıyoruz. Fazla mesai için ayrıca bir ücret ödenmiyor. 2 yıl öncesine kadar 125 ile 170 arasında işçi çalışıyordu. Koşullarımız ağır, çay molamız çok kısa, yemeğimizi yarış atı gibi yedikten hemen sonra çalışmaya devam etmek zorunda kalışımız çok insafsızca. Bu tempoya dayanamayan arkadaşlarımız 1-2 ay çalışıp, hiçbir hakkını alamadan işten çıktı. Şu an çalışmaya devam eden 70 kadar kişiyiz.

Kozmetik sanayisine milyarlar kazandırıyoruz ama açlık sınırı altında yaşıyoruz. Çift vardiya sisteminden tek vardiya sistemine döndüğümüzden beri 12 saat aralıksız çalışıyoruz. Eğilip kalkmaktan, hazırlayıp paketlediğimiz koli ve ambalajları kaldırmaktan bel fıtığımız var, kas yırtıkları ve adele zedelenmeleri yaşıyoruz. Evli, bekar fark etmiyor, kadın işçiler olarak tacize uğruyoruz. Özbek ve Suriyeli mülteci kız kardeşlerimiz daha ağır hakaretlerin ve aleni tacizlerin hedefi oluyor.

Küçük çocuklarımız var, bakıma muhtaç yaşlı anne ve babalarımız var. Onları bırakıp sürekli çalışıyoruz, gün yüzü gördüğümüz yok. Kreş yok, olsa da çok pahalı, 5-6 bin lira nasıl verelim? Aldığımız ücret 8 bin 500 lira zaten. Nasıl geçineceğimiz patronun umurunda değil. Kadın işçiler olarak zerrece bir değerimiz yok.

Dudullu OSB’de İMES içinde çok ağır işlerde çalışan yüzlerce kadın var. Sabah işe gelirken, akşamın karanlığında korku içinde durağa giderken başımıza çok şey geliyor. Servisimiz yok. Yol ve yemek ücretini kendimiz ödüyoruz. İş güvencemiz yok. Sağlığımızı düşünen yok.

“Şu kozmetik firmasının siparişleri bu hafta bitecek” deniyor ve biz yarış atı gibi sürekli çalışmak zorunda kalıyoruz. Çok sayıda kadın işçiyi “Senin çalışmanı beğenmedim” diyerek işten çıkardılar. Taciz ve küfürleri şikayet ettiğimizde, tedbir alın dediğimizde yüzümüze bakıp gülüyorlar. Anladım ki işçinin bir değeri yok. Bunun düzelmesi için işçiler olarak, kadın işçiler olarak birlik olmamız gerekiyor ve bir sendikaya üye olup, toplu sözleşme hakkı elde etmemiz gerekiyor. Aksi halde yarış atı muamelesi görmeye devam edeceğiz.

Fotoğraf: DHA

İlgili haberler
AKP’nin 21 yılında kadınlar-2 | Güvencesizleşen, e...

21 yıllık iktidar boyunca kadın emeği hangi süreçlerden geçti, kadınlar hangi hakları için nasıl müc...

AKP’nin 21 yılında emek sömürüsü, hak gaspları ve...

AKP'li yıllarda neler yaşadık gelin birlikte hatırlayalım...

Kadın işçiler olarak haklarımızı öğrenmeliyiz

Toplantıya katıldığım günden beri düşünüyorum. Ezilen büzülen, hor görülen bir işçiyim ben. Bu ülked...