23 yaşındaki Kader Gökçe, 3 Nisan günü Esenyurt’ta Haramidere Sanayi metrobüs durağının üst geçidinden indiği sırada Alpaslan Çay tarafından zorla götürüldüğü ara sokakta silahla vuruldu. Kader’i vuran Çay daha sonra intihar etti. Yaşanan kadın cinayeti sonrası Kader’in tehdit edildiği nedeniyle Çay’dan şikayetçi olduğu ve koruma kararı istediği ortaya çıktı.

KADER 3 KEZ ŞİKAYETÇİ OLMUŞ, KORUMA İSTEMİŞ

Ekmek ve Gül’e konuşan Kader’in teyzesi Sebahat Uğurlu yeğenin karakoldan teslim aldığı çantasından, daha o sabah şikayetçi olduğu ve “Can güvenliğim yok” diyerek koruma istediğine dair belge çıktığını söyledi. “Kader’imizin hayatına mal oldu, 23 yaşında genç bir çocuk pisi pisine öldü” diyen teyze Uğurlu şöyle devam etti: “Alpaslan Çay’la 2 aylık bir tanışma ve görüşme süresi var. Kader 2 ay görüştükten sonra onun ne olduğunu öğreniyor, kendinden uzaklaştırmak istiyor, ayrılmak istediğini söylüyor. Fakat bu adam saplantılı biçimde Kader’in peşini bırakmıyor. Çocuğumuzun hayatına mal oldu anlayacağınız.”

‘YALAN HABER YAPIYORLAR’

Basında çıkan evlilik teklifi haberlerine de öfkelenen Uğurlu, “Çıkan haberler hep yalan. Nereden bulup nereden böyle uyduruyorlar bilmiyoruz. Tanıştıkları ilk zaman bir kafede eğlenirken adam onu tavlamak için, jest olsun diye yüzük ve çiçek vermiş. Bunu da medya ‘Evlilik teklifinden sonra öldürüldü’ diye veriyor. Evlilik teklif eden, yüzük veren adam 3 gün sonra o yüzüğü çalıp satıp yiyor. Bir de bütün haberleri birbirine yapıştırmışlar, yazılan pek çok haber yalan. Önceden tasarlamış öldürmeyi, bir gün öncesinde TikTok açmış ortak isimle, videoları paylamış güya ‘mutlu bir arkadaşlığımız vardı’ dercesine. Çocuğumuz bu adamın saplantısı yüzünden öldü. Bu ‘Ben seni istemiyorum’ saplantısı. Kader 3 defa şikayetçi oldu” diye konuştu. Karakolda ifadeye gittiklerinde şiddet failinin pek çok suç dosyası olduğunu öğrendiklerini de belirten Uğurlu, “İnsan sevdiğini zorla sürükleyerek götüremez. Kızı defalarca tehdit etti, çalıştığı iş yerinde olay çıkarttı” dedi.

‘BÜTÜN BUNLARDAN BAŞIMIZDAKİLER SORUMLU’
“Kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri haberlerinden dolayı televizyonu, interneti açmaya korkuyoruz. İnsanlar çocuklarını pisi pisine ölsün diye mi yetiştiriyor” diye soran Uğurlu, “Bütün bunlardan başımızdakiler sorumlu. Sokak kavgası eder gibi kavga ediyorlar; şiddete, cinayetlere bir çözüm bulmuyorlar. Çocuklarımız, kızlarımız öldürülüyor sahip çıkan yok. Adam cinayet işliyor karakolun bir kapısından girip öbür kapısının çıkıyor, böyle bir adalet böyle bir sistem olur mu” diyerek öfkesini dile getirdi.

‘BU KADAR SUÇ DOSYASI OLAN İNSAN NİYE SOKAKTA GEZİYOR?’

Çay’ın köprünün altında elinde silahla beklediğini söyleyen Uğurlu şu soruları da dile getirdi: “Köprü altında pusuya geçmiş. Nasıl geçtin, nerede geçtin, hiç mi güvenlik görmedi, hiç mi polis görmedi? Polisler her gün metrobüslerde geziyor. Ben kadın olduğum halde beni bile sorguya alıyorlar. O zaman polisler neredeydi, bu devlet neredeydi? Nasıl bir görev yapılıyor? Savcılığa gidiliyor koruma isteniyor, bir önlem niye alınmıyor, tutuklasalardı ya madem. Karakolda adamın suç dosyalarını saydılar aklın hayalin durur. Dosyası kabarık insan niye sokakta geziyor? Suçsuzlar dışarıda yatıyor, serseriler, tecavüzcüler, kadın katilleri sokakta geziyor. Adalet mi, al sana adalet.”

‘EVİN BİR ÇOCUĞU ANNESİNİN GÖZ BEBEĞİYDİ’
Kader’in kendi yanında doğduğunu ve büyüdüğünü anlatan Uğurlu şöyle devam etti: “Anne baba ayrıydı. O çocuk küçükten beri benim yanımdaydı. Çocuklarımla birlikte büyüttüm onu. Evin bir çocuğuydu, annesinin gözbebeğiydi. Annesi bir başına evine nasıl dönecek şimdi, nasıl bırakabilirim ben onu. Kadının psikolojisi altüst durumda. Çocuğunun bebeklik resimlerine bakıyor. 23 yaşındaki çiçeğinin toprağı koydu, 3 yaşındaki hali ile kendini avutmaya çalışıyor. Bu bize yaşatılacak bir acı mıydı? Biz çocuklarımız için varız, onların başına bir şey gelmesini istiyoruz. Çocuklarımız bunları hak etmiyor. Adalet yerini bulsun istiyoruz. Can güvenliğimiz koltuk altında geziyoruz”