Boeing Air Transport’un müdürü Steve Simpson tarafından işe alınan 25 yaşındaki diplomalı hemşire, Church, 15 Mayıs günü sabah 8’deki Oakland-Chicago seferinde kabin görevlisi olarak çalışmaya başladı. Diğer havayolu şirketlerinin bunu ‘kötü bir deney’ olarak görseler de, Boeign Transport, Church ile birlikte işe aldığı 7 kadın kabin memurunu 3 aylık bir süreçte deneme fırsatı buldu. Bu deneme başarılı olunca kabin memuru ‘hostes’ servisi kuruldu. Şirket bir süre sonra Church’ü diğer hosteslerden sorumlu müdür olarak atadı. Aynı zamanda mesleğin gereksinimleri ve standartlarını belirleme yetkisi de Church’teydi. Bu atama sonrasında Church, bir hava yolu şirketinin ‘ilk üst düzey yönetici kadını’ olarak da adını ikinci kez tarihe yazdırdı. Diğer hava yolu şirketleri de hemşireleri hostes olarak işe almaya başladı. Hostes/kabin memuru olarak çalışmak için hemşirelik diploması gerekiyordu. ‘Kadın hostes’liğin ilk zamanlarında beklenti yalnızca yiyecek içecek servisi yapmaları değil, bununla beraber genellikle zengin kişilerin seyahatleri esnasında konforlarını sağlamaktı. Ellen Church'un ilk uçuşundan dört yıl sonra Swiss Air, Avrupa'daki ilk hostes olarak 22 yaşındaki Nelly Pflüger'i işe aldı. İsviçreli kadın kendi elbisesinin üzerinde beyaz bir önlükle, ev yapımı yemekler servis ediyor ve uçma korkusunu yenmek için şarkı söylüyordu. Tüm bu gelişmelerin ardından Lufthansa'da da kabin görevlisi/hosteslik işi hızla bir kadın alanı haline geldi. Hostesliğe ilgi o kadar çoktu ki, başvuran her yüz kadından sadece biri hostes olarak işe alınabiliyordu. Fiziksel özelliklerin dışında yabancı dil bilgisi, kibarlık ve uçak teknolojisi hakkında bilgi de aranan özellikler arasındaydı. Türkiye'de ise bu mesleğin kadınlara açılması tam 16 yıl sonra yani 1946 yılında Adile Tuğrul ile oldu.

HOSTESLİK: DIŞI SENİ, İÇİ BENİ YAKAR

Gel gelelim hostesliğin zorluklarına... Şöyle koşullarına bir değinecek olursak, hosteslik pek de kolay bir meslek değil. Mesai başladıktan sonra neredeyse bitene kadar -bazı uçuşlar hariç- hiç mola verilmez. Kabin memuru/hostesin çalışma planında öğle arası, çay-sigara molası, hava almaya kaçmak, tuvalette dergi okumak, telefona bi’ bakayım’ları yoktur. 10 saat ise uçuş, 10 saat tetikte çalışması gerekir. Sürekli tebessüm etmek, tüm gün aç kalabilmeyi göze almak ve çoğu zaman atıştırmalıklarla doymaya çalışmak zorundadırlar. Uçağı hazırlamaya gelindiği andan, alım başlayana kadar sürekli koşuşturma -bir sinir harbi- vardır. İnsanların tüm kabalıklarına rağmen yüzlerine güler, kendilerine cinsel obje gözüyle bakan erkeklere “beyefendi”, “hanımefendi” demek zorunda kalırlar. İdrar, sperm, kusmuk, dışkı gibi pek çok vücut sıvısı ile uğraşmak, onları temizlemek zorunda kalmaları işlerinin en itici taraflarından birisi. Sürekli jet-lag durumundadırlar. Uyku düzenleri bozulur, biyolojik saatleri darmadağın olur. Ayrıca bu kadar stresli ve yoğun çalışmalarına rağmen maaşları da oldukça düşüktür.