Yakın bir zamandan hikaye: Köle Moulkheir’in hikayesi
Geçmişten bir hikaye... Moulkheir Nane Yarba’nın hikayesi... Moulkheir, köleliğin hâlâ devam ettiği topraklarda köle olarak doğmuş, köle olarak yaşamış bir kadın...

Haberlere çok az yansıyan, kimsenin ilgisinin olmadığı Moritanya’daki köleliği biliyor musunuz? 2007 yılına kadar köle sahibi olmanın suç olmadığı bir ülkeydi Moritanya. Suç sayılmaya başladığından sonra da köle sahiplerinin çok az bir kısmı yargılandı... 3 milyon nüfuslu Moritanya’nın yüzde 20’ye yakını köleydi (BM raporlarına göre). Kölelerin çocukları yine köle olarak doğardı. Ve kölelerin birçoğu köleliğin olmadığı bir yaşamdan habersizdi çünkü atalarından bu yana köleydiler. Onlara ‘Köle soyu’ deniyordu.
Tüm bunlara rağmen Moritanya hükümeti dış basına ülkede kölelik olmadığını söylüyordu... Ancak ömrü boyunca köle olan bir kadının hikayesi hükümetin söylemlerinin doğru olmadığını ortaya koymuştu... İşte o köle kadının, Moulkheir’in hikayesi...

KÖLE OLMAK İÇİN DOĞMAK
Moulkheir bir aileye köle olarak çalışmak için doğduğunu anlatıyor:
“Benden önce annem de bu aile için çalışmıştı... Çocuklarım da yeterince büyüdüklerinde onlar için çalışmaya başladı. Çok zor bir işti; gün içerisinde keçilere, hayvanlara bakıyor, akşamları ise ev işlerini yapıyorduk. Çoğu zaman yeterli beslenemiyordum ve sürekli şiddet görüyordum.”
Sahipleri tarafından defalarca tecavüze uğradığını da anlatıyor Moulkheir: “Çocuklarım da bize sahip olan bu aileye çalışmak için büyüdü. Kızlarımın ikisi efendimizin en büyük oğlundandı. Eğer bu çocukların ondan olduğunu kimseye söylersem kafamı keseceğini söyledi.” “Dördüncü çocuğum olan kızımı doğurduğumda, aile onu tarlaya götürmeme izin vermiyordu. Bir gün tarladan döndüğümde kızımın tüm gün güneşin altında tek başına bırakıldığını gördüm. Ölmüştü ve vücudu karıncalar tarafından yenmişti. Onu kendi ellerimle gömmek zorunda kaldım. Çocuğumu değil de bir hayvanı gömüyormuş gibi hissettim” diye anlatıyor yaşadıklarını...


TECAVÜZ DÜZENİ
Sonra bir albayın kendisi ile evlenmek istediğini fakat o dönem hamile olduğu için albayın kızı Selek ile evlenmek istediğini anlatıyor Moulkheir, onun da söylediği gibi bu bir evlilik değil resmi bir tecavüz... “Kızım çok gençti. Sürekli ağlıyordu. Albay buna evlilik dedi, oysa ortada ne bir kutlama ne de çeyiz vardı. Bu sadece kızımı taciz etmenin bir yoluydu. Bana, defalarca silah zoruyla kızıma tecavüzünü izletti. Bana da defalarca kızlarımın önünde hepimizi silahıyla tehdit ederek tecavüz etti.”
“Sonra kızım hamile kaldı. Fakat o, karısının kızımla ‘evli’ olduğunu duymasını istemedi. Bizi aldı ve arabasını hızlı bir şekilde bir kum tepesine doğru sürdü. Kızıma düşük yaptırmaya çalıştı. Bir kaç gün sonra kızım çok hasta oldu. Doğum yaptı. Fakat çocuk ölü doğdu. Çocuk mosmordu. Albay kızımı geri getirdi beni ise dışarı attı.”


Moulkheir ve kızı Selek

BU HİKAYE BİR MÜCADELE HİKAYESİ
Moulkheir’in hikayesi elbette böyle bitmiyor. Bir mücadele var bu hikayenin sonunda... “Gidip en büyük erkek kardeşimi buldum ve ne olduysa anlattım. Erkek kardeşim Baubacar’a, Moritanya’daki kölelik karşıtı kurumun başkanına (SOS Esclaves) gitti ve benim hikayemi anlattı. Ben bu kölelik karşıtı kurumun başkanıyla birlikte kızımı kurtarmaya çalışıyordum ki kızım kendisi (köle soyundan bir etnik köken olan) Haratine komşuların yardımıyla kaçmayı başardı. Şimdi kızıma geri kavuştum. Albayın köle bulundurması ve kızıma tecavüzleri sebebiyle yargılanması için uğraşıyorum. Yaşamım değişti.”
Moulkheir’in kızı Selek’in kurtulduktan sonra söylediği şuydu: “İstediğim vakitte uyumak güzel.”
Moulkheir kurtulduktan sonrasını ise şöyle anlatmıştı: “Buraya vardığımda deli gibiydim; insanların içinde nasıl davranmam gerektiğini bile bilmiyordum. Fakat SOS Esclaves üyelerinin desteği ve yardımıyla yeni bir yaşam edindim. Hatta dikiş ve boyama eğitimi aldım.” SOS Esclaves ve Uluslararası Anti Kölelik Örgütü yardımıyla kaçan Moulkheir, şimdi sahiplerinden birinin yargılanması için uğraşıyor. Ayrıca devletten aylık bir ödenek de alıyor. Ancak, kölelikten kaçan insanlar için elde edilmesi zor olan kimlik belgelerinin bulunmaması nedeniyle çocuklarını okula kayıt ettiremiyor.”

Gülcan Kılıç Ekmek ve Gül için çevirdi...

Kaynak: Anti-slavery Edition.cnn.com - Alexandrakinias




İlgili haberler
GÜNÜN BAŞARISI: Çocuk işçiliğinden hak savunuculuğ...

Tanzanyalı Angel, daha kendisi küçük bir çocukken ev işçisi oldu ve iki çocuk bakmaya başladı. İşver...

Savaş sırasında kürtaj: Kadınlar Yemen’de yasaklar...

Taiz’de hastaneler, sağlık ocakları kapalı. Nüfusun yüzde 70’inin yaşadığı, doğum kontrol olanakları...

Hindistan’daki 1 Mayıs’ın ateşi nereden geliyor?

Dünyanın dört bir yanında 1 Mayıs coşkuyla kutlandı. Hindistan’da da kadınlar başta olmak üzere mily...