Şiddete maruz kalan 14 bin kadına sığınmaevlerinde yer yok!
Almanya’da ortalama 21 bin 400 kadın ve çocuğun barınabileceği sığınmaevilerine ihtiyaç varken şimdilerde sadece 6 bin 800 kişilik yer var.

Almanya’da şiddet vakaları yıllardır artıyor. Öte yandan, kadın sığınmaevlerinde, Almanya’da geçerli olan İstanbul Sözleşmesi’ne göre olması gerekenin çok altında yer var. Frauenhauskoordinierung e.V/Kadın Sığınma Evleri Koordinesi, mevcut kadın sığınmaevlerinin genellikle yetersiz finanse edildiği ve uzun vadeli finansman açısından çok az güvenceye sahip olduğu uyarısında bulunuyor. Pek çok uzman korona salgınının durumu daha da kötüleştireceğine kesin gözüyle bakıyor. 

Ortalama 21 bin 400 kadın ve çocuğun barınabileceği sığınmaevilerine ihtiyaç varken şimdilerde sadece 6 bin 800 kişilik yer var.

HOMA MORADİ : 25 KASIM’LA SINIRLANMAYAN MÜCADELE SÜRDÜRMEMİZ GEREK

Homa Moradi 1999’dan beri 2. otonom Köln Kadın Sığınma Evinde çalışıyor. Ekmek ve Gül’e konuşan Moradi, yıllardır siyasetin kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddet meselesini ele almasının yıllardır kadın sığınmaevleriyle ilgili verdikleri mücadelenin bir sonucu olduğunu söyledi. “Mevcut kadın sığınma evlerinin ihtiyaca göre ve vaka bazında tek tek finanse edilmesini sağlamak için her gün mücadele ediyoruz!” diyen Moradi Almanya’daki sığınmaevlerinin durumuna ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “İstanbul Sözleşmesi’ni onaylayarak Almanya, kadın sığınmaevlerindeki yerleri şiddete maruz kalan kadınlara açmak zorundaydı ama yapmadı. İstatistikler her yıl 21 bin’den fazla kadın ve en az o kadar çocuğun evlerinden ayrılıp kendilerini güvende hissedecekleri bir yer arayışına girdiğini gösteriyor. Şu an var olan ise toplam 350 kadın sığınmaevindeki 6 bin 800 yer. Kadınların bir kısmı evlerine geri döndüğü, bir kısmı da kendine ait bir eve taşındığı için korunabilen kadın sayısı artıyor ama bu yeterli değil. Bu nedenle resmi rakamlara da belirlenen şiddet ve evden ayrılma vakalarına göre kapasite en az 14 bin artırılmalı ki kadınlar korunacak, biz de düşünmeden kapımızı açacak koşullara sahip olalım. Bu nedenle sadece 25 Kasım’la sınırlanmayan mücadele sürdürmemiz gerekiyor. Türkiye’deki ama aynı zamanda İran, Afganistan, Irak ve Suriye’deki kadınların mücadelesiyle gurur duyuyorum ve onların cesaretlerinden çok şey öğreniyorum. Orta Doğu’daki kadınlarla daha fazla ağ kurmak istiyorum, çünkü başarımız karşılıklı işbirliğine ve desteğimize bağlı!Yaşasın kadın hareketi, cinsiyet eşitliği ve kadına ve kızlara yönelik şiddetin sona ermesi mücadelesi.”


İlgili haberler
25 Kasım’a doğru| Almanya’da 2019 yılında kadına y...

Almanya Federal Kriminal Dairesinin açıkladığı rakamlara göre, 2019 yılında şiddete maruz kalan kadı...

25 Kasım’a doğru Almanya: Verilen söz çok atılan a...

Almanya’da korona krizinin yol açtığı izolasyon döneminde şiddet artarken kadınların hakları için mü...

GÜNÜN ANKETİ: Almanya'da kadına yönelik şiddet ora...

Almanya'da korona sürecinde kadın ve çocuğa yönelik şiddet oranları artıyor. Yapılan bir ankette, fi...

Korona krizi Almanya’daki göçmen kadınlara nasıl y...

Sosyal psikolog Prof. Dr. Jutta Allmendiger, Almanya’da korona krizinin kadınlara ve özelde göçmen k...

Almanya’da kadın örgütlerinden çağrı: Şimdi değils...

Alman Kadın Konseyi, kilise, sendika, parti ve meslek gruplarının kadın komisyonlarının da olduğu 20...

Almanya’daki salgında kadınlar: Ekonomik yük, şidd...

Almanya’da salgın nedeniyle kadınlar ekonomik yükü sırtlıyor, evde şiddet artıyor, kürtaja erişemiyo...