Hindistan’da 9 yaşındaki Ridhima Pandley, Hindistan hükümetinin sel, heyelan ve ani yağışlarla beraber meydana gelen iklim değişikliğine karşı sorumluluklarını yerine getirmediği için Ulusal Yeşil Mahkemede dava açtı. Hindistan’da son üç yılda yaşanan yoğun yağışlar, ani seller ve sık rastlanan heyelanlar nedeniyle binlerce kişi öldü, evler yıkıma uğradı.
Hindistan’ın kuzeydoğusundaki Uttarakhand eyaletinde yaşayan Ridhima, dünyanın üçüncü büyük karbon salıcısı olan Hindistan’ın iklim değişikliğiyle ilgili Paris Anlaşması’nı imzalayıp onaylarken verdiği sözleri yerine getirmediğini savunuyor. Ülkesinin artan iklim felaketlerini miras olarak almak zorunda kalacağını düşünen Ridhima, karar alma sürecine katılamamaktan dolayı hayal kırıklığı yaşadığını, ülkesinin çevre politikalarını şekillendirmeye yardımcı olabileceği yaşa gelene kadar oluşabilecek zararların daha da büyümesinin önüne geçmek için hükümete baskı yapmayı kendisine görev edinmiş. 

‘FOSİL YAKITLARIN KULLANIMI AZALTILMALI’ 

HÜKÜMETLER ÇEVREYE KARŞI İLGİSİZ 

NEDİR BU YAŞAMIMIZI TEHLİKEYE SOKAN FOSİL YAKITLAR?
Mineral yakıtlar olarak da bilinen fosil yakıtlar günümüzde faydalarından çok çevreye verdiği zararlarla gündeme geliyor.  Bir fosil yakıt türü olan petrol günümüzde en çok kullanılan fosil yakıtlar arasında. 21. yüzyıl savaşlarının petrol yüzünden çıktığını hatırlayalım. Fakat hem tükenme ömrü kısa olduğu için hem de fiyat ve çevreye verdiği zararlardan dolayı, petrol yenilenebilir enerji kaynakları arasında sayılmaz. 
Hidrokarbon içeren kömür, petrol ve doğal gaz gibi doğal enerji kaynakları fosil yakıtlardır. Ölen canlı organizmaların oksijensiz ortamda milyonlarca yıl boyunca, çözülmesi ile oluşur. Fosil yakıtların endüstriyel alanda çok geniş bir kullanım alanı var. 
20 ve 21. yüzyılda dünya çapındaki teknolojik gelişmelerle artan üretim ve tüketim, fosil yakıtlardan elde edilen enerjiye olan ihtiyacı arttırıyor. Özellikle petrolden elde edilen benzin, dünya çapında ve bölgesel olarak büyük çatışmaların ana sebebi haline geliyor.