GÜNÜN KAMPANYASI: İstanbul Sözleşmesi için CİMER’e başvuru
EŞİK-Eşitlik İçin Kadın Platformu, kadınların İstanbul Sözleşmesi ile ilgili taleplerini Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) iletmek üzere çağırıyor.

EŞİK- Eşitlik İçin Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik talepleri resmi kanallara duyurmak için kadınlara bir çağrı yaptı. Yapılan çağrıda başvurunun nasıl yapılacağı adım adım anlatılıyor:

- www.cimer.gov.tr sayfasına girip kimlik bilgilerinizi yazın. Eski kimlik kullanıyorsanız kimlik bilgilerinizi buna uygun doldurmanız gerekiyor. Bunu yapabilmek için sayfada “eski kimlik” yazan yeri işaretleyip boşlukları doldurun.

- Telefon numaranızı yazıp “onay kodu gönder” yazan yere basın, telefonunuza gelen kodu ilgili bölüme yazıp sayfayı ilerletin.

- Açılan sayfanın üstünde yer alan “istek” bölümünü işaretleyin, mail adresinizi ilgili yere yazıp “ilerle” tuşuna basın.

- Açılan sayfadaki “metin” başlıklı bölüme aşağıda yer alan metni yapıştırın ve “ilerle” tuşuna basın. Metin, bu bölümdeki kelime sınırı olduğu göz önüne alınarak hazırlandı, metni yapıştırdığınızda metnin uzunluğuna dair bir sorun ile karşılaşmayacaksınız.

- Açılan sayfada ilgili kurum olarak İletişim Başkanlığı’nı seçtikten sonra “Yasal bilgilendirmeyi okudum, kabul ediyorum” kısmını işaretleyip başvurunuzu tamamlayabilirsiniz.

- Aynı başvuru metnini kullanarak birden çok başvuru yapabilir ve her başvuruda farklı bir kurum seçebilirsiniz. Bu yolu kullanacaksanız, ilk başvurunuzda ilgili kurum olarak İletişim Başkanlığı’nı seçmenizi sonraki başvurularınızda farklı kurumları seçmenizi öneririz.

- Başvurularımızın amacına ulaşabilmesi için takip de en az başvuru yapmak kadar önemli. Bu nedenle başvurunuzu yaptıktan sonra başvuru yaptığınız bilgisini ve sonrasında size ulaşan yanıtı [email protected] adresine göndermenizi rica ediyoruz.

Başvuru için örnek metin ise şöyle: 

Türkiye’de yaşayan bir kadın olarak, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesinden çekilmesine dair açıklamaları büyük kaygıyla izliyorum. Temel görevleri arasında kişilerin; eşitlik temelinde refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak, maddi ve manevi varlıklarının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamak, temel hak ve hürriyetlerini sınırlayan engelleri ortadan kaldırmak bulunan, insan haklarına saygılı bir hukuk devletinde (Any_m.2 ve 5) yaşayan biri olarak, bu açıklamalara anlam veremiyorum.
Birtakım çevreler Sözleşmenin aileyi parçaladığı vb asılsız iddialarla kara propaganda yürütüyor. Aileyi parçalayan asıl faktör ev/aile içi şiddettir. Sözleşme ev/aile içinde ve dışında kadınlara ve çocuklara karşı şiddeti ortadan kaldırmayı hedefler. Sözleşmeden çıkılmasına dair söylemler şiddeti artırıyor, son 1-2 hafta içerisindeki kadın cinayetleri bunu gösteriyor.
Sözleşme, şiddetin önlenmesi ve şiddet mağdurlarının korunması için devletlere yol haritası çizen, atılması gereken somut adımlara dair kılavuzluk eden uluslararası bir uzlaşma metnidir. Türkiye’nin de kurucularından olduğu Avrupa Konseyi’nce hazırlanmış, 45 ülke ve AB tarafından imzalanmış, kadınlara karşı şiddetle mücadelede en önemli uluslararası belge olan Sözleşme, dünya sözleşmesi olma yolunda hızla ilerliyor. Kazakistan, Tunus gibi farklı kıtalardan birçok ülke AK üyesi olmadıkları halde Sözleşmeye taraf olmak için prosedürleri tamamlamaktadır.
İstanbul’un adını taşıyan, yazımında Türkiye’den uzmanların, her görüşten siyasetçinin katkısı olan bu insan hakları sözleşmesinden çekilmek; her gün en az 3 kadının öldürüldüğü ülkemizde kadınları ve kız çocuklarını şiddet karşısında yalnız bırakacaktır. Türkiye’nin kadına karşı şiddetle etkili biçimde mücadele etmekten vazgeçtiği, kadına karşı ayrımcılığı ve şiddeti onayladığı mesajını tüm dünyaya ilan etmek anlamına gelecektir.
Sözleşmede de belirtildiği gibi kadın-erkek eşitliğinin hem kanunlarda hem uygulamada sağlanması kadına karşı şiddetin önlenmesinde temel unsurdur. Devletin kadın-erkek eşitliğini hayata geçirme yükümlülüğü (Any_m.10) bulunmasına rağmen; bu konuda (dolayısıyla kadına karşı şiddeti ortadan kaldırmakta) gereken adımlar atılmadığı, tedbirler alınmadığı gibi şimdi de Sözleşmeden çıkılması yönündeki görüşler/temenniler en yetkili kişilerce dile getiriliyor. Bu durum; kadınların eşitlik temelinde yaşama hakkını, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkını, vücut bütünlüğünü (Any_m.17) saldırıya açık hale getiriyor.
Kadına karşı şiddeti görmezden gelen, meşrulaştıran, ortadan kaldırmaya ve engellemeye dair yükümlülüklerini yerine getirmeyen, cezasız bırakan tüm sorumlular için gereğinin yapılmasını; şiddet ve ayrımcılık karşıtı politikaların ve İstanbul Sözleşmesinin acilen hayata geçirilmesini; Sözleşmenin uygulanmasını engelleyen asılsız karalama kampanyalarına son verilmesini; eşit, özgür, onurlu yaşama hakkımı olumsuz etkileyen tüm engellerin ortadan kaldırılması için gereken tüm tedbirin alınmasını talep ederim.”


Ayrıntılı bilgileri BURADAN  edinebilirsiniz.


İlgili haberler
İstanbul Sözleşmesi bir eşik; o eşiği biz kadınlar...

İstanbul Sözleşmesi, esasen kadınların eşitlik haklarını tümüyle ortadan kaldırmak isteyenler karşıs...

Kadınlar tek ses: İstanbul Sözleşmesi uygulansın!

Kadınlar İstanbul Sözleşmesine dönük saldırılara ve Sözleşmenin iptal edilmek istenmesine karşı ‘İst...

Kadınlar olmadan tartışılan ‘İstanbul Sözleşmesi’

Tartışma programlarına bir nevi malzeme edilen İstanbul Sözleşmesi bazen sadece sunucusunun kadın ol...