2009 yılında Gebze’de tecavüze maruz kalan bir kadının 24 saat geçmeden yaptığı şikayetine, somut delil içeren raporlarına ve tanıklara rağmen tecavüz eden erkek aklanmak isteniyor. Tecavüzün aklanma gerekçesi ise bıçakla, ölüm tehdidiyle tecavüze maruz kalan kadının, tecavüz öncesi ve sonrası kimi davranışlarının ‘HAYATIN OLAĞAN AKIŞI’na uygun bulunmaması.
Dava dosyası geçen yıl tecavüz eden erkeğe ceza ile sonuçlanmıştı. Ancak Yargıtay kararı bozarak dosyayı tekrar yerel mahkemeye gönderdi. Yeniden başlayan yargılama sürecinde dinlenen tanıklar kadının beyanlarını doğruladı. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalından alınan rapor, bilimsel olarak kadının haklı olduğunu ortaya koydu. Ancak Mahkeme Adli Tıp Kurumu raporu ile İstanbul Üniversitesinden alınan rapor arasında çelişki olduğu gerekçesiyle dosyayı Adli Tıp Genel Kuruluna gönderdi. Oysa ki raporlar arasında çelişki yoktu, her zamanki gibi Adli Tıp Kurumu raporu eksikti. Adli Tıp Kurumu pek çok tecavüz dosyasında yaptığı gibi kadının psikolojik durumunu tespit etmiş ancak ortaya çıkan tablonun yaşanan cinsel saldıradan mı yoksa başka bir nedenden mi kaynaklandığını ortaya koymamıştı.
Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu 12 Ekim Perşembe günü Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görilecek davaya tüm kadınları sahip çıkmaya çağırdı.
Bir kadın bir adamla buluşabilir, evine gidebilir, flört edebilir, evlenebilir. Buraya kadarı HAYATIN OLAĞAN AKIŞI’dır. Tecavüze maruz kalan bir kadının davranışları, yaşam biçimi, kıyafeti, tecavüz eden adamla tecavüz öncesi ‘rıza’ya dayanan her tür ilişkisi tecavüzü meşrulaştırmak/aklamak için gerekçe oluşturmaz.
Tecavüzün kendisi HAYATIN OLAĞAN AKIŞI’nı şiddetle kesen ve olağanüstü sürece sokan bir erkeklik suçudur.
Kadınlar HAYIR diyorsa, anlamı HAYIRDIR!
Tecavüzün tahriki, gerekçesi yoktur.
Tecavüzde, tacizde kadının beyanı esastır.
Erkek aksini ispat etmekle yükümlüdür. Gebze’de kadının tecavüz beyanı ve şikayeti raporlarla, tanıklarla doğrulanmıştır. Tecavüz suçunda erkek adaletin sağladığı cezasızlık, tecavüzü adeta meşru kılıp tecavüzcüleri cesaretlendiriyor. Nitekim bu davada yargılanan tecavüzcü bu olay sonrasında başka bir kadına tecavüz etmeye kalkmış, cinsel saldırı suçundan sadece 3 yıl 4 ay hapis cezası almıştır. Tecavüzcünün geçmişinde işlediği benzer suçlar mahkemelerce dikkate alınmalı, iyi hal, haksız tahrik gibi erkeklik indirimleri tecavüz dosyalarında uygulanmamalıdır.
12 Ekim’deki duruşmada Adli Tıp Genel Kurulundan rapor gelmesi bekleniyor. Tüm kadınları, yerel mahkemenin verdiği ceza kararında ısrar etmesi ve kararın gereği olarak tecavüzcünün tutuklanması talebimizi bir kez daha dile getirmek için 12 Ekim Perşembe günü, saat 11.00’de, Gebze Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek davayı takibe çağırıyoruz.
Erkek adalet değil gerçek adalet!
Tacizde, tecavüzde kadının beyanı esastır!
İlgili haberler
‘Dilek Mamalı ölümle tehdit ediliyordu’
15 yıldır dini nikahlı yaşadığı Mehmet Sabırlı tarafından öldürülen Dilek Mamalı’nın cinayet davası...
Her 10 dakikada 1 kız çocuğu hayatını kaybediyor
Kız çocuklarının çocukları çocukluklarını ve hayatlarını yaşayamıyor. Her yıl 7 milyon 500 kız çocuğ...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.