GÜNÜN BİLGİSİ: Kimyasal hadımla ilgili bilmeniz gereken her şey
Kimyasal hadım nedir, nasıl uygulanır, insan haklarına aykırı mıdır, hangi ülkelerde nasıl uygulanıyor, caydırıcı oluyor mu? Kimyasal hadımla ilgili merak edilen tüm noktalar...

Kimyasal kısırlaştırma, bireylerin cinsellik arzularını güdüleyen hormonların doğal seviyelerinin ilaç yoluyla azaltılması anlamına gelir. Kimyasal kısırlaştırmaya maruz kalan erkek hâlâ cinsel ilişkide bulunabilir ama düşük hormon seviyeleri yüzünden bunu çoğunlukla tercih etmez. Kimyasal kısırlaştırma testosteron hormonunda azalmayı da içerdiğinden saldırganlık eğiliminde de azalma gerçekleşir. Kimyasal kısırlaştırmayı savunan gruplar kimyasal kısırlaştırma uygulanmış cinsel saldırı suçlularının düşük hormon seviyeleri nedeniyle daha uysal hale geldiğinden, rehabilitasyon sürecinin daha sağlıklı şekilde işleyeceğini iddia ediyorlar.

CEZALANDIRMA YÖNTEMİ OLARAK ETİK Mİ?
Kimyasal kısırlaştırmanın hukuksal niteliği tartışmalıdır. Eğer bir ceza ise; suçlunun rızasına gerek duyulmaz fakat bir tedavi yöntemi olarak uygulanacaksa suçlu artık bir hastadır ve aydınlatılmış onam gerekir. Suçlunun onayı olmaksızın yapılan kimyasal kısırlaştırma beden bütünlüğünü ihlal eder ve birçok hukukçuya göre insan onuruna aykırı bir cezalandırma yoludur.

Bir tedavi yolu olarak kimyasal kısırlaştırılma, suçlunun da onayı alınarak yapılacaksa “pedofili” tanısı koyularak ve tıbbi yarar gözetilerek bu işlem yapılmalıdır. Bunun dışında, işlenen cinsel suçların temel kaynağının sadece cinsel güdüyü harekete geçiren hormonlar olduğunu düşünmek oldukça yanıltıcıdır. Cinsel saldırı suçlularının ifadeleri fiziksel üstünlükten kaynaklı psikolojik bir zevkin saldırganlığı doğurduğunu göstermiştir. Ayrıca birçok çalışma kimyasal kısırlaştırma yönteminin yan etkileri olduğunu da belirtmektedir.

HANGİ ÜLKELERDE UYGULANIYOR?
ABD’de ilk olarak 1996’da California eyaleti, belirli cinsel saldırı suçlularına kimyasal veya fiziksel kısırlaştırmayı yasallaştırdı. California’yı benzer yasaları geçiren 8 eyalet daha izledi.

Ancak bunlar çeşitli açılardan birbirinden farklılıklar gösteriyor. Bazı eyaletlerde sadece belli cinsel saldırı suçlarını işlemiş suçlulara kısırlaştırma cezası uygulanabilirken, bazı eyaletler belli bir yaş sınırının altında olan suçlular için kısırlaştırmaya izin veriyor. Diğer bir farklılık, suçlunun kısırlaştırma için rızasının alınmasıyla ilgili. Louisiana ve Oregon eyaletleri ilk kez cinsel saldırı suçu işleyen suçlular için kimyasal kısırlaştırmayı zorunlu tutarken, Teksas hariç diğer eyaletler suçu tekrar işleme durumunda kısırlaştırmayı zorunlu tutuyor ya da bu kararı mahkemeye bırakıyor. Teksas eyaletinde ise fiziksel kısırlaştırma suçlunun rızası alınarak gerçekleşebiliyor.

ABD dışında Avrupa’da da bazı ülkelerde kimyasal kısırlaştırma farklı şekillerde bulunuyor. İsveç ve Almanya’da çeşitli prosedürlerle rıza alınarak, cinsel saldırı suçlularına kimyasal kısırlaştırma rehabilitasyon süreçlerinin bir parçası olarak uygulanabiliyor. 2009’da Polonya çocuk tacizi suçlularına kimyasal kısırlaştırmanın zorunlu tutulmasının önünü açan bir yasayı onayladı. Estonya, Makedonya ve Moldova da 2012’de benzer yasaları geçirdiler. Arjantin, Avustralya, Hindistan, Güney Kore, Endonezya, İsrail ve Rusya’da da kimyasal kısırlaştırma ülke yasalarında bulunuyor.

CAYDIRICI MI?
Kimyasal kısırlaştırma yöntemi hiçbir zaman suçu tekrar işleme eğilimini yüzde 0’a indirmez çünkü cinsel saldırı suçlusunun hormon seviyesi önemli ölçüde azalsa bile hiçbir zaman tükenmez. Kaldı ki bazı çalışmalar hormon seviyesi ile cinsel saldırıya eğilim bağlantısı arasında soru işaretleri olduğunu ortaya çıkarmıştır. Caydırıcılığı ile ilgili olarak farklı çalışmalar farklı sonuçlar ortaya koymaktadır.

Bazı örneklemlerde suçun tekrar işlenme eğilimini yüzde 75’ten yüzde 2’ye indirdiği ortaya konsa da bazı çalışmalar ciddi bir etki olmadığını göstermektedir. Bilimsel çalışmaların kesin bir sonuca varamamasının nedeni de sağlıklı karşılaştırma grubunun bulunmasının zorluğudur. Uygulamada olduğu ülkelerde de cinsel suçlarda ciddi azalmaları beraberinde getirdiğini söylemek güçtür.

Özetle, kimyasal kısırlaştırma uygulamasının hem etik, hem yasal hem de bilimsel açıdan oldukça soru işareti barından bir politika tercihi olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.

Kaynak: Doğruluk Payı


İlgili haberler
GÜNÜN KAVRAMI: Tabu nedir?

‘Tabu’ nedir, nerden gelmiştir? Ve bu kör olasıcı, yıkılası tabular nerden çıkmıştır?

GÜNÜN BİLGİSİ: Kadın Sığınma Evleri nedir? Neden ö...

Şiddetin her türlüsüne maruz kalan, ölümle burun burana gelen kadınların korunmak adına başvurduğu s...

GÜNÜN BİLGİSİ: Gaslighting nedir?

Partnerinize ne zaman bir sorundan bahis açsanız, kendinizi konuşmanın sonunda özür dilerken mi bulu...

Zina, idam, hadım... Çocukları bir de devlet eliyl...

Çocuk istismarını zinaya, hadıma, idama bağlamak, iktidarın çocukları çocuk olmaktan çıkaran, kadınl...

GÜNÜN BİLGİSİ: Rıza ve rıza inşası nedir?

Kadınlar cinsel şiddete ya da saldırıya uğradığında sanıkların, mahkemenin, medyanın ‘rızası var’ sö...

Hadımı konuştukça, gerçek çözüm gizleniyor

Küçük Leyla ve Eylül’ün ölümü üzerine çocuk istismarının önlenmesi için yükselen talepler, yine hükü...