Artan sıcaklar yaşamı her anlamda zorlaştırıyor. Özellikle açık alanda çalışanların sıcaklarla başa çıkması oldukça zor. Basit sıcak yorgunluğundan ağır sıcak çarpması gibi geniş bir yelpazede sorun yaratan sıcaklardan etkilenmek, günün en yoğun sıcak saatleri olan 11.00-16.00 saatleri arası güneşe çıkmayarak ve bolca dinlenip, bol su tüketerek önlenebilir. 

Özellikle küçük çocuklar, 65 üzeri yaşlılar ve kronik hastalıkları olan kişiler daha büyük risk altındalar.

SICAĞIN KALBE ZARARLARI

Aşırı sıcaklarda cilt yüzeyindeki damarlar genişler. Bu yüzeysel genişleme kalbe giden kanın azalmasına, kalbin de bu durumu kompanse edebilmek için çok hızlı çarpmasına yol açar. Bu durum zaten kalp yetmezliği, geçirilmiş kalp krizi, kalp kapağı sorunları olan kişilerde ve hipertansiyon hastalarında kalbin daha fazla yorulmasına neden olur.

Vücut, terleme ile fazla ısıyı düşürmeye çalışır bununla solunum sıklığı ve derinliği artar. Bu düzenlemeyi yapmaya çalışan organlar aşırı yorulu. Dengelenemeyen su kaybı da organların işlevini bozar. Bu da kalp ritmini bozar ve inme, kalp krizi gibi durumları tetikler. Özellikle aşırı yüklenmeyi engellemeye yarayan idrar söktürücü ve tansiyon ilacı kullananlarda durum daha da kötüleşebilir.

SICAKLARDA SIVI KAYBI: KOYU RENK İDRARA DİKKAT

Sıcak havalarda terlemenin artması, sıvı alımı da azsa vücudun normal işleyişi için ihtiyacı olan sıvının azalması demektir. Azalan sıvı alımı böbreklerin görevini yapamamasına, bol sıvı ile atılması gereken atıkların, taş oluşumuna neden olan minerallerin atılamamasına ve vücutta birikmesine neden olur. Bu birikim özellikle sıcaklarda böbrek taşlarının artmasına, idrar yolları enfeksiyonlarının sıklaşmasına neden olur.

İdrar renginizin koyulaşması su alımınızın azaldığı anlamı taşır. Günlük idrar renginizi kontrol edin. Çok açık sarı renkli suya yakın bir idrar çıkarana kadar su içmeye devam edin.

DİYABET HASTALARINDA SICAKLARIN ETKİSİ

Sıcaklarda sıvı alımı azlığı ile birlikte elektrolit bozuklukları ve diyabet hastalarının yaşadığı duyu bozuklukları, uyku hijyenine ve beslenme saatlerine dikkat etmesi gereken diyabet hastaları için büyük risk oluşturur. Yaz meyveleri olan kavun karpuz gibi meyvelerin veya dondurmanın serinletici etkisinden faydalandığını düşünen diyabetliler glisemik indeksi yüksek bu gıdaları tükettiklerinde kan şekerini düzenlemeleri imkansızlaşır. Sıcak havalarda efor sarf etmekten kaçınmak, hafif gıdalarla beslenmek, uyku düzenine dikkat etmek, bol su tüketmek ve sıcak saatlerde özellikle açık alanlarda bulunmaktan kaçınmak önleyici tedbirler olarak önem taşır.

GÜNEŞ VE CİLT HASTALIKLARI
Uzun süre güneş ışınlarına kısa ya da uzun süreli UV ışınlarına maruz kalmak ciltte kısa ve uzun vadede sorunlara yol açar. Ciltte kızarıklık, renk değişimi, içi sıvı dolu ciltten kabarık yanıklar gibi sorunlar yanında uzun süreli maruziyet cilt kanserine neden olur. Sıcak havalarda nemli bölgelerin aşırı terleme ve havalanma azlığı nedeniyle mantar enfeksiyonları için mevsimsel bir risk oluşturur.
Yoğun sıcak saatlerde açık alana çıkılmaması, havalanması rahat bol giysiler giyilmesi, güneşe maruz kalan bölgelerin örtülerek korunması, bol sıvı (su) tüketilmesi, mecburen sokağa çıkılacaksa sabah saatlerinden itibaren UV koruyucu kremler sürülmesi ve kremin her 2-3 saatte bir yenilenmesi gerekir.

SICAKLAR VE MİGREN

Aşırı sıcaklarda migren ataklarında hastanelere başvurunun yüzde 10 civarında arttığı görülmektedir. Nem artışı, sıvı kaybına bağlı elektrolit bozuklukları, parlak ışığa maruz kalmak atakları sıklaştırıp artırır. Migren hastalarında kaliteli iyi camlı güneş gözlükleri kullanmak, uyku düzenini sağlamak, su tüketimini artırmak, mümkün mertebe yoğun sıcaklarda açık alana çıkılmaması önerilir.

GÜNEŞ ÇARPMASI

Yoğun sıcaklara uzun süreli maruziyet su tuz ve elektrolit kaybı yoğun kas krampları ve ağrıları, baş ağrısı, baş dönmesi bulantı kusma ile başlayıp sık nefes alıp verme kalp çarpıntısı ile bilinç kaybına giden bir tablo oluşturabilir.

Sıcak çarpması yaşayan kişinin dinlendirilmesi, bol su veya meyve suları içirilmesi, duş aldırılması veya ıslak süngerle tüm vücudun silinmesi gerekir. Sessiz serin havalanan bir ortamda dinlendirmek sıcak çarpması yaşayan kişiye iyi gelecektir.

Soluk alıp vermesi düzelmiyor ve kalp ritmi normale dönmüyorsa tıbbi destek istemek gerekebilir.

ÇOCUKLARA DAHA ÇOK ÖZEN
Özellikle çocukların tatil yerlerinde yoğun sıcak saatlerde dışarı çıkartılmaması, özellikle deniz kenarı, kumsal bölgelerinde yansıyan güneş ışınlarından da korunması için sıvı alımına dikkat edilmesi, koruyucu kremlerin 2-3 saat arayla tüm cilde sürülmesi ve yoğun güneşe maruz kalan omuz bölgelerinin bir tişört yardımı ile örtülmesi sağlanmalıdır.