İstanbul Tabip Odası (İTO), Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık ayında HPV aşısının ulusal aşı takvimine eklenmesi talebiyle basın toplantısı düzenledi. Açıklamaya İTO Yönetim Kurulundan Ertuğrul Oruç ve Ayşen Yavru’yla beraber Prof. Dr. Samet Topuz da katıldı. Açıklamada Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 2022 yılının sonunda HPV aşısının ücretsiz olacağı vaadi hatırlatılarak HPV aşısının önemi anlatıldı.

Açıklama öncesinde TTB Kadın Sağlığı Kolu’ndan Irmak Saraç’ın HPV aşısı hakkında bilgi verdiği bir video gösterildi. Rahim ağzı kanserinin dünyada kadınlarda en sık görülen 4. kanser olduğunu ifade eden Saraç, “En çok kanserle ilişkilendirilen iki tip HPV virüsü tip 16 ve tip 18’e karşı aşı, 2016’da FDA tarafından onaylandı, hızlıca Türkiye’ye geldi” dedi. Bu aşıların kansere karşı yüzde 90 oranında koruyucu olduğunu aktaran Saraç, “Aşı 15 yaş altına uygulandığında çok daha koruyucu. Ancak 15 yaşa kadar aşı olunmadıysa 26 yaşa kadar, sonrasında ise riskli gruplara uygulanabilir. Aşının arkasından etkin tarama testi yapılmalıdır. Tüm aşılarda olduğu gibi HPV aşısına da karşı görüş bildiren kişiler var ancak güvenlik testlerinde herhangi bir olumsuz bulgu elde edilmedi” ifadelerini kullandı.

‘ÖNLENEBİLİR BİR HASTALIK ÖLÜME SEBEP OLUYOR’

Prof. Dr. Samet Topuz söze aşı insanlık tarihinin tıp alanındaki en önemli buluşu olduğunu söyleyerek başladı. Rahim ağzı kanserinin de yaygın jinekolojik kanserler arasında 3. sırada olduğunu ifade eden Topuz, “Aşı ve taramalar ile yüzde 100 engellenebilecek bir kanser türü yüzünden Türkiye’de her gün 2 kadın, dünyada 2 dakikada bir kadın hayatını kaybediyor” dedi.

Şu anda 126 ülkede HPV aşısının ulusal aşı takvimine eklendiğini ve ücretsiz şekilde sağlandığını ifade eden Topuz, HPV aşısının genital siğillere ve kansere karşı yüzde 90 oranında koruyuculuğa sahip olduğunun altını çizdi. Konuyla ilgili tüm derneklerin HPV aşısının aşı programın alınmasını şiddetle önerdiğini vurgulayan Topuz, “Aşılar ve etkin taramalar yapılırsa HPV’nin de çiçek hastalığı gibi yok olması mümkün” diye konuştu. HPV aşısı hakkında genç kızlarda felce neden olduğu gibi iddiaları hatırlatan Topuz, “Bunlar sorumluluk duygusundan uzak iddialar. Aşının böyle yan etkileri yok, çoğu aşı gibi aşı yerinde kızarıklık, ağrı gibi yan etkileri var ama aşının etkisini düşününce bunlar önemsiz kalıyor” ifadelerini kullandı.

HPV KAYNAKLI ÖLÜMLERİN YÜZDE 90’I DÜŞÜK GELİRLİ ÜLKELERDE

Basın açıklamasını İstanbul Tabip Odası adına Ayşen Yavru okudu. Rahim ağzı kanserinin kadın popülasyonunu tehdit eden, önlenebilir ve erken tanı konulduğunda tedavi edilebilir bir kanser türü olduğunu ifade eden Yavru, “Her yıl yaklaşık 14 milyon kişinin bu virüsle enfekte olduğu tahmin ediliyor ve bir insan ömrü boyunca yüzde 80 olasılıkla bu virüsle karşılaşmaktadır. Önlenebilir ve erken evrede yakalandığında tedavi edilebilir bir kanser olan rahim ağzı kanseri bütün ülkelerde görülüyor olsa da sıklığı düşük ve orta gelirli ülkelerde çok daha yüksektir. Bu kansere bağlı ölümlerin yüzde doksanı da düşük ve orta gelirli ülkelerde meydana gelmektedir” dedi.

HPV aşılamasıyla rahim ağzı kanserlerinin yüzde yetmişi, genital siğillerin ise yüzde doksanının önlenebildiğini ifade eden Yavru, aşının uygulama takvimini “Öncelikli olarak 9-14 yaş aralığındaki kız çocuklarının aşılanmaları bir an önce hayata geçirilmelidir. 15 yaşından sonra yeterli koruma için 3 doz aşılama yapılması gerekmektedir. Ayrıca bazı ülkelerde yakın zamanda erkek çocukları da aşı uygulaması kapsamına alınmıştır” diye anlattı. HPV aşısının pek çok ülkenin ulusal aşı takviminde bulunduğunu, yani ücretsiz olarak yapıldığını vurgulayan Yavru, Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’nın HPV aşısının ücretsiz olarak yapılacağı açıklamasının üzerinden bir yıldan fazla süre geçtiğini hatırlattı. İki doz HPV aşısının maliyetinin 6 bin 500 TL’yi bulduğunu ifade eden Yavru, Sağlık Bakanlığına HPV aşısının ulusal aşı takvimine alınması, HPV tarama programlarının yaygınlaştırılması, üreme sağlığı ve aile planlaması malzemelerinin temini konusundaki sorunların çözülmesi çağrısı yaptı.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül