Ne önlük ne kılık kıyafet dersi
Kadın eğitim emekçileri olarak diyoruz ki: Can güvenliğimiz yok! Eşit işe eşit ücret almıyoruz! Yoksulluk sınırının altında maaşlarla çalışıyoruz!

Milli Eğitim Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı AKP Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan'ın da yönetiminde olduğu Enstitü Sosyal adında iktidara yakın bir vakfa  "Etkili Öğretmenlik İçin Dış Görünüm ve Giyim Kodları " adı altında sadece kadın öğretmenlere "ders" vermesi için izin vermiştir. İlk olarak İstanbul Beykoz'da uygulanmaya başlanacak olan eğitim için İstanbul Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdürü Sevcenur Özcan'ın talimatıyla okullara resmi yazı gönderilmiştir. Katılmak isteyen kadın öğretmenlerin, evet sadece kadın öğretmenlerin form doldurması istenmiştir. Başvuruları 8 Ekim'de son bulan "eğitim" 18 Ekim 2024'te Enstitü Sosyal'de gerçekleştilecektir. İstanbul'un diğer ilçelerinde de uygulanmaya başlanacağı öğrenilmiştir.

Her gün yeni bir dayatma ile karşı karşıya kaldığımız bu dönemde, henüz çok yakın bir zamanda, yaklaşık bir yıldır sorun yaşadığı okul müdürü, kadın müdür yardımcısını penceresi olmayan, revir olarak kullanılan bir odaya geçirmek istemiştir. Maruz kaldığı mobbing bununla bitmeyen kadın müdür yardımcısının odasının kapısı, okul müdürü tarafından kırılmış, daha sonra gelen tepkiler üzerine okul müdürü açığa alınmıştır. Yine bizlere dayatılmak istenen önlük uygulanması, tek tipleştirmeyi amaçlarken, kadın eğitim emekçilerini giyimleriyle baskı altına almayı hedeflemiş, önlük boyları bile belirlenmiştir. Örneğin bakanlık tarafından hediye diye dağıtılan ,aslında arka planında kadınların kılık kıyafetine müdahale ihtiyacının olduğunu bildiğimiz önlükler  için de Eskişehir'de sırf beden ölçüsü vermeyi reddettiği için bir kadın eğitim emekçisi hakkında idare tarafından tutanak tutulmuş ve bir soruşturmaya dahil edilmiştir.

Bizim bedenlerimiz üzerinden yapılan baskıcı tutumlara  karşıyükselttiğimiz ses oranında kazananım elde etmemiz her ne kadar acı da olsa, yükseltmediğimiz her ses, vermediğimiz her tepki, bize daha baskıcı tutumlarla gelmeye devam edecektir. Bitmek bilmeyen cinsiyetçi kılık kıyafet dayatmaları, mobbingler, disiplin soruşturmaları siyasi iktidarın "makbul kadın" yaratmaya dönük kadın düşmanı politikalarının bir sonucudur.

Kadın eğitim emekçileri olarak diyoruz ki: Can güvenliğimiz yok! Eşit işe eşit ücret almıyoruz! Yoksulluk sınırının altında maaşlarla çalışıyoruz! Bizlere reva görülen ise bu ve bunun gibi küçük düşürücü, meslek onurumuzu ayaklar altına alan uygulamalardır.  Eğitime dair binlerce sorun varken biz kadınları bedenimiz üzerinden baskı altına almaya çalışan bu zihniyete izin vermeyeceğiz. Bizlerin ne giyip giymeyeceğine sizler karar veremezsiniz! Haklarımız ve yaşamlarımıza yönelik saldırı politikalarınıza karşı, yaşadığımız tüm baskılara rağmen, örgütlü kadın mücadelemizi yükselterek, karşınızda durmaya ve direnmeye devam edeceğiz.

Fotoğraf: Pixabay

İlgili haberler
Bi karışmadığınız sutyenimiz kalmıştı!

Kadın işçilerin, sutyenlerine kadar karışan Salcomp patronlarına da böyle önerilerin ortaya atılmama...