Mamak’ta her ay bir kadın öldürülüyorken bundan sonra ne yapacağız?
Mamak’ta Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneğinde bir araya gelen kadınlar Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını tartışırken hem endişelerini dile getirdi hem de önerilerini…

İstanbul Sözleşmesi bir gece yarısı tek bir kişinin kararıyla iptal edildi. Her gün kız kardeşlerimizin erkek şiddetiyle hayattan koparıldığı ülkemizde bizim beklentimiz İstanbul Sözleşmesi’nin tam anlamıyla uygulanmasıyken bize rağmen bu kararı alanlara öfkemiz büyük. Son bir haftadır biz kadınların en önemli gündemi İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmiş kararı almış bir ülkede mücadelemizi bundan sonra nasıl şekillendireceğimiz. Çünkü biz kadınların birbirimize bir sözü var: “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz!”. Sözleşmeye ilişkin tartışmalar biz bitti demeden bitmeyecek. Bu yüzden daha fazla yan yana gelip daha fazla kadına ulaşmaya, bu mücadelede yalnız olmadığımızı birbirimize hissettirmeye ihtiyacımız var.

Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği olarak biz de geçtiğimiz günlerde bir araya gelerek semtimizdeki çok sayıda kadınla İstanbul Sözleşmesi’ni konuştuk. Kimi Mamak’ta her ay bir kadını kadın cinayetinde kaybettiğimizi hatırlattı kimi muhalefet partilerinin yeterli tepkiyi göstermemesine öfkelendi. Ama kadınların bildiği bir şey vardı, yan yana olmadan, mücadele etmeden haklarımıza sahip çıkamayacağımız. Toplantıya katılan kadınların İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin söylediklerini not ettik. Gelin kadınların söylediklerini kendi ağızlarından dinleyelim…

■ Her türlü haklarımız elimizden alındı.

■ Şiddet olayları gün geçtikçe artacak hatta şiddet uygulayanları cesaretlendirecek.

■ Erkekler kendilerine ceza kesilmeyeceğini düşünür oldu.

■ Ben kendimi koruyabiliyorum ama koruyamayan kadınlar var. Onlar açısından endişeleniyorum. Yasanın kalkması cinayeti, şiddeti, tacize, tecavüzü teşvik edici olacak.

■ Hâlâ bu sözleşmenin ne olduğunu etrafımızda bilmeyenler var. Sadece İstanbul’da yaşayanları ilgilendiren bir şehir meselesi zannediyorlar.

■ Sözleşmenin kalktığını sabah duydum. “Eyvahhhhh” dedim, aklıma o an gelmeyen kalmadı. Uygulanmayan maddeler vardı tabii ki ama yasanın tamamen kalkması kadınları daha çok şiddete maruz bırakacak. Elimizden ne gelir diye düşünüyorum.

■ Ses çıkarttığımızda etraftan ne bu cangır cungur sesler deyip dönüp kızıyorlar.

■ KADEM de kaldırılmasını eleştirmişti.

■ İktidar kendi tabanını kaybettiği için tarikat ve cemaatlerin istediklerini veriyor. Her zaman kadın düşmanı olan bu topluluk sözleşmeyi istemiyor tabii ki. Cemaatlere göre kadınlar çalıştığı için Türkiye’de işsizlik arttı. Her yükü kadının sırtına bindirenler kadınları nasıl sindiririz mücadelesine girmiş durumda.

■ Gemi batıyor biz hâlâ Titanik’te ki gibi gıy gıy gıy dans ediyoruz.

■ Mamak’ta ayda bir kadın öldürülüyorken korkarım ki artık haftada bir kadın eksilmiş olacağız.

■ Muhalefet çok sessiz kaldı. Hiçbiri yeterli ses getirecek bir şeyler yapmadı.

■ Birliğin bir araya gelmesini engellemek istiyorlar. Etnik köken ayrımları başladı. Sayımızın azlığından kaynaklanıyor. Biz birleşip örgütlenip mücadele etmezsek var olan haklarımızı elimizden alacaklar.

■ Pandemiyi fırsata çevirip, bizlerin birlikteliğinin önüne geçmiş oluyor. Bizler birbirimizden destek almalıyız. O zaman başarabiliriz.

■ Genç kadınlara daha çok baskı oluşturulmuş durumda. Şimdi eğer bunu kabul edersek yarın çok geç kalmış oluruz. Devlet böyle güç verdikçe ileride bu gücü kullanmaya başlayacaklar.

■ Bir kadın olarak güçlü olduğumuzu öğrenmemiz ve öğretmemiz gerekir. Her şey mücadele ile alındı ve yine öyle kazanacağız. Sokaklarda kazanacağız. Devrimi hep kadınlarla yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Onlar adım adım ilerlerken önlerine biz kadınlar duracağız. Onlara geçit vermemek bizlerin elinde.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
‘Tek kişinin gece yarısı kararları ile korku içind...

Kadınların tüm itirazlarına rağmen Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi kararına karşı öfk...

GERSAN’da işçi kadınlarla çay molası: Seçim deyinc...

İşçi kadınlar en çok emeklerinin değersiz görülmesinden, eğitim ve sağlıktan şikayetçi.

‘Hakkımızı helal etmiyoruz’ demek yetmez

Memlekette olan biten hak gasplarına karşı Adıyaman’dan bir hemşire sesleniyor: “Hakkımızı helal etm...