Merhaba işçi kardeşlerim,
Ben sizlere LC Waikiki’nin deposundan yazıyorum bu mektubu. Bildiğiniz üzere son günlerde işçilerin ve emekçilerin gündeminde kıdem tazminatının gasbedilmesi ve 1 Mayıs var. Bakanın yaptığı açıklamadan sonra açıkçası hepimiz tedirginiz. Bunca yıllık emeğimiz neden fona devredilip, sonrasında devlete kalsın? Emekli olana kadar beklemek zorunda mıyız? Kıdem tazminatının fona devredilmesini tabi ki doğru bulmuyoruz. Ancak herkes işsiz kalmaktan korkuyor. Fakat biliyoruz ki kıdem tazminatının fona devredilmesinin önüne yalnızca bizim, yani işçilerin birliği geçebilir.
İşçiler olarak hep fedakarlık yapması istenen, hep özverili davranılması istenenleriz. Fakat patronlar kendilerine gelince hiçbir fedakarlıkta ya da özveride bulunmuyor.
İşçi olmanın yanı sıra kadın bir işçi olmanın getirdiği zorluklar da var elbet! Fabrikaya gidip makine başında çalışmak, eve gelip ev işleri yapmak, çocuklarımıza bakmak derken ömrümüz geçip gidiyor. Halbuki bizim de bir ailemiz var, bizim de çocuklarımız var zaman ayırmak istediğimiz. Daha iyi ve insani koşullarda yaşamak bizim de hakkımız. Bizim fabrikamızda her ne kadar yasal olarak kadınlara daha toleranslı davranılıyor gibi olsa da daha işe girerken ‘mesaili çalışma’ için kağıt imzalatıyorlar. Bu demek oluyor ki, ailenizden, çocuklarınızdan, kendinizden fedakarlık yapacak ve çalışacaksınız!
Kadın işçilerin en büyük sorunlarından birisi fabrikada kreş olmaması. Küçük çocuğu olan arkadaşlarımız mesailere bırakılıyor fakat çocuklarını annelerine babalarına komşularına bırakmak zorunda kalıyorlar. Bizim gözümüzün önünde neden bir kreşimiz olmasın? Bunca sıkıntının içinde bir de neden çocuklarımız ne yaptı, ne etti diye düşünmek zorunda kalalım?
Önümüzde 1 Mayıs işçi ve emekçilerin bayramı olan gün var. 1 Mayıs’ın nasıl şartlar altında kazanıldığını, bugünü kazanabilmek için nasıl mücadeleler verildiğini hepimiz biliyoruz. Bir işçi olarak elbette ki en öncelikli talebim insani koşullarda çalışmak, kıdem tazminatımıza dokunulmaması, çoluğumuza çocuğumuza ayıracak zamanımızın olması... Yasal olarak haklarımız neyse onları bize versin patronlar. Psikolojik baskılar altında çalışmayalım artık. Bunların hepsine son verilsin ve işçiler emekçiler hakkı neyse onu alabilsin. Benim kendim gibi, kendi sınıfımdan olan tüm işçilere çağrım, bugün birlikte, yan yana durup, dayanışma içinde olmaktır! Bu sorunların tamamını ancak birleşirsek aşabiliriz, bizi birliğimizden başka kurtaracak hiçbir şey yok.
Kaynak: Evrensel Gazetesi
İlgili haberler
LCW işçisi kadınlar dertli: Kreş yok, taciz çok
Kadın işçiler yaşadıkları sorunları ve taleplerini dile getirmeye devam ediyor. LCW çalışanı kadınla...
Nerede ücretsiz, nitelikli kamu kreşleri?
Aslında kreş bir haktır. Devlet açmalıdır, denetlemelidir, niteliğini artırmalıdır. Hem bunu yapmıyo...
Bursa Coats Fabrikasında ‘vardiyalı’ kreşin hikaye...
Bursa’da DİSK / Tekstil’in örgütlü olduğu Coats Türkiye’de vardiyalı kreş açıldı. Kreşin açılış süre...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.