Sevgili kız kardeşlerim,

Bugün, hepimizi derinden etkileyen bir konuda sizlere yazmak istiyorum. İstanbul’da İkbal ve Ayşenur’un vahşice katledildiği davanın kapatıldığını öğrendiğimizde, iş yerinde kadınlardan oluşan WhatsApp grubumuzda bir sohbet başladı. Bu sohbet sırasında her birimizin içinde biriken korku, öfke ve sorgulama dile geldi.

Bir arkadaşım, "Eve gitmek bile zorlaştı. Bursa’da Tophane surlarını görünce İstanbul’da yaşananları hatırlamamak mümkün mü? Surlar artık bir tarih değil, bir korkunun sembolü oldu benim için" dedi. Bir diğeri ise, "Gündüz bile güvende hissetmiyoruz, akşam dışarı çıkmaya nasıl cesaret edelim?" diye sordu.

Ve bir başka kız kardeşim şu soruyu sordu:

"Nasıl bir ruh haliyle iki kadını öldürebildi? Böyle bir insanın yaşadığı şehirde değiliz belki ama onun gibi birini yanı başımızda görme ihtimali bile tüylerimi ürpertiyor. Bu karanlık ruh hali her yerde olabilir mi?"

Bu sorular, yalnızca bizim WhatsApp grubumuzda değil, bu ülkenin her köşesinde kadınların kendi aralarında sorduğu sorular. Hepimizin ortak korkuları ve öfkesi... Çünkü bu ülkede kadınlar öldürülüyor, failler sorgulanmıyor, toplumdaki şiddet kültürüyle yüzleşilmiyor ve biz kadınlar, "Nasıl güvende olacağız?" sorusuyla baş başa bırakılıyoruz.

Sevgili kız kardeşlerim, bu yalnızca birkaç kadının hissettiği bir korku değil. Bu, hepimizin ortak yarası. Bizi sadece fiziksel şiddet değil, bu şiddetin psikolojik etkileri de kuşatıyor. Bir grup sohbetinde bile bu kadar korku, öfke ve çaresizlik birikiyorsa toplumun her yerinde kadınların neler hissettiğini bir düşünün.

Ama işte tam da burada birbirimize ses olmak, dayanışmak zorundayız. Adaletsiz kararlara karşı durarak, kadın cinayetlerinin "bireysel bir olay" olarak görülmesini reddederek mücadele etmeliyiz. Bizim güvenliğimiz, özgürlüğümüz ve hayatlarımız için verilen bu mücadele, hepimizin mücadelesidir. Bu, hiçbir ayrım gözetmeksizin her bir kadının özgürlüğü için verilen bir savaştır.

Birlikte daha güçlü olacağız. Susmayacağız. Bizi korkutmaya çalışanlara karşı korkularımızı yenerek cevap vereceğiz. Çünkü dayanışmamız, korkularımızdan da, adaletsiz düzenlerden de daha büyük!

Sevgilerimle, kız kardeşiniz.

Fotoğraf: Evrensel