İkbal ve Ayşenur'un katledilmesiyle ilgili takipsizlik kararı verildi
Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner'in katledilmesine ilişkin yürütülen soruşturmada savcılık, takipsizlik kararı verdi.

İstanbul'da 4 Ekim 2024'te meydana gelen olayda, Eyüpsultan'da Ayşenur Halil'i, Fatih Edirnekapı Surları'nda ise İkbal Uzuner'i canice öldüren Semih Çelik, daha sonra surlardan atlayarak intihar etti. Olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı. Savcılık olayın failinin hayatını kaybetmesi sebebiyle 'Kovuşturmaya yer yoktur' kararı verdi. 

Cinayetleri inceleyen savcılık, Ayşenur Halil'in öldürüldüğü evde herhangi bir dağınıklığa rastlanılmadığını, 2 genç kadının tırnaklarında Semih Çelik'e ait DNA tespit edilmediğini, İkbal Uzuner surların üzerindeyken herhangi bir bağırma sesi duyulmadığını belirterek 2 genç kadının da Semih Çelik'e karşı herhangi bir direnç gösterdiğine dair bir delil elde edilemediğini belirtti.

ETKİLİ SORUŞTURMA YÜRÜTÜLDÜ MÜ?

Ekmek ve Gül'e konuşan İzmir Barosu Genel Sekreteri ve Kadın Hakları Merkezinden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Zöhre Dalkıran verilen kararın, hukuka uygun gibi görünse de iki açıdan eleştirilmesi gerektiğini ifade etti. Bunlardan birincisi olarak etkili bir soruşturma yürütülmemesini işaret ederek, "Dosyada tanık olarak ifadesine başvurulan bir kişi, iki farklı kişi ile gerçekleştirmiş olduğu telefon görüşmesinden bahsederken ve mevcut deliller şüphelinin yardım almış olabileceğine dair şüphe barındırırken dosyanın tek şüphelisinin intihar eden, hukuken cezalandırılması mümkün olmayan bir kişi olması izaha muhtaçtır. Buna rağmen verilen takipsizlik kararında hangi araştırmaların yapılmış olduğu dahi belirtilmeden şüphelinin yardım almış olabileceğine ilişkin bir delil bulunamadığı ifade edilmiştir" dedi.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde yaşam hakkını düzenleyen maddeyi hatırlatan Dalkıran, maddenin devlete öldürmeme, ölümün engellenmesi için önlem alma ve ölüm gerçekleştiyse de medyana gelen yaşam hakkı ihlalini hukuka uygun olarak soruşturma ve cezalandırma yükümlülüğü verdiğini söyledi. Kararı bu bağlamda değerlendiren Dalkıran, "Hukuka uygun bir soruşturma ve cezalandırma yükümlülüğü bulunan devletin, bu yükümlülüğü ihlal etmiş olduğu tarafımızca düşünülmektedir" dedi.

KADIN CİNAYETLERİ MÜNFERİT DEĞİL

Dalkıran, kararın eleştirilmesi gereken bir diğer yönünün ise kadın cinayetlerinin toplumsal olaylar olduğunu göz ardı eden ve cinayetleri münferit olarak değerlendiren bir bakış açısının hakim olması olduğunu ifade etti. "Dosya kapsamında söz konusu yaşam hakkı ihlallerinin bir tasarlamaya dayandığı, bu tasarlamanın ise kadın düşmanı bir yapılanmanın en hafif tabirle fikri etkisi/yönlendirmesi ile gerçekleştiği yönünde şüpheler bulunmaktadır" ifadelerini kullanan Dalkıran, kadına yönelik şiddetin en uç noktalarından biri olan yaşam hakkının ihlalinin önlenebilmesinin, ancak toplumsal yapının göz önüne alınarak önlemler alınmasıyla mümkün olacağını vurguladı.

Dalkıran, yeni cinayetlerin önlenmesi ve yaşam hakkının korunabilmesi için takipsizlik kararının kaldırılması gerektiğine dikkat çekerek "Olaya fikri yönlendirme ile ya da eylemsel olarak dâhil olan herkesin detaylı olarak araştırılması ve etkin bir soruşturma yürütülmesi neticesinde sorumluların cezalandırılması gerekmektedir" dedi.

NE OLMUŞTU?
Ayşenur Halil (19), 4 Ekim’de Eyüpsultan’da ölü bulunmuş, aynı tarihte İkbal Uzuner (19) ise Edirnekapı surlarında katledilmişti. Cinayetleri işledikten sonra intihar eden Semih Çelik’in, her iki cinayetten de sorumlu olduğu ortaya çıkmıştı.
Kadın cinayetleri, ülke genelinde protestolara yol açtı. Katliamın yaşandığı Edirnekapı surları önünde toplanan kadınlar ve gençler, kadın cinayetlerini ve iktidarın bu konudaki tutumunu protesto etti. Gençler, İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 sayılı kanunun uygulanmasını talep ederek, kadınların sistematik bir şekilde şiddet karşısında çaresiz bırakıldığını ve cezasızlık ortamının şiddeti artırdığını vurguladı. Edirnekapı surları önünde başlayan protestolar kısa sürede diğer kentlere yayıldı.

Fotoğraf: Evrensel

İlgili haberler
Esenyalı'da kadınlar İkbal ve Ayşenur için buluştu

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği'nin çağrısıyla kadınlar Ayşenur ve İkbal, katledilen tüm kadınlar i...

İkbal ve Ayşenur'un katledilmesi münferit değil |...

Devlet artan yoksulluktan kazanılmış haklara saldırılarla kadınları çepeçevre sarıyor. Kadınların mü...

Kadınlar İstanbul'da katledilen İlknur Uzunel ve A...

Türkiye'nin dört bir yanında kadın platformuları İstanbul'da katledilen İlknur Uzunel ve Ayşenur Hal...