
Ben 2025 Türkiye’sinde 2 çocuk ile yaşamaya çalışan bir kadınım. Tek istediğim normal bir hayat ve çocuklarımı sağlıklı büyütmek iken ne yazık ki bu mümkün olmuyor. Market, pazar cep yakarken bırakın et almayı meyve-sebzeyi bile çocuklarıma zar zor alabiliyorum. Belediyeden aldığım yardımlar ile et-süt alabiliyorken bebeğimin mama ve bez masraflarını karşılamakta zorlanıyorum. Her ay gelecek faturalardan korkup, doğalgazı kısıp, akşamları ışık açmaktan korkar oldum.
Bu yıl 8 Mart’a giderken kadınlar ile bir araya geliyoruz. Çalışan kadın arkadaşlarımız asgari ücret ile sadece kiralarını ve faturalarını ancak karşılayabildiklerini söylüyorlar. Zorlu çalışma koşullarının yanı sıra her gün tedirgin ve korku içinde işe gidip geldiğini anlatan kadınlar yaşadığımız semtte artan kadın cinayetlerinin ve şiddet olaylarının önüne geçilmediğini ve gerekli cezaların uygulanmadığını vurguluyorlar. Her gün haberlerde izlediğimiz olaylar artık mahallemizde, kapı komşumuzda olmaya başladı.
AMAÇ ZENGİNİ DAHA ZENGİN YAPMAK
2025 Türkiye’sinde parası olmadığı için bebek maması çalmak zorunda kalan bir anne, tazesini yiyemediği için akşam pazarında çürük meyve-sebze toplayan emekli, sosyal bir hayatı olmadan çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak için çalışan işçi, hepimizin talepleri ortak. İnsanca yaşamak istiyoruz. Emekliyi derin yoksulluğa sürükleyen emekli yılı, şimdi de bizleri açlığa mahkum eden aile yılı, hepsinin tek bir amacı var, zengini daha çok zengin yapmak. Bu süreçte bir araya geldiğimiz bir kadın işçinin anlattıkları aslında hem aile yılının gerçek niyetini hem de içinde yaşadığımız süreci anlatıyor:
“Geçen yıl emekli yılı ilan edildi. 2024 yılında emekliler resmen yok sayıldı. Emekli maaşı, yeme-içme, temel insani ihtiyaçlara sıra gelmeden kira ücretini bile ödemeye yetmiyor. Aile yılı ilan edilmesinin sebebi ise küçük destekler, sosyal yardımlar ile kadınların yanında gibi izlenim yaratıp bir önceki yıl gibi tamamen vatandaşı yok sayma politikası. Asıl olması gereken alım gücünün yüksek olması ve insanca yaşanacak ücret politikası üretilmesi. Kadına yönelik şiddeti önlemek için ise her alanda eğitim verilmelidir. Eğitimin kadın-erkek herkese verilmesi gerekiyor. Ayrıca kadınları ve çocuklar korumaya yönelik yasalara ihtiyaç var. Bu yasalarla birlikte hem kadınlar korunmalı hem de cezalar caydırıcı olmalıdır.”
Görsel: Canva Pro yapay zeka görsel oluşturma aracı
İlgili haberler
Kadınlar yazıyor, dayanışma büyüyor
‘Ekmek isteriz ama gül de’ diye yola revan olduk. Kadının gücüyle örmeye başladığımız bu yolda gülle...
Kız kardeşim, var mısın mücadeleye?
‘Bunu yaşayan sadece bizler de değiliz. Bu mektubu okuyan kız kardeşlerimiz, siz de benzer şeyleri y...
8 Mart'a giderken şiddetsiz, sömürüsüz ve insanca...
İktidar ve sermayenin yarattığı bütün karanlığa rağmen kadınlar, ışığın yolunu arıyor… İşçi ve emekç...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.