İşten atılan çağrı merkezi çalışanı: Biz beraberken güçlüyüz!
Tüm zorluklara rağmen elimden gelenin fazlasını yaparak çalıştım. Fakat ayaklarımızın üstünde durmamıza izin verilmiyor. Bugün 'küçülmeye gidiyoruz' deyip çoğunluğu kadın olan işçiler işsiz kaldı.

Ben 25 yaşında kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan bir kadınım. Evet durmaya çalışan diye nitelendirmek durumundayım. Çünkü bu toplumda kadınların kendini tamamlamasına yetki verilmiyor. Bizi yıldırmak adına yapılabilecek bütün durumlar mevcut kılınıyor.

Ben kadının gücünü göstermek adına, kadınların isterlerse kendi ayaklarının üstünde durabileceğini göstermek adına binbir zorluğa göğüs geriyorum. Bunu göstermek adına okulumu bitirdikten sonra ailemden ayrı farklı bir yerde çalışmaya başladım. Ağrı'dan ailemin yanından çıkıp Van'a yerleştim, burada bana yetebilecek bir ev tuttum. Binbir zorlukla yerleştim, iş bulmak için uğraştım ve sonunda buldum.

Elbette onca sene okuyup tüm zorluklarını çekip okuduğum bölümle alakalı değil, hayallerimden vazgeçip bulduğum bir işti ancak başta Türkiye'nin ardından da Van'ın koşullarını düşündükçe, birçok insanın işsiz olduğunu düşündükçe bu bile bana aslında kendimi şanslı hissettirdi diyebilirim.

Çalışmaya başladım her gün sabahtan akşama kadar işe gidip geçinmeye çalıştım. Sırf yaşamımı idare ettirebilmek, "yapamadı" denilmesin diye... Çalışma hayatının bana verdiği tüm zorluklara karşı elimden gelenin fazlasını yaptığımı düşünüyorum. Fakat girişte de belirttiğim gibi kendi ayaklarımızın üstünde durmamıza izin verilmiyor. Bugün "küçülmeye gidiyoruz" deyip yüzde sekseni kadınlardan oluşan insanları işten çıkarabiliyorlar. Zaten her kriz döneminde her küçülmede ya ilk işten çıkarılanlar kadınlar oluyor ya da düşük ücretle çalıştırabildikleri buna mecbur bıraktıkları için ilk işe alınanlar kadınlar oluyor.

Biz ilk işten çıkarılanlar olduk. Yeni iş bakayım diyorum bir taraftan fazlasıyla çekiniyorum da neticesinde patronlar kadınları yalnızca ucuz iş gücü olarak görmüyor aynı zamanda her türlü mobbinge tacize de açık görüyor. Hele ki tek başına yaşayıp ayakta durmaya çalışıyorsanız vay halinize. Bizler bu durumda bile aynı şeylerin hatta belki de daha kötüsünün başımıza gelebileceğini bildiğimiz halde başka çalışabilecek mecralar bulmak dışında hiçbir şey yapamıyoruz .

Eve dönmek istemiyorum ailem başta olmak üzere herkes bunu görsün ayaklarım üzerinde durabileceğimi görsün gücümün, gücümüzün farkına varsın istiyorum. İşten çıkartıldığım bu süreçte kadın arkadaşlarım sayesinde daha çok farkına vardım ki gerçekten de "kadın kadının yurdudur." Burada tek başımayken en büyük destekçilerim bana en çok güvenenler hatta çoğu zaman yılgınlığa kapıldığımda beni vazgeçirip yanımda duranlar kadınlar oldu. Bizi yıldırmaya daha çok çalışacaklar ama başaramayacaklar biz kadınlar var olan gücümüzle savaşmaya devam edeceğiz. Ve en çok beraberken güçlüyüz en çok dayanışmayı ördüğümüzde başarabileceğiz. Bunların düzeni böyle devam etmeyecek.

Fotoğraf / Pixabay


İlgili haberler
İşsizliğin yarattığı gerçeklik: ‘Sanat tarihi mezu...

Yirmi iki yaşındaki çağrı merkezi çalışanı Esra’nın hikayesi, hayalleri, beklentileri bugün Türkiye...

Şehir plancısı olmak istediğim yol ‘çağrı merkezi’...

Okurken çalışmak zorundayım çünkü ekonomik bağımsızlığımı kazanmalıyım. Şimdilik hayallerime giden y...

Çağrı merkezi çalışanı: ‘Yöneticiler için sadece b...

Digiturk çalışanı bir kadın, 11 saat çalıştığını, saatte sadece 7 buçuk dakika dinlenebildiklerini v...