Biz 4 kadın işçi, sendikaya üye olduğumuz için işimizden yalan beyanlarla 25/2’den çıkarıldık ve 5 aydır direniyoruz. Bu 5 aylık süreçte kamuoyundan, basından, kadın örgütlerinden, sivil toplum örgütlerinden çok destek aldık. Bize verilen bu destekler gücümüze güç kattı, bu desteklerle birlikte direnişimizi bu günlere kadar getirdik ve daha da ileriye götüreceğiz, bu emek mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğiz. Biz aynı zamanda gücümüzü haklılığımızdan alıyoruz. Haklıyız, çünkü; Acarsoy’da en başta kadın işçilerin daha iyi koşullarda, insan onuruna yakışır şekilde çalışabilmesi ve ücretler alabilmesi için veriyoruz bu mücadeleyi. Biz kadınlar olarak çok onurlu bir mücadele veriyoruz. Bu onurlu mücadeleyi sürdürmenin gururunu yaşıyoruz. Vazgeçmedik, çünkü haklıyız haklı olduğumuz bir yoldan da dönmek pes etmek istemiyoruz.

Aslında kadınlar o kadar güçlü ki, ancak kimi kadın bu gücünün farkında değil. Kimi aile baskısı kimi eş baskısı görüyor. Biz konuşamayanların da sesi olduk ve olmaya devam edeceğiz. İçeride konuşmayalım diye bizi susturmak istediler ama dışarıda daha gür ve daha güçlü çıkıyor sesimiz. Konuşamayan, susturulan, sindirilen kadınlar için de konuşmaya direnmeye, tüm kadınların sesi olmaya devam edeceğiz. Bizler bugüne kadar verdiğimiz emeğin çocuklarımızın geleceğinin hiçe sayılan ama bizim anayasal hakkımız olan sendikal faaliyetin mücadelesini veriyoruz. O yüzden de haklı olduğumuz davadan geri adım atmadık ve atmayacağız. Gelinen aşamada ilk günkü gibi kararlılıkla her gün fabrika önünde direnişimizi sürdürüyoruz. Ve inanıyoruz ki; sendikalı olarak işimize geri döneceğiz! Bir de Acarsoy’daki arkadaşlarımıza ve tüm işçilere şunu söylüyoruz; emeğinizden ve haklarınızdan asla vazgeçmeyin, pes etmeyin çünkü ancak birlik olmak bize kazandıracak!

Fotoğraf: Ekmek ve Gül