Her kriz durumu gibi korona da en çok kadınları vurdu!

MEKTUP

21 Mart 2020 12:22

Hastanede bir şekilde korkularla çalıştıktan sonra evde bekleyen çocuklar, yaşlılar… Ve yine karşımızda kadının bakım görevi, az parayla geçim sağlamak... Yük yine kadınların sırtında.

İzmir’den bir sağlık emekçisi bir kadın

“Korona Dünya Haritasında” ülkemizin dört bir yanı kırmızı iken bizim topaklarımızın ak-pak virüsten etkilenmemiş olduğuna inanan bir kesim tabii ki vardı. Sağlık meslek örgütleri ve sendikalar uyarmıştı ama “Covid-19: pozitif” görene kadar kılını kıpırdatmadı hükümet yetkilileri. Hazırlıksız karşıladığımız bir krizle baş etmeye çalışıyoruz ülkece. En önde sağlık emekçileri olmak üzere…

Sağlık emekçisi olarak mesleğimizin “kutsallık” ya da “fedakarlık” ya da “melek gibilik” ve benzeri tanımlarla anılmasına her zaman karşı çıkmışımdır. Sağlık profesyonelleri aldıkları eğitim doğrultusunda en temel hizmet olan sağlık hizmetini ihtiyaçlar temelinde insanlara ulaştırırlar.

Performans sisteminin temel olduğu sağlıkta dönüşüm politikaları sonucu ortadan kalkan koruyucu sağlık hizmetlerinin öneminin ise en fazla hissedildiği bir global salgın (pandemi) yaşıyoruz.Bu ciddi bir pandemi; çocukları direkt etkilemese de anne (ve gebe) sağlığı üzerinden tabii ki çocuklar üzerinde de etkili. Bu yönüyle çok derin bir halk sağlığı sorunu; fazla uzatmayacağım. Ancak bu krizin yine en çok kadınları vuracağını görmek için halk sağlığı uzmanı olmaya gerek yok.

Beslenme yetersizliği, anemi ve depresyon vb. bağışıklık sistemini en fazla zayıflatan etkenlerin kadınları etkilediğini ve sağlık emekçilerinin (hekiminden- temizlik işçisine, sekreterinden- hemşiresine) yüzde 60’ının kadın olduğunu düşünürsek bu salgın da kadın sağlığı açısından daha büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Ki ilk pozitif vakalar büyük oranda sağlık personelleri (en çok da hemşireler) oldu pek çok hastanede.

YÜK YİNE KADINLARIN SIRTINDA

Alınması gereken önlemler çok basit gibi görünse de hasta muayenesi ya da bakımında 1 metre kuralını uygulamak mümkün değil. El yıkanması sıklığı ciltte açılmalar yaratacak ölçüde… ve hep söylenen manşet olan temel sorun “koruyucu ekipman” yetersizliği. Maske ve el dezenfektanları ihtiyacı karşılamıyor.

Hastanede bir şekilde korkularla çalıştıktan sonra evde bekleyen bakım verilen çocuklar, yaşlılar… Ve yine karşımızda kadının bakım görevi (!)

Doğumu yakın gebeler çok endişeli; evde kalma şansları yok. Hangi hastanede doğum yapacakları bile belli değil. Emzirenler ellerini yıkasa yeter mi?

Beslenme düzenleyecek, bağışıklık güçlendirecek, yeterli hijyeni sağlayabilecek bütçe olup olmaması da başka bir sorun tabii. Bu da kadınların sırtında bir yük; az parayla geçim sağlamak. Her kriz durumu gibi korona salgını da en çok bizi vurdu. Geçmiş olsun…